Greek Salad
Adamlar binlerce turiste temiz ve bedava plaj sağlıyorlar. Turizm enformasyon ofisleri har har çalışıyor. Çok temiz yeşil alanlar yaratmışlar. Özellikle de tarihi eserlere gözleri gibi değil, gözbebekleri gibi bakıyorlar, yok öyle bizde ki gibi tarihi Canbulat Stadı’ndaki Venedik Surları’na futbol topuyla bam güm!
Fi tarihiydi; Fantastik hocamız Mehmet Bolkan sayesinde tanıdık GSP adlı stadyumu. 22 bin 859 koltuk kapasiteli ve UEFA’nın üç yıldız kategorisinde olan bir mekân. UEFA ve FIFA tarafından akredite edilen bir stadyum. 6 Ekim 1999’da hizmete açılmış. Açılış maçında bizim takım Mono APOEL 1926 ile ebedi düşmanı Omonia ile 3-3 berabere kalmış. Zemini İsrail bir şirket tarafından özelleştirme sonucunda bakıma girmiş bir teknik alanı var. Toplamda 16 salonuyla hizmet veren stadyum geniş park yeri, temiz wc ve kafeteryaları, güçlü internet ağı, çağdaş spor ve medya servisi teknolojisi yanında konforlu locaları var. Güvenlik tarafından size verilen kart sayesinde giriş (ki bizim giriş, Mehmet Bolkan’nın ekmek kadayıfı ve taze barbun balıkları sayesinde akreditasyona tabiî) kayıt altında maç izliyorsunuz. Toplamda 28 adet güvenlik kamerası sizinle akraba oluyor vesselâm. Yok öyle sahaya su şişesi filan atmalar, yersen.
Yine bir gece Mehmet Bolkan Hocamızla maç sonrası yemek faslına geçmiştik. Sofrada bir baktık ki bin yıllık çoban salatası, Greek Salad olmuş. Baklava da Cyprus (Kıbrıs), kahve de Cyprus, yoğurt da Cyprus, döner kebap da Cyprus, hellim de Cyprus olmuş. Nasıl olmasın ki? Adamlar binlerce turiste temiz ve bedava plaj sağlıyorlar. Turizm enformasyon ofisleri har har çalışıyor. Çok temiz yeşil alanlar yaratmışlar. Özellikle de tarihi eserlere gözleri gibi değil, gözbebekleri gibi bakıyorlar, yok öyle bizde ki gibi tarihi Canbulat Stadı’ndaki Venedik Surları’na futbol topuyla bam güm!
Neyse Greek Salad’ı karıştırırken sohbetimizde hâlihazırda bizim kulüplerin sabit gelir getirici gelir kalemlerine takmıştık yine karmaşık çoban salatası durumlarında. Sağdan baktık, soldan baktık bir’şey göremedim ama üstten bakınca iflaslarını gördük maalesef. Hâlbuki spor bizde de 30 Şubat’ta(!) uluslararası düzeye çekilse hiç olmazsa üç beş fanella gelirimiz olacaktı, o da olmadı!
Ya çağdaş futbol sistemlerindeki sabit gelirler neler? İşte, bizde bir’türlü olmayan/olamayan gelir kalemleri aynen böyle; ‘Maç hâsılatı, kombine biletler, seyirci loca satışları, hediyelik eşyalar, müşterek bahis gelirleri, TV yayıncı kuruluşları, sponsor firmalar ve reklam gelirleri, aidat ve diğer bağışlar, borsa kâğıtları, hisse senedi satışları, kredi kartı komisyon gelirleri, sporcu yetiştirme bedelleri, sporcu satış gelirleri ve ölümün gocakörü gelirleri’ şeklinde uzayıp gidiyor velhâsıl ve de tam takır, kuru bakır bizde! E’ee, e’eesi bizde hükümet cinsinden ‘çoban’ salatası hâkim, onlar ise Greek Salad’a devam. Afiyet olsun.
