Eski Kıdemli Yargıç Tacan Reynar, polis tarafından engellenen eylem planlarına ilişkin açıklamada bulunarak “Anayasayı anayasa yapan da anayasanın koyduğu kurallara uymakla yükümlü yöneticilerdir” dedi.
“Anayasayı anayasa yapan da anayasanın koyduğu kurallara uymakla yükümlü yöneticilerdir, onlar anayasal kuralları ihlal ediyorsa o artık anayasa değil, meşruiyetini yitirmiş bir tomar kağıttan başka bişey değildir” ifadelerine yer veren Reynar şu paylaşımda bulundu:
“Polisi Yönetenlere Açık Çağrı;
Makam tutup piyon olunan yerde Anayasa varmış yokmuş önemli değildir.
Anayasayı anayasa yapan da anayasanın koyduğu kurallara uymakla yükümlü yöneticilerdir, onlar anayasal kuralları ihlal ediyorsa o artık anayasa değil, meşruiyetini yitirmiş bir tomar kağıttan başka bişey değildir.
Aldığı emirle hukuktan uzaklaşan, öyle mevki tutarak, apolet takarak insanların temel haklarını keyfi şekilde kısıtlayanlar da bu rejimde piyondan öte bişey değildir.
En temel insan haklarından olan “toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını” çiğneyen kararınız da tam olarak buna işaret ediyor. Hukuki güvenlikten yoksun, keyfi yönettiğiniz ve canınız çektiğinde vatandaşa kamu yollarını kapattığınız “devletinizin” böylece alenen içi boş, hiçbir hukuki temele dayanmadığını gösteriyorsunuz.
Polisin kime, nasıl ve neden bağlı olduğunu biliyoruz. Ancak emir komuta “zincirinin” halkası olmakla, zincirin kendi toplumu için ta kendisi olmak, bunu savunmak ve ona dönüşmek başka bişeydir. O yüzden hukuktan uzaklaşanın düşeceği yer, daha fazla esaretten başka bir yer değildir.
Devlet dediğinin gerçeğinin sırtını hukuk devletine, yani öyle keyfi kararlar alanlar gibi değil, herşeyden önce kendi vatandaşına temel insan hakları güvencelerini veren bir yapıya dayaması gerekir.
Sonra devlet değil kabile yönetimi bile değilsiniz dediklerinde kaldırıp göstereceğiniz bir Anayasanız bile kalmaz, şu anda tam da bunu yapıyorsunuz, o anayasayı alıp çöpe atıyorsunuz, onu delip geçiyorsunuz.
Umarım bu yanlıştan bir an önce dönersiniz çünkü öyle ya da böyle kendi insanınıza karşı atacağınız her adım için hayli hayli bedel ödeyeceksiniz. Ama mahkemede kaybederek karşılığı parayla, ama toplum vicdanında yargılanarak haysiyetle, ama bu ülkenin evladı olarak, ya da olmayarak, tarihte.
Sakın kendi insanınıza sırf padişah emir buyurdu diye sırtınızı dönmeyin.
Padişahlar gelir geçer, bu devran döner ama siz bu topluma yaptığınızla kala kalırsınız.
Sakın!”
