EkonomiGenelKıbrısManşet

“Halkın itibarını ayaklar altına almayın”

Kuzey Kıbrıs’ta son dönemde yaşanan hükümet krizlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ekonomi ve Turizm Eski Bakanı, ekonomist Derviş Kemal Deniz, KKTC’nin bir devlet olarak güçlenmesi ve güçlü bir ekonomik yapı oluşturmasının şart olduğunu vurgulayarak siyasilere serzenişte bulundu

Kuzey Kıbrıs’ta son dönemde yaşanan hükümet krizlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ekonomi ve Turizm Eski Bakanı, ekonomist Derviş Kemal Deniz, KKTC’nin bir devlet olarak güçlenmesi ve güçlü bir ekonomik yapı oluşturmasının şart olduğunu vurgulayarak siyasilere serzenişte bulundu

“HALKLAR REFAH VE GÜVENLİ BİR YAŞAM SÜRMEK İSTER”… Ülkede yaşanan siyasi istikrarsızlığın ekonomiye olumsuz yansımasının kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Derviş Kemal Deniz, “Halklar refah ve güvenli bir yaşam sürmek için hükümetlerinin başarılı olmasını ve başarılı politikalar uygulamasını ister” dedi. KKTC halkının da isteğinin bundan farklı olmadığını ifade eden Deniz, “Bu isteğin yerine getirilmesi güçlü bir politika ve bunun arkasında duran bir hükümet ile olur” dedi.

“HÜKÜMET KRİZLERİ YATIRIMCILARI ÜRKÜTÜYOR”… Ülkemizde arka arkaya gelen hükümet krizlerinin ekonomiyi aksi yönde etkileyeceğini savunan deneyimli ekonomist, “Kimse son üç ayda yaşananların ekonomik yapımıza hiç bir zarar vermediğini sanmasın. Hem dış yatırımcı hem de yerel yatırımcı bu belirsizlikten büyük oranda ürkmektedir” diyerek, “Dünyanın tüm ülkeleri belirsizlik ortamının en üst düzeyde olduğu bu zamanda halklarına umut yanında plan ve öngörü ortaya koyarken, KKTC’nde her şeyin daha iyi olacağını söylemek halka moral vermek açısından olumlu olsa da bu olumlu beklentilerin hangi temele oturtulacağı da çok önemlidir” değerlendirmesinde bulundu.

“DEVLET YÖNETİMİNE BİR İSTİKRAR KAZANDIRILMASI GEREKİYOR”… Ülkemizde yaşanan hükümet krizlerinin en kısa zamanda sona ermesi ve devlet yönetimine bir istikrar kazandırılmasının büyük önem arz ettiğine işaret eden Derviş Kemal Deniz, “Dünyada devlet yapısını güçlü kılan, her türlü kapanma veya krizlerde halkına destek olan ülkelerin yöneticileri, hep bir ağızdan bilinmemezlik ve gelecek krizlere karşı güçlü devletlerin bile sıkıntılı günler geçirebileceğinden bahsetmektedirler. Krize karşı 2023 ortasına kadar direnç gösterip, bu sürede yapılacak icraatlar ile büyüme trendine girilmesi artık kabul edilmesi ve uygulanması gereken bir durumdur” ifadelerini kullandı.

“EKONOMİK PROTOKOLÜN İÇERİĞİ BİLE HALEN GİZLENİYOR”… IMF Başkanı Kristalina Georgieva’nın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamaya değinen Deniz, “Ülkelerin geçmekte olduğu dönemler dolayısı ile halklarının refah düzeyini en üst düzeyde tutma ihtiyacına karşılık hemen hemen tümünün IMF’den kredi isteyecek duruma geleceğinden söz etmektedir. Bu konuda IMF gerekli çalışmayı tamamlamıştır” diyerek, “Unutmayalım ki biz KKTC olarak böyle bir olanağa ulaşma şansına sahip değiliz. Bizim ulaşabileceğimiz Türkiye’den kaynak aktarma konusunda dayandırılan protokol ile ilgili açık bir bilgi de halka sunulmamıştır” sözleriyle, TC-KKTC Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü’nün içeriğinin halen açıklanmamasını eleştirdi.

“BELİRSİZLİKLER VE OLUMSUZLUKLAR SENDROMA NEDEN OLUYOR”… Bugün itibarı ile önümüzde ekonomik hayat için çok önem taşıyan ve belirsizlikleri ortaya koyan etkenlerin pandemi, savaş ve bunların dışındaki komplikasyonlar olduğunu belirterek, her üç etkenin de yaşamımızı önemli bir şekilde etkilediğini ve belirsizlikler yarattığını dile getirdi. “Tüm bu belirsizliklerin bir parçası olan tedarik zincirinin yarattığı olumsuzluklar dolayısı ile yarın hangi mal veya hizmeti alıp alamayacağını bilmeyen işletmeler ile sabit gelirlilerin artan zamlar karşısında eriyen kazançları hemen her kesimin belirsizlik ve dolayısı ile olumsuzluk sendromu yaşamasına neden olmaktadır” diyerek toplumu bekleyen risklere dikkat çekti.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu