EkonomiKıbrısManşetSiyaset

Hangi birini saysak

Ekonomide ciddi sorunlarımız olduğu sır değil. Ve fakat bu sorunların üstesinden gelecek potansiyele de sahip olduğumuz biliniyor. Nitekim bu ülkede kayıt dışı aktivitelerin önüne geçilmediği de sır değil

Picasso hayatı boyunca 50.000 civarı eser ortaya koymuş bunlardan sadece 100 kadarı gerçek sanat eseri olarak nitelendirilmiştir. Demek ki kalıcı bir eser ortaya koymak için çok çalışmak lazım.

Umarım seçim öncesi vaatlerle seçim sonrası ortaya çıkacak hükümetin icraatları birbiriyle örtüşür. Ülkedeki kaotik durumun herkes farkında. Elektrikler kesik, yollar hem nitelik olarak aydınlatmadan yoksun, hem de çok berbat, hastane dökülür, okulun tavanı çöker, tüp gaz ve akaryakıt kuyrukları oluşur. Kanser hastaları dahil eczanelerde gerekli ilaçlar bulunmaz. Kısacası neresinden tutsanız  elinizde kalacak bir yapıyla karşı karşıyayız. Hangi birini saysam bilemedim. Zira say say bitmiyor.

Ekonomi diyoruz gereğini yapmıyoruz.

Sağlık diyoruz gereğini yerine getiremiyoruz.

Turizm diyoruz, yapılması gerekenleri yapmıyoruz. Yüksek Öğretim diyoruz, olması gerekenleri görmezden geliyoruz.

Ekonomide ciddi sorunlarımız olduğu sır değil. Ve fakat bu sorunların üstesinden gelecek potansiyele de sahip olduğumuz biliniyor. Nitekim bu ülkede kayıt dışı aktivitelerin önüne geçilmediği de sır değil.

Öncelikle ekonomiye kazandırılması gereken paralar var bu ülkede.

Sağlıkta ciddi bir yapılanma gerekiyor artık.

Hem fiziki nitelik donanım olarak, hem ilgili alanlara gerekli istihdamı sağlayarak.

Turizm için geri dönüşü sağlanabilen pazarlama faaliyetleri sürdürmek gerekiyor.

Elle tutulan gözle görülen.

Birilerine gelir kapısı açmak için binlerce lira harcayıp havaya giden tanıtımlardan bahsetmiyorum.

Yükseköğretimin ciddi anlamda öğrenci odaklı bir anlayış içinde yönetilmesi gerekiyor. Bunun için ayrı bakanlık kurulması gerekiyorsa kurulacak ve bütün bunlar o bakanlığın çalışma alanı içinde ele alınıp planlanacak.

Öğrenci dostu ada diyoruz.

Öyle mi gerçekten?

Herkes elini vicdanına koysun.

Sonra da bunu düşünsün.

Çok üzgünüm ama böyle öğrenci dostu olunmaz. Fahiş fiyata barınma sorunu, kırtasiye masrafı, günlük yaşantılarını idame ettirebilmek için yaptıkları alışverişteki pahalılık, ulaşım sorunu..

Say say bitmez.

Gelin bu öğrencilerin neler çektiğini anlamak için biraz empati yapalım ve KKTC’de bir günlüğüne araba kullanmayı bırakalım bakalım gitmemiz gereken yerlere nasıl gideceğiz?

Toplu taşıma yok.

Bu yönde gayret de yok.

Ülkemizde bulunan bir üniversite öğrencisi

elzem olarak bir yerden bir yere giderken neler çekiyor?

Farkında mıyız?

Bence değiliz.

Ne halk olarak, ne yerel yönetimler olarak, ne de merkezi yönetim olarak.

Sizce ekonomisi yabancı öğrenciye ve turiste  bu kadar göbekten bağlı olup da toplu taşıması olmayan başka ülke var mıdır?

Yok…

Diğer Haberler

Başa dön tuşu