Yusuf Kaptan veya Cirit Stadımız gibi başka coğrafyalarda da geçmişte faaliyet gösteren her stadın/sahanın bir hikâyesi var. Portekiz Coimbra Üniversitesi’nde ekonomi profesörüyken 1928’te Maliye Bakanlığı’na atanan ve daha sonra da kırk yıl boyunca ülkeyi dikta rejimiyle yöneten Antonio Salazar, iktidarda kaldığı 40 yıl boyunca 3F formülü ile yani ‘futbol, fiesta ve fado (futbol, eğlence ve şenlik)’ ile ülkesini yönettiğini açıklamıştı.
Bunun yanında o dönem İspanyol Diktatör Franco da futbolun kitleleri yönlendirmede üstün gücüne inanan poitikacılardan birisiydi. İspanyol General Francisco Franco, iç savaşın ardından tam 36 yıl boyunca, hastalanıp 1975 yılında ölünceye kadar ülkeyi diktatörlükle yönetmişti.
Franco, Salazar’a göre bir adım daha öndeydi, çünkü Franco’ya göre bütün stadyumlar birer ‘uyku tulumuydu’ ve bu ‘uyku tulumları’ ne kadar büyük olursa, içine o kadar çok insan atmak mümkün olabilecekti. O nedenle derhal büyük statlar yapılmasını emretti ve 27 Ekim 1944’te 80 bin kişilik Santiago Bernabeu Stadı’nın inşaatını başlattı. 75,145 kişilik yapılan bu stat tam üç yıl sonra bitirildi ve Real Madrid hâlâ bu stadyumda maçlarını tapmakta.
Futbol artık siyasetin güdümünde bir kitle yönlendirim aracı olmaktan daha çok, insanların keyif aldığı ve zamanla bir show business’e dönüşecek ve etrafında yüz milyarlarca dolar gelir yaratacak bir ekonomi, bir endüstriye evrilecekti. Sonuçta da öyle oldu.
Amerika’da 1990’larda başlayan isim hakkı sponsorluğu trendi kısa sürede Avrupa’ya taşındı. Avrupa’da ilk adımı 1997’de İngiltere Premier Ligi takımlarından Bolton Wanderers attı. Bolton’ın stadyumuna Reebok sponsor oldu. Daha sonra stadyum isim sponsorluğu Avrupa’nın diğer ülkelerine yayıldı. Hamburg’daki Volkspark Arena isim sponsoru alan Almanya’daki ilk stadyumdu.
Almanya’nın dev şirketlerinden biri olan Allianz, 2005’ten bu yana Bayern Münih Stadı’nın isim hakkını elinde bulunduruyor. Allianz Arena, UEFA’nın listesinde 5 yıldız taşıyan statlar arasında yerini alırken, sponsorluk 2035’e kadar sürecek. Allianz Alman panzerlerine her yıl 6 milyon euro ödüyor. Allianz’ın statlar ailesine katılıyor. Münih’teki Allianz Arena, Sidney’deki Allianz Stadium, Londra’daki Allianz Park, Nice’teki Allianz Riviera, Sao Paulo’daki Allianz Parque ve Viyana’da Allianz Stadion ailenin diğer üyelerini oluştururken, Allianz’ın dünya genelindeki statlarının sayısı da 7’ye çıktı.
Bugüne kadar futbol takımları arasında stadyum ismini en pahalıya satan kulüp İngiliz takımı Arsenal oldu. Arsenal, Dubai’nin Emirates firmasıyla 15 yıllık bir anlaşmaya imza attı. Emirates, İngiliz kulübüne 15 yılda yaklaşık 200 milyon dolar ödeyecek. Barcelona maçlarını oynadığı Nou Camp Stadı’nın isim değişikliği için 200 milyon euroluk bir teklif aldıklarını açıkladı. İşte, özetle durum böyle. Artık her stadın bir hikâyesi yanında, bir de ekonomisi var.