KıbrısManşet

“En büyük tedbir panik yapmamaktır”

Avukat Doğukan Şemiler, en büyük tedbirin panik yapılmaması olduğunun altını çizdi.

Avukat Doğukan Şemiler, en büyük tedbirin panik yapılmaması olduğunun altını çizdi.

İŞTE DOĞUKAN ŞEMİLER’İN O YAZISI:

Kapalı bir mekanda yangın çıktığında, o kapalı mekanın yöneticileri hoparlörlerden SAKİN bir ses tonuyla sakin olun derler, yavaş yavaş sıraya girerek düzenli bir şekilde dışarıya çıkın derler… Çünkü bilirler ki, yığılma olduğunda insanlar yangından değil, dumandan değil, birbirlerini ezdikleri için ölürler. Bunun sebebi paniktir. Ölüm korkusu paniğidir.

Yani demek istediğim, en büyük tedbir panik yapmamaktır.

Kriz döneminde hükümetin sürekli kendi arasında çelişmesi, Cumhurbaşkanı ve Başbakanın atışması, Başbakanın böyle bir dönemde Cumhurbaşkanını kaçakçılık ile suçlaması tam bir çılgınlık. Bu durum, doğal olarak insanları panik havasına soktu ve akıl dışı davranmalarına, sosyal medya da bir panik havası yaratılmasına ve toplumsal korkuya sebep oldu.

Tüm bunlar toplumun hükümete güvenmediğine delalet eder. Güven huzur verir, vatandaş evinde huzurlu oturmadığı bir gerçek.

Teknokrasi diye bir kavram var. Teknokrasi; ekonomist, doktor, bilim insanı gibi teknik uzmanlardan oluşan ve herbiri kendi alanı ile ilgili karar alma sürecinde kontrolü elinde tuttuğu yönetim biçimidir. Meclisteki partiler alınması gereken ve halk tarafındandan tepki ile karşılanacak ekonomik program sorumluluğunu teknokratik hükümet kurarak üzerlerinden atarlar. Genellikle bu teknokrat hükümetindeki bakanlar tüm partilerin ortak kararı ile atanır.

Amerika ve Avrupa’nın pek çok ülkesi şu an geçici olarak Covid 19 süresi boyunca bu oluşturulan uzmanlar kurulu şekli ile yönetiliyor. Cumhurbaşkanı veya Başbakan ise alınan kararları basına aktarıyor.

Bu sureçte ekonomik tedbir alınacaksa herkesi mutlu etmek imkansız. Hükümet alınması gereken tedbirlerin farkında ancak oy kaybederim korkusu ile radikal kararlar alamıyor. Herkesi mutlu etmeye çalışmak, birbirinden tutarsız açıklamalara sebep olur ve buda halkı korkutup paniğe sürükler… sonu felaket olur.

Bu süreç bitine kadar her ne kadar sürecekse, bakanlar kurulu koltuklarını bıraksa ve siyasetten bağımsız, dalında uzman radikal kararlar alabilen tek bir uzmanlar kurulu bizi yönetse ve tek bir kişi basın açıklaması yapsa en azından halk da evinde otururken kendini güvende hisseder.

Dr. Bülent Dizdarlı geldi aklıma, eminim düşünülse akla daha pek çok isim gelir.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu