Hadsiz hadsiz konuşmayı kendilerinde hak olarak görüyorlar, Kimler? Türkiye’den oturdukları yerden Kıbrıs’a dair atıp tutanlar.
Kıbrıs nerede diye sorsanız yerini dahi gösteremeyenler, ez az bilgiyle kendini Kıbrıs uzmanı addedenler.. Bu tipler Türkiye’de her zaman mevcut, çıkıp çıkıp abuk sabuk bir şeyler söyler. Kendi egolarında cahil cahil konuşuyorlar ekseriyetle, işin aslı bunlarla muhatap bile olmaya değmez ve fakat konuyu o noktaya getiriyorlar ki, insan kayıtsız kalamıyor bu cehalete..
İşte bu kendini bilmezlerin karşısında ilimle, bilimle Atatürk ilke ve inkılapları ile dimdik durmalıyız, üstelik 7’den 70’e hepimiz… Bu cahillere Laikliğin anayasanın temel unsuru olduğunu haykırarak söylemeliyiz, bunun yanı sıra, Laiklik toplumumuzun da yaşam biçimidir.. Ve fakat maalesef Kuzey Kıbrıs’ın, Kıbrıs Türklerinin bu yapısından rahatsız olan yobaz bir güruhun olduğunu görüyoruz maalesef Türkiye’de.. Dini her alanda malzeme yaparak bunun üzerinden nemalanan bu güruhun yeni hedefi Kıbrıs’ın Kuzey yarısı..
Öyle ya ülkeyi yöneten erkin kişisel beka zayıflığı ile ülkemizde tarikatlar fink atıyor, yuvalanmaya çalışıyorlar. Kıbrıs Türkünün laik, aydın ilerici kimliğini yok etmek için ellerindeki bütün imkanları kullanıyorlar, özellikle de ülkemizin en zayıf halkası olan siyasi kanatla ilerlemeye çalışıyorlar. Elbette bu süreç adım adım geldi, hatta göstere göstere geldi, masumane ilahiyat okulu açılması olarak lanse edilen süreçte toplum olarak gereken tepki ve refleks gösterilmediği için bugün hadlerini aşanlar direkt laikliği hedefe koymuşlar.
Başta UBP ve hükümet ortakları olmak üzere gelmiş geçmiş tüm hükümetler bu hadsizliğin sorumlusudurlar. Nitekim bugün de bu duruma kayıtsız kalarak tepki vermeyenler,hatta ve hatta ölü taklidi yapanlar,yobaz örgütlenmesini ha tenis kursu ha kuran kursu deyip hafife alanlar hiç şüpheniz olmasın ki yarın sizin için bile çok geç olacak..
