Köşe yazarı Hasan Hastürer ülkemizi bekleyen büyük tehlikeyi işaret etti.
“KIB-TEK’te ve tabii Teknecik’te yaşananlar, yılan hikayesine döndü” diyen Hastürer’in bugünkü köşe yazısı şu şekilde:
Teknecik’teki arızalar doğal olarak yakıt kalitesini, ciddi anlamda sorgulama noktasına getirdi. Teknecik’i yaşayanlar, çok kötü senaryolardan, olasılıklardan bahsediyor. Söylenenler olur, Teknecik çökerse, sorumlusu hükümetin bütünü olacak. Başbakan Saner, “ Ben de gelişmelerden memnun değilim” demenin ötesinde inisiyatif üslenmelidir.
“KIB-TEK’te ve tabii Teknecik’te yaşananlar, yılan hikayesine döndü”
Böyle söyleyenler var.
Haksız da değiller.
Ancak hükümet, ilgili bakanlık ve de KIB-TEK’teki karar vericiler, sorunların, sıkıntıların, olumsuzlukların, hatalı kararların hatta vurgunların konuşulması karşısında duyarsızlığı tercih ediyor.
“ Halk nasıl olsa, usanacak, kulak vermeyecek” yaklaşımı tercihleri olarak görünüyor.
***
Kocaman, uzun bir ANCAKKKKKK, deyip devam edelim.
KKTC’nin elektrik üretiminde AKSA’dan yapılan alımlar bir yana bırakılırsa Teknecik Elektrik santrali, stratejik önemi yüksek bir santraldir.
Kesintisiz üretim yapması koşul olan santralde 2 buhar türbini, 8 de jeneratör bulunuyor.
Tümü verimli çalışırsa, Teknecik tam kapasite devrede kabul edilir.
Tam kapasite devrede olmaların için servislerinin, zamanında yapılması, arızalı parçalarının olmaması gerekir.
Bu bir..
Gelelim ikinci koşula…
Sağlıklı üretim için, sisteme uygun özellikte yakıt kullanılması vazgeçilmezdir.
Tıpkı, arabalarımızda uygun yakıtın şart olması gibi. Arabanıza dizel yakıt yerine benzin koyarsa arabanız büyük hasar görür, yolda kalırsınız.
***
Dün öğleden sonra KIB-TEK’ten üretimle ilgili arkadaşlardan biri aradı. Çok konuşmayan biri olarak biliyorum.
Daha konuşmaya başlarken, durumun vahimden öte olduğunu ya da çok kritik aşamanın hemen öncesinde olunduğunu gayet net anladım.
Aktarılanlardan bazıları…
İki buhar türbininden biri, sekiz jeneratörden ise beşi devre dışı…
Arızalı buhar türbinin tamiri için soğuması bekleniyor.
Jeneratörlerde, enjektör değişimine rağmen korku yerinde duruyor.
***
Verimli üretim için serviste sorunlar olduğunu, parça temininde de kulaklara hoş gelmeyen konuşmalardan duyumlarımız vardı.
Şimdiki sıkıntının kaynağını sorduğumda iki sözcüklü yanıt geldi.
“KALİTESİZ YAKIT”
Konu teknik.
Teknik olmasına teknik de, anlatıldığı zaman anlaşılmayacak kadar da karmaşık değil.
Kalitesiz yakıt çok mu önemli?
“ Çok, hem de çok çok önemli” yanıtı geldikten sonra eklendi: “ Uzaklardan örnek aramayalım. Lübnan’da iki santral, kalitesiz, kötü yakıt yüzünden çok ciddi zarar görüp, devre dışı kaldı. Hala tamirleri için çaba sürüyor. Bir duyuma göre Lübnan’ın reddettiği, içinde kimyasal atık bulunan yakıt, bir süreden beridir, ihalesiz alımlarla Teknecik’e getiriliyor.”
İlginç bir iddia… KKTC’de bulunan TPIC yetkilisi, KIB-TEK yetkilisine, “Siz istediniz biz de temin ettik” demiş.
***
Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı, bu konudaki iddiaları kötü niyetli olarak niteleyip şu görüşleri paylaştı: ‘ Bu kadar sahtekarlık olmaz. Bu iddiaları ortaya atanlar ispat etmezlerse namussuz şerefsiz ve haysiyetsizdirler. Türkiye Cumhuriyetinin resmi bir kuruluşunu buradaki alçak rant lobisine malzeme yapmakta daha büyük alçaklıktır.’
Karşılıklı paylaşımlardan sonra konunun tartışmasız netleşmesi zorunlu hale gelmiştir.
***
Gelen yakıtın, kalitesiyle ilgili analiz amaçlı örneklerin alınır olması gerektiğini yerinde, tankerde görmüştüm.
Analiz için örnek alındığını görmüştüm ama, alınan örneklerin analiz sonuçlarını görmemiştim.
Teknecik’teki arızalar doğal olarak yakıt kalitesini, ciddi anlamda sorgulama noktasına getirdi.
Teknecik’i yaşayanlar, çok kötü senaryolardan, olasılıklardan bahsediyor.
Söylenenler olur, Teknecik çökerse, sorumlusu hükümetin bütünü olacak.
Başbakan Saner, “ Ben de gelişmelerden memnun değilim” demenin ötesinde inisiyatif üslenmelidir.
