KıbrısManşetSpor

Güzel insanımız

Benim insanım kendi ülkesinin kulübü yerine, başka bir ülkenin kulübünün taraftarıdır. O takımın bir set formasını da her hafta TV karşısında giyer, maçını öyle izler... İnsanımız kulübüne üç kuruşluk faydası yoktur ama tribünden Mourinho gibi âhkâm kesmeyi de ihmâl etmez

Güzel insanımız kızarmış ekmeğe de “gabira” der. Kahvaltı yapmayı pek sevmez ama akşam oldu mu yumulur afiyetlere. Hele hele hafta sonu geldi mi mangalı kesin yakar… İnsanımız şeftali kebabı sonrasında mangaldaki hellimle mideye cila çekmeyi sever… İnsanımız rakıcı değil, viskicidir.

Açlık şekeri yerlerde bir gecede, debelenmeyi sever… İnsanımız geç saatlere kadar uyumaz ve hâliyle de sabahları işe geç gider… İnsanımız artık 12 ay boyunca öğleden sonra siestasını ihmâl etmez… İnsanımız spora çok takılmaz ama egzersiz faaliyetlerini aksatmaz… İnsanımız ava da, yasak avlanmaya da bayılır… İnsanımız emniyet kemerini takmaz. Haa, polis gördü mü kemeri çeke çeke bir hâl olur… İnsanımız arabayla sürat yapmayı da, sürüş esnasında cep telefonuyla muhabbet etmeyi de çok sever. Ama tâli yoldakine yol vermeyi de ihmâl etmez… İnsanımız çevreci değildir. Küçük market poşetlerine tıkıştırılmış çöpleri yerli-yersiz, zamanlı-zamansız atmaya bayılır… İnsanımız grev yapayı da çok sever. Kim takar bebeklerin eğitimi veya sağlığını(!)… İnsanımız; “Her zaman yeniliğe açığım ama benim mahalleden dışarı” demeyi tercih eder… İnsanımız genellikle apartmanda ortak yaşam kültürü yoktur. Komşuluk hatırı mı? Tarih oldu, geçiniz…

İnsanımız önce meydanlara dolar, orada slogan atar ama sonrasında da âlem ve ahkâmla doğru Dereboyu’na Latte’ye… Eski insanımız ne gazeteciyi, ne de ilgili gazeteyi sorgulamaz. Onu bir alışkanlık dâhilinde satın almaya devam eder… İnsanımız siyasetçiyi de orta ve uzun vadede sorgulamaz. İlgili siyasi partinin odununu koysanız seçer… İnsanımız Güney’de veya yurt dışında tatil yapmaya bayılır. Merkeze de alış-verişi koymayı ihmâl etmez, yok öyle taşlar/maşlar/tarihi eserler… İnsanımız arabayı eskitmeden üzerine tekrardan kredili yeni bir araba almaya bayılır… İnsanımız “Komşunun tavuğuğu, komşuya kaz görünür” felsefesine inanır… İnsanımız sıkı bir TV dizicisidir. Bunun yanında da bol bol kabak kesilen sığ tartışma programlarını da sobelemeyi de zaplamaya bayılır… İnsanımız kitap okumayı sevmez, onun yerine Facebook haberleri daha çekicidir. Mâlum milletimiz full onlin’… Gazete mi? Ölüm haberlerine şöylecene bir bakar ama magazin haberlerine dalar ki kim, kiminle, kaç kere’ye bayılır…

İnsanımız slogan atmaya da bayılır. Facebook’ta sosyalist ama sandıkta faşist eğilimli olmayı seçebilir… Bizim eski nesil insanım dindardır ama çok da çaktırmaz. Hatta utanır ve de sıkılır… Yeni nesil insanımız mahallede futbol yerine bilgisayarda PES 2021 oynamayı sever… İnsanımız meslek lisesini pek tercih etmez. “İllâ ki düz lisenin matematik bölümü olsun” der… İnsanımız askerlik görevini en arkaya atmayı tercih eder. Doktoraya devam… İnsanımız illâ devlet işi olsun der… Benim insanım kendi ülkesinin kulübü yerine, başka bir ülkenin kulübünün taraftarıdır. O takımın bir set formasını da her hafta TV karşısında giyer, maçını öyle izler… İnsanımız kulübüne üç kuruşluk faydası yoktur ama tribünden Mourinho gibi âhkâm kesmeyi de ihmâl etmez.

Neyse, güzel insanımızı her ne pahasına olursa olsun çok seviyoruz. Allah gönlüne göre verir inşâAllah.

 

 

Diğer Haberler

Başa dön tuşu