KıbrısManşetSiyasetToplum

Hasan Ulaş Altıok’un DAÜ tespitleri

Hasan Hoca’m  önceki gün sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı bir paylaşım ilgimi çekti. Zira bu kamu açısından oldukça önemliydi. Konu bugün gelinen aşamada DAÜ’nün finansal durumu ile alakalıydı

Hepimizin yakından tanıdığı bir isim.

Bir akademisyen.

Uzman olduğu alanda fikirleri ile her platformda toplumsal katkı koyan bir kişi.

Hasan Hocam bu ülkenin bir değeri.

Dolayısıyla siyasi çizgisi duruşu  itibarıyla kendisiyle farklı düşüncelere sahip olanlar dahi fikirlerine büyük önem veriyor, zira siyasi eğilimi ile değil, alanında gelişen olayları bilim insanı kimliği ile değerlendiriyor… Malumunuz olduğu üzere Hasan Ulaş Altıok DAÜ İşletme ve Ekonomi Fakültesinde Öğretim Üyesi.

Hasan Hoca’m sık sık yurtdışına giderek çeşitli ülkelerde de eğitimler veriyor.

Hasan Hoca’m  önceki gün sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı bir paylaşım ilgimi çekti. Zira bu kamu açısından oldukça önemliydi. Konu bugün gelinen aşamada DAÜ’nün finansal durumu ile alakalıydı.

İşte bugün Hasan Ulaş Altıok’un bu paylaşımını sizlere aktarıyorum.

“DAÜ ÇOK ZOR BİR DÖNEME SÜRÜKLENİYOR”

DAÜ’de işler hiç iyi gitmiyor. Göz göre göre, hiçbir önlem alınmadan tarihinin en büyük mali krizine doğru sürükleniyor DAÜ. Çok yakında maaş ödeyemeyecek. O gün geldiğinde kurum karışacak. “Elden çıkarmak” çok kolaylaşacak. Beklenen ve hedeflenen bu mu acaba? Buna izin verilmemelidir. Verilmeyecektir de.

Yapılması gereken aslında çok basittir. Hatta çok geç bile kalınmıştır. Durum tüm detayları ile başta çalışanlar olmak üzere tüm kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Hükümet, Rektörlük, Sendikalar aynı masa etrafında toplanmalıdır. Kurtarma projesi hazırlanmalıdır. Klasik olacak ama gelir artırıcı, gider azaltıcı önlemler derhal uygulamaya sokulmalıdır. Tüm paydaşların katkıları ile hazırlanacak kurtuluş projesini uygulayabilecek bir yönetim görevde olmalıdır. Bu kriz döneminde kurumu yönetecek ekip yeni bir seçim süreci ile belirlenmelidir. Mevcut yönetim de özeleştirisini yaparak bu seçime katılıp güvenoyu almayı deneyebilir.

Proje ve hedefler takvimlendirilmelidir. Kısa, orta ve uzun vadeli hedefler, önlemler belirlenmelidir. Hedeflere ulaşılamadığı anda da görevde olan yönetim (kim isterse olsun) derhal istifa etmelidir. Başarabilecek olan görevde olmalıdır. DAÜ’yü bu noktadan sonra kurtarabilecek tek şey hesap verebilirlik, tüm paydaşların katkıları ve DAÜ gibi kalitesi tartışılamaz bir üniversiteyi özellikle de üçüncü ülkelerde tanıtabilecek ve öğrenci akışını sağlayabilecek, kurumu yüksek rekabet koşullarında verimli bir şekilde yönetebilecek vizyona sahip bir yönetim anlayışıdır.

İşimiz bu defa gerçekten çok zordur. Sıkıntılı bir süreç olacak. Çalışanların kuruma her zaman olduğu gibi sahip çıkacağına eminim. Ama gelinen aşamada hesap vermeden, özeleştiri yapmadan, hatta hiçbir istifa gerçekleşmeden hataların bedelini de doğrudan çalışanlara yüklemek de mümkün olmayacaktır.

DAÜ tüm ülke için çok önemli bir kurumdur. Ekonomik katkıları yanında yükseköğretimde kalite kriteridir de. Doğru adımlarla sorunlarına çözümler üretebilecek tecrübeye de sahiptir. Gözü DAÜ’de olanlar ve avuçlarını ovuşturanlar varsa, boşuna. Avuçlarını yalarlar!”

Bundan anlıyoruz ki DAÜ’de çok ciddi bir bütçe açığı var. Bu açık büyüdükçe DAÜ’nün finansal imkanları daralıyor. Ve fakat buna rağmen DAÜ’yü yönetenlerin lay lay lom anlayışı içinde olması ve gereken tedbirleri almaması konunun en önemli kısmı maalesef. Şu çok açık ki DAÜ iyi yönetilemiyor, bu kötü yönetim anlayışından dır ki DAÜ maliyesinde 550 Milyon Liralık bütçe açığı oluştu, lakin bu bile DAÜ bütçesine bindirilen gereksiz yükten vazgeçmek ve tedbir almak için yeterli olmadı. Buna rağmen ne yazık ki 26 kişi yeni istihdam yapıldığı, bununla birlikte 4 kişiye vekaleten atama yapılarak terfi verildiği iddiaları ayyuka çıktı.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu