KıbrısManşetSağlıkSiyaset

Her şey ortada değil mi?

“Bunlar, bu yanlışlar, eksiklikler olmasın; olmamalı; bu yüzden Kıbrıs sorunu çözülmeli” diyenler, o yanlışları yapan, eksikliklere sebep olanlar ve aynı çevrelerin ahbapları tarafından “vatan haini” ilan ediliyor...

Elbette Erhan Arıklı dilediğini dilediği yere atayabilir…

Elbette yasal engel varsa da o atama olmaz…

Ama “vefa borcum vardı ödedim” demek nasıl bir şeydir?

Sevgili Erhan Arıklı, vefa borcun varsa, özel hesabından, özel ilişkilerinden, özel işlerinden bir şekilde “öde” ama lütfen “devletin – kamunun parası ile değil” yahu!

-*-*-

Bence Sayın Arıklı partisinin olağan kurultayı nedeniyle çok gergin…

Ve bu gerginliğe gerek yok!

-*-*-

Aslında ülkenin tamamı gergin!

Çünkü bir yanda pandeminin belirsizliği, aşısızlık geriyor!

Öte yanda ekonomik bunalım sağlam sinir bırakmıyor!

Ve hepsinden öteye, “Protokol derdi!”…

Bu protokolü yaşama geçirecek hükümete veya meclise, şaşarım!

Çok zor!

Çok sıkıntılı!

-*-*-

Haaa bu arada, Avrupa’nın ön sayfasında okudum…

Bir özel üniversite…

Online diploma dağıtıyormuş!!!

Normal mi?

Vallahi Dünya’nın bir çok ülkesinde bu tür “goftiden” üniversiteler vardır diye bilirim.

Ama bu üniversitenin yönetim kurulunda “bakan” var mı onu bilemem!

Bizimkinde var!

Umarım istifa etmiştir de bizim haberimiz olmamıştır!

-*-*-

Neye üzülüyorum biliyor musunuz?

Aslında üzülmüyorum ama çok bozuluyorum!

“Bunlar, bu yanlışlar, eksiklikler olmasın; olmamalı; bu yüzden Kıbrıs sorunu çözülmeli” diyenler, o yanlışları yapan, eksikliklere sebep olanlar ve aynı çevrelerin ahbapları tarafından “vatan haini” ilan ediliyor…

Ne garip!

Ağırıma gidiyor!

-*-*-

Bu arada aşımız kalmadı…

Gelip gelmeyeceği; gelecekse ne zaman geleceği de belli değil…

Ama Başbakan ve Sağlık Bakanı bize bunu söylemek yerine; “… Aşı programı yaptık, elimizde 20 bin aşı var, ikinci dozları kalanları aşılayacağız” diyorlar…

İyi güzel de, 1 Nisan’da turizmi nasıl açacaksınız?

Okullar ne olacak?

Bu iki sektörü de aşılayabilecek misiniz?

Yoksa, bize hep birlikte “1 Nisan şakası” mı yapacaksınız?

-*-*-

Türkiye’ye aşı gelecek; Türkiye bize verecek ve aşılayacağız!

Öyle dedi bakan!

Peki Türkiye’ye gelmezse?

-*-*-

Elinizde aşı yok, neyin programını yapıyorsunuz?

Lütfen!

-*-*-

Ve Allah aşkına, şuna ne dersiniz: “Ülkenin en büyük ikinci hastanesinde anjiyo yapılamıyormuş!”

Elbette anjiyo çok önemli bir tıbbi müdahale ve kesinlikle aklım o işlere ermez ama Mağusa Hastanesi’nde anjiyo yapılamaması ve “bundan sonra yapılacak” denilmesi, “hizmetlerde bir gelişme” olarak da gösterilmemeli; tam tersine, “amma gerilerdeyiz” dedirtmeli!

-*-*-

Kıb – Tek’te kavga ve kirli kirli iddialar sürüyor…

Kayıp dosyalardan söz ediliyor…

“Kayıp dosya” ne demektir?

“Bazı dosyalar açılamadan kapandı” demek değil midir?

-*-*-

Esnaf  parasız…

5 bin 600 iş yeri kapanmış…

55 bin kişi işsiz kalmış…

Turizm bitti…

Hellimde gelişmeler sıkıntılı…

Patates elde kalıyor..

-*-*-

Açık pazarlarlar çalışmıyor…

Sanayideki iş yerleri açık ama iş yok…

Zaten yoktu; daha da düştü…

-*-*-

Esnafa, “borçlanın, borcunuzu kapatın” dendi ama “borçlu olup, borç taksitini ödeyemeyene hangi banka yeni borç verir ki?”…

-*-*-

Saymakla bitmez derdimiz…

Dertlerimiz..

-*-*-

Yarın, öteki gün “haydi protokolün gereklerini yerine getirin” dendiğinde, sendikaları sokağa dökeceksiniz…

-*-*-

Yani diyeceğim; öğrenci tam olarak gelip normal yaşama başlamazsa, ülkeye turist getiremezsek, bir ya da iki ay sonra her şey bir birine girecek!

Üçüncü dalga riski de cabası!

-*-*-

YDP kurultayını yeni UBP kurultayı, ara seçimdi, erken seçimdi derken tam bir “belirsizlik” kaosu takip edecek…

-*-*-

Ve hepsinin üzerine, 27 – 29 Nisan’da, Cenevre’de, 5 + BM’den 3 +BM “kesinlikle federasyon” derse ve “biz bize kalırsak” ne yapacağız?

Var mı bir plan?

Yoksa günü geçirelim tamam mı?

-*-*-

Evet, pandemi tüm Dünya’yı sarstı.

Evet, pandeminin olumsuz etkilemediği ülke yok…

Ama “bizimkisi” kadar belirsiz bir geleceği olan ülke de sanırım yok!

-*-*-

Ve tüm bunların üstüne, bir de bazı arkadaşlarımız kalkıp da, “… Rum, hala egemen eşitliğimizi görmezden gelebileceğini sanıyor” demiyor mu?

Resmen gülme krizine giriyorum!

-*-*-

Canlarım, ballarım benim!

Rumların bir şey görmesine ne gerek var ki!

Her şey ortada değil mi?

Diğer Haberler

Başa dön tuşu