GenelKıbrısManşet

Günümüz şairleri

Yıl olmuş 2024; Filistin Gazze ve de Ukrayna yerle bir olmuş ne garip vahşiler; Hukukun
üstünlüğü mü, üstünlerin hukuku mu mâkbuldur? İnsanına göre maalesef yine ne garip ne hâller.
Özetin özeti şeklinde; “Hukukun üstünlüğü, devletin kanun ve kurallarla işletilmesini” ifâde
eder. “Hukuk, herkesin üstündedir ve de devlet keyfi yönetilemez” filân bildik deyiştir. Tabiî
bunlar sözel açılımlar. Bu durum arazide de aynı mı? Yani bu fâni ve adaletsiz dünyamız,
gerçektende hukukta belirtilen adalet hâkimiyeti altında mı yönetiliyor? Yoksa bazen keyfi,
bazen de İsrail’in yaptığı gibi orman kanunlarıyla mı yönetiliyor? Bu soruların cevabı aslında şu
çelişki altında yatıyor. İşte, bu durum spor için de aynen devam ediyor. Ucunda ‘emek’ yoksa
kazanılmış hak olamaz. Futbolda yıllar önce imzalanan protokol metni, özellikle Transfer
Talimatı’nın lâv edilmesiyle çoktan rafa kaldırılmış. Şimdilerde toplamda yedi maddenin
yerinde yeller esiyor. Durum böyle olunca da yeni ve gerçektende uygulanabilir bir tüzük şart
mı? E futbolcu merkezli bir’sistem isterseniz tabiî ki de şart! Gönül isterdi ki çağdaş futbol
sistemlerinde olduğu gibi devlet-kulüpler arasında protokol-mrotokol konusu olmasın ama
durumumuz mâlum.
Naçizane düşüncemiz sporumuz kayıt altına alınabilecek sürer bir durumda somut
projelerle beslensin. Sürdürülebilir bir yapı (Kurumsallaşma) için her yıl bir noktaya nokta atışı
yapılsın. Örneğin sporcu özkaynağı, tesisler ve sabit gelir getirici yatırımlar şart. Haa, bu durum
tabela federasyonları hariç diğer gariban federasyonlar için de geçerli. Diğer bir yandan da
tükenmişlik nârâları devam edecek. Mevzu derin yani anlayacağınız.
Mâlum, spor, çevre, sağlık, kongre, eğlence, kültür veya karpuz turizmi ile ilgili yıllardır
gabak kesiyoruz. Bardağı taşıran son damlada milli hava yolumuz merhum Kıbrıs Türk Hava
Yolları vakası vardı. Kıbrıs’a bir zamanlar ‘Milli Dava’ gözüyle bakanlar, son yıllarda olaya
‘Kıbrıs Sorunu’ gözü ile bakıyor. “Sallanan bir gemide, sallanmayan kamara olamaz”
misâli sporumuz da bu davadan nasibini almıştır.
Sonuç mu? Sporumuzun artık tadı tuzu yok; “Yolunu beklerken daha dün
gece, kaçıyorum bugün senden gizlice. Kalbime baktım da işte iyice, anladım ki sen de
artık herkes gibisin” demişti dünya şairi adaşım. İşte, sporumuz da artık bu merkezde
sıradanlaştı, tıpkı günümüz şairleri gibi.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu