EkonomiKıbrısManşetSiyaset

Hangi yasa kural insanları çaresiz bırakın der?

Ülkede her şey dört dörtlük, hiçbir şey yaşanmamış, insanlar ekonomik kayıplara uğramamış, alım güçlerini kaybetmemiş ,ödeme güçlüğüne girmemiş  gibi tavır alan bu anlayışın avukatlar nezdinde hayat bulmasını bir türlü anlayamıyorum

Çok zor bir süreçten geçiyoruz.

Olağandışı günler yaşıyoruz.

Bütün bunların üzerine TL sürekli değer kaybediyor, pahalılık almış başını gidiyor, enflasyon ve nihayetinde alım gücü düştükçe düşüyor. Birçok insan gelir kaynaklarını ya tamamen kaybetti ya da eski gelirine bu süre zarfında hiç ulaşmadı. Bundan mütevellit de birçok insan ödeme kabiliyetini ya da yetisini kaybetti, dolayısıyla yükümlülüklerini de yerine getiremez duruma geldi. Bu gözle görülür gerçeği yok sayıp, hiçbir şey olmamış, hiçbir şey yaşanmamış gibi hareket etmek elbette doğru bir yaklaşım değildi.

İçinde bulunduğumuz bu şartlardan ötürü insanlar borçlarını ödeyemez duruma gelmişlerdir. Haliyle icra ve mazbata sorunu derinleşmiş, bundan mütevellit insanlar perişan olmuş, aileler dağılmış, çaresizlik içinde kendilerine zarar verecek eylemleri

kurtuluş yolu olarak görürken yaşadıkları psikolojik travmalar yanında, göçü de çare olarak önlerine koymaya başlamışlardır.

İşte böyle bir ahvalde hükümet buna daha fazla kayıtsız kalamadı ve geçtiğimiz gün Bakanlar Kurulu oturdu ve bir karar üreterek icra ve mazbata sorunu yaşayan insanları bir nebze nefes aldıracak 6 aylık bir ertelemeye gitti, ve karar resmi gazetede de yayınlandı. Bu karar doğru ve yerinde bir karardı. Her şeyden önce insan odaklı bir karardı..  Ve fakat maalesef Barolar Birliği bu duruma düşmüş insanların bir nebze nefes almasını sağlayacak bu kararın Anayasaya aykırı olduğunu savunarak Anayasa Mahkemesine başvurmaya hazırlanıyor, kararın iptali için.

Elbette ben bu kararın Anayasaya uygun olup olmadığı değerlendirecek durumda değilim. Ve fakat böylesi oldukça zor zamanlardan geçerken söyleyin bana hangi yasa insanları çaresizliğe itmeyi emreder hangi yasa ailelerin dağılmalarına yol açar? insanların evlerini, yerlerini, akrabalarını, arkadaşlarını geride bırakarak göç etmesini teşvik eder?

Hangi yasa beş on kişinin menfaati için yüzlerce insanı açlığa terk eder?

Dolayısıyla bu kararın yasaya uygunluğundan öte burada insani bir durum söz konusudur.

Az empati yaparak bunu herkes anlayabilir.

Malum herkesin de bildiği gibi normal şartların hüküm sürdüğü zamanlardan geçmiyoruz. Ülkede geçim sorunu var. Evine ekmek götüremeyen insanlar günden güne çoğalıyor. Ve elbette bu koşullar altında yaşama tutunmaya çalışan birçok insan var.. İnsanlar borçlarını ödeyemez duruma geldiler. Hoş ödeyebilecek durumda olsalar neden mahkemelere düşsünler? Konu icraya veyahut mazbataya gelene  kadar neden beklesinler?

Ödeyemiyorlar işte.

Bu anlamak ne kadar zor olabilir?

Ve evet arada mutlaka istisnalar vardır, ödeme gücü olduğu halde borcunu ödemeyenler de mutlaka vardır, bunların tespiti elbette yapılmalıdır. Fakat sırf bu nedenle yüzlerce insanı ateşe atmak doğru mudur?

Bugün bu durumda olan bir çoğunluğun ödeme gücünü kaybetmiş olmaları gerçeği gün gibi ortadadır. Barolar Birliği kendilerince haklı birtakım sebeplerden ötürü buna itiraz ediyor belli.

Bu gerekçelerin başında da maalesef değerli avukatlarımızın ekonomik kazanım noktasındaki beklentilerinin olduğunu anlıyoruz. Ülkede her şey dört dörtlük, hiçbir şey yaşanmamış, insanlar ekonomik kayıplara uğramamış, alım güçlerini kaybetmemiş ,ödeme güçlüğüne girmemiş  gibi tavır alan bu anlayışın avukatlar nezdinde hayat bulmasını bir türlü anlayamıyorum.

Çok çok üzgünüm ama böylesi bir süreçten geçerken bu  yaklaşım Barolar Birliğinin duruşu olmamalıydı..

Diğer Haberler

Başa dön tuşu