EkonomiKıbrısManşetSiyaset

Gerçekçi olacaksak durum kötü..

Dar gelirli insanların bu koşullarda ayakta kalması, ailesini geçindirmesi mümkün değildir. Kazandığı parayla evinin kirasını mı ödesin?  Temel gereksinimlerini mi karşılasın? Elektrik su giderlerini mi ödesin? varsa otomobiline yakıt mı alsın? Ailesinin diğer ihtiyaçlarını mı karşılasın?

Gelen tepkilerden sonra elektrik tarifesinde yeniden düzenlemeye gidildi. Bu düzenlemenin akabinde Maliye Bakanı Sunat Atun bu tarifelerin sürdürülebilmesi için her ay 180 milyon kaynak yaratmamız gerekiyor dedi.. Dolayısıyla belli ki kurum üretim maliyetinin altında satıyor bu enerjiyi. Hal böyleyken bile kimse bu tarifelerin altından kalkamaz.

Nitekim önceden 1500 TL civarı gelen fatura artık 4000 TL gelecek, tarifenin iyileştirilmesine rağmen.

Belli bir tabakanın dışında alım gücünü yitiren kalabalıklar var.

Asgari ücret 8 bin TL olsa ne yazar!

Önümüz yaz.

Faturalar şimdi böyleyse yazda halimiz ne olacak? Bu ülkenin yazı malum.

Sıcaktan nefes bile alamıyor insan.

Özellikle karanlık çökünce kapı pencere açtığınız anda sivrisineklerin saldırısı başlıyor. Kısacası klima serinliği olmadan yaz aylarında Kıbrıs gibi bir coğrafyada yaşamanın külfeti büyük.

Satın alma gücü günden güne düşüyor.

Bir taraftan akaryakıt fiyatlarının yükselişi, öte taraftan elektrik zammı, bir diğer taraftan üretim maliyetlerinin artması, kontrolsüz raf fiyatları derken Kıbrıs’ta yaşam koşulları ağırlaşıyor.

Haliyle yaşam kalitesi de düşüyor.

Bir ülkede insanların kazançlarının 4/2’sini sadece yakıta ve elektriğe harcanması kabul edilemez. Kaldı ki asgari ücretli bu koşullarda nasıl hayatını idame ettirebilir?

Bu mümkün mü?

Elbette değil..

Dar gelirli insanların bu koşullarda ayakta kalması, ailesini geçindirmesi mümkün değildir. Kazandığı parayla evinin kirasını mı ödesin?  Temel gereksinimlerini mi karşılasın? Elektrik su giderlerini mi ödesin? varsa otomobiline yakıt mı alsın? Ailesinin diğer ihtiyaçlarını mı karşılasın?

Lütfen gerçekçi olalım.

Bütün bunları dar gelirli kişilerin yerine getirmesi mümkün değil.

O halde devlet nerede?

Dar gelirli insanlar için bu şartlarda öngördükleri nedir?

Takdir edersiniz ki sadece konuşmakla, iyi dilek ve temennilerle insanların sorunlarına çare bulunmuyor. Devletin önceliği bu koşulları da göz önünde bulundurarak dar gelirli kesimi korumak olmalıdır.

Hoş bu yeni tarife ile kaç aile yazda evini soğutma imkanı bulacak?

Düşünebiliyor musunuz kurumu kurtaran ilk düzenlemede  12 ve 15 bin TL arası hanesine elektrik faturası gelen insanlar oldu. Kurumun zararına yapılan yeni tarife düzenlemesinde ise eğer tedbirli davranılmazsa buna yakın rakamlar yine konuşulacak. Dolayısıyla böylesi rakamların konuşulduğu bir ortamda yakıt ve elektrik enerjisine dayalı üretim yapan işletmeler nasıl faaliyetlerini sürdürecekler?

İklim değişikliği nedeniyle mevsimlerin daha zor koşulları getirdiği bir süreçte, kışların daha soğuk, yazların daha sıcak olduğu iklim koşullarında insanların hayatını biraz olsun kolaylaştıracak etkenlerden bütünüyle uzak kalmak zorundayız. Nitekim bizim ülkemizde ki şartlar bunu maalesef zorunlu kılıyor. Yani kışta ısınmak mümkün olmayacak. , yazda ise serinlemek çok çok lüks olacak… Diyeceğim o ki;

Bir ülkede insanların geliri büyük oranda sadece elektrik ve akaryakıta giderse o ülkenin geleceğe dair hiçbir umudunu canlı tutamazsınız.. Kaldı ki gerçekçi ve sürdürülebilir ayakları yere basan tedbirler almak gerekiyor. Başbakan Faiz Sucuoğlu yeni tarifelerin gözden geçirileceğini söyledi.

Bu sadece ödeme tarihinin uzatılması noktasında bir adım olacaksa, kimseye bir yararı da olmayacak. Kaldı ki bugün faturası eline ulaşan bir tüketici zaten 05/05/2022’ye kadar ödeme hakkına sahip. Dolayısıyla boş yapmaktan vazgeçin artık.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu