EğitimKıbrısManşetSiyaset

Eğitimde 2 yıl nasıl telafi edilecek?

Herkes bugün pandeminin getirdiği olumsuz koşullardan ve günlük ekonomik duruma  konsantre olurken, çocuklarımız unutuldu

Bugün birçoğumuzun göz ardı ettiği çok önemli bir konu var. Nedir o?

Eğitimin kayıpları.

Bizler daha çok pandeminin ekonomiye ve sağlığa olan etkilerini konuşuyoruz da kayıp eğitim günlerinin nasıl ve ne şekilde telafi edileceğinden bi haberiz. Kuşku yok ki pandemi ilelebet devam etmeyecek. İlla ki  bitecektir, ve fakat pandeminin getirdiği olumsuz etkiler daha uzun yıllar kendini bize gösterecektir. Yani bu olumsuzlukları uzun bir süre daha hissetmeye devam edeceğiz. Bu olumsuzlukların başında da hiç şüphesiz çocuklarımızın kayıp eğitimi olacak. Kaldı ki son 2 yıldır çocukların, ister ilk, ister ortaokul, isterse lise veya üniversite düzeyinde olsun eğitimlerinden iki yıl kayıp yaşandı. Ve bugün oldu maalesef bu konuşulmuyor, ne ilgili bakanlık tarafından, ne de ilgili meslek örgütleri tarafından. Herkes bugün pandeminin getirdiği olumsuz koşullardan ve günlük ekonomik duruma  konsantre olurken, çocuklarımız unutuldu.

Siyaset kurumu oy hakkı olmayan çocukların bu elzem ihtiyacını görmezden geldi. Nitekim hiçbir siyasi oluşum veyahut kimlik çocukların iki yıllık kaybını nasıl telafi edeceği konusunu sorgulamadığı gibi bu anlamda hiçbir planlama da yapılmadı. Hal böyle olunca da bizim çocuklarımız, hayatlarına bir çok ülkeye kıyasla oldukça geride başlayacaklar. Ha elbette böylesi bir dönemde sağlık ve ekonomi önemli bir konu. Lakin eğitim de en az bu iki konu kadar önemli ve yaşamsal değere sahip bir konudur. Bugün eğitim kayıplarını konuşmamanın ve de bu kayıpların telafisini sağlamamanın bedelini ödemeyeceğimizi sanıyorsak, bu büyük bir yanılgıdır. Zira iki  yıl sonra vereceğimiz üniversite mezunlarında bu eksikliğin boyutunu hepimiz göreceğiz, ve maalesef bunun etkilerini 20 sene daha görmeye devam edeceğiz. Bunun sorumluluğu aslında hepimizin boynunda asılı.

Malumunuz olduğu üzere Eğitim Bakanı Sayın Olgun Amcaoğlu eğitimin içinden gelen bir kişi değil. O makamda birçok bilgiden yoksun olduğu da sır değil. Dolayısıyla bunun için sadece onu sorumlu tutmak doğru olmaz. Ve fakat şunu da belirtmem gerekiyor ki Sayın Amcaoğlu bu makama atanırken itirazda bulunmayarak bu bakanlığı kabul etmek suretiyle  tüm sorumluluklarını da bir yerde kabul etmiş oldu. Dolayısıyla bir neslin eğitim hayatına ilgili alanda eğilimli olmadığı için istemeyerek olsa da çok ciddi zararlar verdi. Bu bir tarafa pandemi koşullarında Eğitim ve Sağlık bakanlıkları koordineli çalışmayı başaramadıklarından mütevellit toplumun en savunmasız bireyleri olan çocuklara yeterli korumayı sağlayamadılar. Üstelik Eğitim Bakanı eğitimde yaşanan kayıpların nasıl telafi edileceğini de açıklamış değil.

Nitekim bu plansızlıkla kimsenin arzu etmediği böylesi bir  süreçte ilk, orta, lise ve yüksek öğretim okullarımızda eğitim gören çocuklarımız ve gençlerimizin geleceklerini etkileyecek bilgi ve donanımdan mahrum kalmaları ülkemiz adına büyük bir kayıptır.

Diğer Haberler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu