KıbrısManşetSağlık

Diyetisyen Zenginses: Hastalıklara karşı bağışıklık sistemini güçlendirmeliyiz

GIYNIK Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan diyetisyen Laika Zenginses, Bu mevsimde soğuk algınlığı ve bağlantılı hastalıkların görülme sıklığının da arttığını vurgulayarak, Hastalıklara yakalanmamanın ya da yakalandıysak da hastalığı daha hafif atlatmanın ilk şartının bağışıklık sistemini güçlendirmek olduğunu vurguladı

“HAREKETSİZ KALMAYIN”… “Bu dönemde eğer harcanan enerjiden daha fazla enerji alımı olursa kilo artışı başlar ve fazla enerji alımı olsa bile dengesiz beslenme düzeni ile yanlış besin seçimi hastalıklara yakalanma riskini artırabilir.”

SU İÇMEYİ UNUTMAYIN… “Unutulmaması gereken en önemli nokta, suyun yerini meyve suları de dâhil olmak üzere hiçbir içeceğin tutamayacağıdır.”

GIYNIK ÖZEL – ŞÜKRÜ IRKIM

GIYNIK Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan diyetisyen Laika Zenginses, kış aylarına girerken en çok dikkat edilmesi gereken hususlardan birinin havadaki ısı değişikliğine bağlı metabolizma hızında meydana gelen yavaşlama olduğunu söyleyerek, yavaşlayan metabolizma hızına yoğun iş temposu ve kısalan günlerin sebebiyle azalan fiziksel aktivite de eklenince kilo almanın kaçınılmaz hale geldiğini söyledi. Zenginses, Bu sebeple yapılması gerekenlerin başında yoğun kalori içerikli ve karbonhidratlı besinlerin miktarını azaltarak ve daha dengeli bir beslenme düzenine geçip kışa hazırlanmak gerektiğini belirtti.

“FAZLA ENERJİ ALIMI OLURSA KİLO ARTIŞI BAŞLAR VE HASTALIKLARA YAKALANMA RİSKİ ARTAR”

Zenginses, İnsan vücudunda meydana gelen enerji harcamasındaki azalmanın yanında hareketsizlik ve metabolizmada yavaşlama durumunun besin tüketim miktarını ve tüketilen besinin çeşidini daha da önemli bir hale getirdiğini ifade etti. “Bu dönemde eğer harcanan enerjiden daha fazla enerji alımı olursa kilo artışı başlar. Fazla enerji alımı olsa bile dengesiz bir beslenme düzeni ile yanlış besin seçimi hastalıklara yakalanma riskini artırabilir” şeklinde konuşan Zenginses, “Vücut, mevsimsel değişikliği fark ettiği anda aldığı enerjinin bir kısmını stoklamaya ve daha az yakmaya başlar” dedi.

“ORTAM ISISININ DÜŞMESİ İLE VÜCUT ARASINDA BİR DENGE KURULMASI GEREKİYOR”

Özellikle ortam ısısının düşmesi ile vücut arasında bir denge kurulması gerektiğini vurgulayan Zenginses, “Vücut daima kendi ısısını dengede tutabilmek için harcadığı enerjiyi de dengede ve kontrol altında tutmak zorundadır. Bu nedenle de kortizol dediğimiz hormonun mevsimsel olarak sentez miktarları değişir ve bu hormon da vücudumuzda yağ dokusunu arttırıp soğuğa karşı vücut sıcaklığımızı dengede tutmayı sağlar” şeklinde konuştu.

“SUYUN YERİNİ MEYVE SULARI DA DÂHİL OLMAK ÜZERE HİÇBİR İÇECEK TUTAMAZ”

“Sık sık, az az beslenmek ve ara öğünlerde kan şekerini dengeleyici besinlere yer vermek ara öğünü takip eden ana öğünde hem yavaş hem de az yenilmesine yardımcı olacaktır” diyen Zenginses, Yaz mevsiminin bitmesiyle birlikte, su tüketiminde ciddi bir azalma meydana geldiğini ve sıcak içeceklerin de daha fazla içilmesi nedeniyle suya olan talebin azaldığını ifade etti. Unutulmaması gereken en önemli noktanın suyun yerini meyve suları da dâhil olmak üzere hiçbir içeceğin tutamayacağı olduğunu belirten Laika Zenginses, “Kafein içeren içecekler de su atımını hızlandırarak vücudun suya olan ihtiyacının artmasına sebep olurlar” dedi.

“DENGELİ BİR KAHVALTI İLE GÜNE BAŞLAMAK ÇOK ÖNEMLİDİR”

Yazın rehavetinden kurtulmak, tekrar enerji toplamak ve güçlü bir şekilde çalışmaya başlamak için tüketilebilecek gıdalar olduğunu ve sağlıklı yiyeceklerden oluşan dengeli bir kahvaltı ile güne başlamanın çok önemli olduğunu söyleyen Zenginses, “Böylelikle hem kan şekerinin normalin altına düşmesi engellenmiş hem de metabolizmanın çalışmaya başlaması sağlanmış olur. Aralarda da omega3 içeriği olan zengin ceviz ve badem türü yiyecekler tüketilebilir. Bunların yanında yoğurt, ayran, kefir veya çok az kahveli süt hem kan şekerinin toparlanmasına hem de kalsiyum ihtiyacını karşılamaya yardımcı olacaktır” diye konuştu.

“SALATALAR BEKLETİLMEDEN HEMEN TÜKETİLMELİDİR”

Yemeklerde tüketilen salataların da hem kilo kontrolü sağlayacağını hem de zengin vitamin içerikleriyle gün boyunca düşen enerjiyi yenilenmesine yardımcı olacaklarını ifade eden Zenginses, “Salatalar vitamin kaybına uğramaması için bekletilmeden hemen tüketilmelidir, özellikle C vitamini çok süratli kayba uğramaktadır” diye konuştu.

“HASTALIĞI DAHA HAFİF ATLATMANIN İLK ŞARTI BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRMEKTİR”

Kolesterol sorunu olanların da kırmızı et yerine balık, hindi eti, tavuk eti ve kuru baklagilleri tercih edebileceklerini söyleyen Zenginses, yaz boyunca dengesiz beslenen ve yoğun tempodan dolayı bitkin düşen vücudumuzun sonbahar mevsiminin sıcaklık dalgalanmalarından oldukça olumsuz etkilendiğini ifade etti. Bu mevsimde soğuk algınlığı ve bağlantılı hastalıkların görülme sıklığının da arttığını vurgulayan Zenginses, hastalıklara yakalanmamanın ya da yakalanmışsak bile hastalığı daha hafif atlatmanın ilk şartının bağışıklık sistemini güçlendirmek olduğunun altını çizdi.

“VİTAMİN VE MİNERALLERİN DOĞAL YOLLARLA YANİ BESİNLERLE ALINMASINA GAYRET EDİLMELİDİR”

Yaz ayları biter bitmez, bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilinen vitamin ve mineralleri içeren besinlere ağırlık veren bir beslenme programına geçilmesi gerektiğini belirten Zenginses, “Vitaminlerden A,C, E, minerallerden ise selenyum, çinko, magnezyum ve demir bağışıklık sistemini güçlendirirler” dedi. Bu vitamin ve minerallerin aynı zamanda yüksek antioksidan özellik taşıdıklarını belirten Zenginses, “Doktorlar ilaç önermedikçe vitamin ve minerallerin doğal yollarla yani besinlerle alınmasına gayret edilmelidir” şeklinde konuştu.

“SİGARA İÇENLERİN İÇMEYENLERE ORANLA VİTAMİN VE MİNERAL İHTİYAÇLARI DAHA FAZLADIR”

Sigara içenlerde C vitamini başta olmak üzere birçok vitamin ve mineral emiliminin olumsuz etkilendiğini, bu sebeple de sigara içenlerin içmeyenlere oranla vitamin ve mineral ihtiyaçlarının daha fazla olduğunu ve bundan dolayı da bazı besinlere ağırlık verilmesi gerektiğini kaydeden Zenginses,
A vitamini için: Karaciğer, havuç, kayısı, kavun, yumurta, ıspanak, kabak, domates, brokoli, marul,
C vitamini için: Limon, portakal, greyfurt, kivi, roka, maydanoz, yeşil sivri biber, kuşburnu, domates,
E vitamini için: Tüm bitkisel yağlar ve yağlı tohumlar Selenyum: Deniz ürünleri, böbrek, yürek, etler Çinko için: Bulgur, badem içi, ceviz, balık, et, karaciğer, süt, yumurta, kuru baklagiller Magnezyum için: Yağlı tohumlar, kuru baklagiller, koyu yeşil yapraklı sebzeler, muz ve tahılların tüketilmesi gerektiğini belirtti.

“SONBAHAR VE KIŞ DÖNEMİNDE PROTEİN İHTİYAÇLARINI KARŞILAMAK İÇİN KURUBAKLAGİLLER KULLANILABİLİR”

Güçlü bir bağışıklık sistemi için vücudun ihtiyacı olan proteinin alınmasının şart olduğunu ve özellikle hayvansal kaynaklı proteinlerin kaliteli protein olarak kabul edildiğini dile getiren Zenginses, bu grupla birlikte hayvansal yağ alımı da olacağından dolayı kan yağlarıyla ilgili sorunu olan kişilerin sonbahar ve kış döneminde protein ihtiyaçlarını karşılamak için kuru baklagilleri kullanabileceklerini ifade etti. Zenginses ayrıca, İyi bir protein kaynağı olan balığın aynı zamanda kalp sağlığı için çok faydalı olan omega-3 yağ asitleri bakımından da de zengin olduğunu belirtti.

 “HAFTANIN MİNİMUM 5 GÜNÜ 45-50 DK’LIK YÜRÜYÜŞLER YAPILMALIDIR”

Kış döneminde fiziksel aktivitenin göz ardı edilecek bir şey olmadığını söyleyen Zenginses, “Haftanın minimum 5 günü 45-50 dk’lık yürüyüşler yapılmalıdır. çünkü Aksi takdirde hareketsiz bir kış dönemi geçirirsek kilo artışı ve vücudumuzdaki yağ oranında yükselme olacaktır” şeklinde konuştu.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu