Bir Başbakanın, halkını zavallılaştıran yaklaşımı.
Kıbrıs Türk Halkı tarihine bir hakaret.
Bir halkın yakın tarihi önemsizleştirilmiş.
1974 öncesi Kıbrıs’taki eşitlik hakkı yok sayılmış.
Topyekûn direniş basitleştirilmiş.
Varoluş mücadelesi görmezden gelinmiş.
Kısaca Kıbrıs Türk Halkı’nın 1974 öncesi hiçleştirilmiş.
*****
Başbakan, “1974’ten sonra var olduk” diyor kendince.
Keşke zahmet edip büyüklerine sorsaydı.
“Biz var mıydık 1974’ten önce” diye.
Ama zahmet buyurmadı.
Çünkü, alışılagelmiş yaranma güdüsü bunu gerektiriyor.
“Bakın efendim izindeyiz” demek için.
“Siz 1 deyin, biz 1000 deriz” demek için.
Ama olmuyor Sayın Başbakan.
Kendi halkını, göze girmek için küçültebilmek.
Kendi halkının tarihini bilmezden gelebilmek.
1974 öncesini yok sayabilmek.
Bir halk ve tarihi bu kadar yere batırılır mı?
******
Babalar, dayılar lise öğrencisi iken mücahittiler.
Mevzilerde sabahlayanlar vardı.
Mevzi rutubeti sebepli kalp hastası olup, ölenler vardı.
Eşlerini göremeyenler vardı.
Çocuklarının başını okşayamayanlar.
Ve bu halk, gettolarda sıkışıp direndi.
Bu halk, gömülü eski silahlarla kendini korudu.
Ve özne olmaya hep devam etti.
Nesne değil.
Bunları biliyor mu Ersan Saner?
Biliyordur, ama bilmezden geliyor.
Çünkü, devir yıkama ve yağlama devri.
Zaman kurultay zamanı.
Zaman makam zamanı.
*****
Ama minik bir hatırlatma yapalım Saner’e.
Bugün kendisinin yaptığını İrsen Küçük de yapmıştı.
Hatırlar muhakkak.
Siyasi sonu ne olmuştu İrsen Küçük’ün?
Eminim o günleri de hatırlıyordur Saner.
Kıssadan hisse çıkarsın bir zahmet.
