Hazır olun çaylaklar

Pierluigi Collina; Eski FIFA’lı. 1960’lı. Dünyaca ünlü eski bir futbol hakemi muhterem. Müsabaka yönetimindeki yönetim sanatı farkındalığıyla çok büyük saygı gördü ve hâlihazırda da saygı ve de sevgi görüyor. Bizim adam pek de bilge ve adaletliydi ama çok da sevgi dolu gözlerle bakmazdı futbolcuya. Zor anlarda kanlar içinde yarım kırmızı ibikli dövüş horozları gibi diklenirdi futbolculara.

Özellikle Türklerin çok sevdiği  bir kara gömlekliydi(!) ekselansları. O da Türkleri çok severdi ve bu durumu da “Benim oyun kurallarım” adlı kitabında açıkça itiraf etmişti; “Türklerin aleyhine çaldığım penaltılarda dizlerimin bağı çözülürdü” diye de durumu özetledi. Birçok uluslar üstü finale de adını çaktı Collina bildik üzere. Bundan dolayı Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatastikleri Federasyonu (IFFHS) onu tüm zamanların en iyi hakemi seçti. Şu anda da UEFA hakem işlerinde profesyonel yaşamını sürdüren bir lider yönetici.

Yakın geçmişte Roma’da gerçekleştirilen UEFA hakem seminerinde daha ilk kez FIFA kokartı takan gençlere seslendi; “Her zaman kararlı, sorumlu ve hazır olun. Yeteneğinize inanın ve de güvenin. Genç hakemlerin rol modeli artık sizsiniz. Bu sadece bir onur değil, aynı zamanda büyük bir sorumluluktur” diye bir giriş yapmış.

Bizim adam haklı. Hakemliğe adımını atan onu rol model olarak aldı hep. E hâl böyle olunca da büyük bir baskı altında sürekli olarak çalıştı, çalıştı, çalıştı. Eski FIFA’lı Doç. Dr. Sürhat Müniroğlu bir sohbette; “Bi dönem FIFA’lı Coşkun Kutay’a yardımcı çıkan hakemlerin ayakları bir hafta boyunca yere basmazdı” demişti. İşte marka transferi bu olsa gerek.

Neyse, biz yine konumuza, daha doğrusu Collina’nın konuşmasına geri dönelim; “Hazır olun çaylaklar. Oyunun hızı, yoğun medya ilgisi ve saniyenin kesirlerinde aldığınız kararlara yapılacak baskıları yönetmek için hazır olun. Hakemler için en gerçek hedef kabul görmektir. Camialar size katılmasalar da, hatta kararınız yanlış da olsa, oyuncuların güvenini kazanmanız en büyük amacınız olmalıdır” diye de ‘güven’ konusunu gündeme getirdi. Hoca haklı; Hakemlikte oyuncu size güvendi mi kefeni yırttınız demektir vesselâm.

Çaylaklara fitness konusunda da öğütler verdi bizim adam; “Yüzde 100 fit olmak şart. Manchester United 1999 yılında son dakikalarda iki gol atmıştı. Yorgun bile olsanız, doğru kararlar almak için böyle şeylere hazırlıklı olmalısınız. Maç öncesinde, takımların uyguladıkları taktikleri, oyuncuların mental ve fiziksel durumları hakkında bilgi sahibi olmak maça hazırlığın bir parçasıdır. Bunu yapan hakemler maçtan bir adım önde olacaklardır. Böylece herhangi bir durumda önceden ne olacağını tahmin edebilir, bilebilir ve anlayabilirsiniz. Hakemlikte de başarı detaylarda gizlidir. Hakem, yardımcılarıyla sürekli olarak etkin iletişimde olmalıdır. Zor durumlarda onların yardımıyla maçı çevirebileceğinizi unutmayın” dedi ilgili konuşmasında. Ve devam etti; “Bir hakem başarılı olmak istiyorsa zihinsel gücü de güçlü olmalıdır. Kendinize güvenin ve sürekli olarak kendinizi sorgulayın. Bu süreçte her zaman değişime de açık olun ki dönüşüm gerçekleşsin. Güçlü ve zayıf yanlarınızı bilin. Hatalarınızdan ders çıkarmayı bilin. Bunu yapabilirseniz daha güçlü bir şekilde geri dönüş yapabilirsiniz. Yüksek bir merdivenin daha ilk basamağındasınız. Bilgili, adaletli, kararlı ve daima cesur olun” demiş muhterem.

Son söz; En derin başarı dileklerimle ey çaylaklar.