KıbrısManşet

Her yanlışta gabak Sağlık Bakanlığı’nın başına patladı!

Erhürman, Meclis kürsüsünde açtı ağzını, yumdu gözünü ve hükümetin bu süreci yönetememesine adeta isyan etti.

Gıynık Gazetesi – Meyil Avcan

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Erhürman, Meclis kürsüsünde açtı ağzını, yumdu gözünü ve hükümetin bu süreci yönetememesine adeta isyan ederek, hep Sağlık Bakanlığı’na yüklenildiğini ve tüm suçun Sağlık Bakanı Dr. Ali Pilli’nin üzerine atıldığına değindi.

Hükümetin sürekli olarak aldığı kararları değişmesine bir türlü anlam veremediğini vurgulayan Erhürman, konuşmasında şunları söyledi:

“Sağlık Bakanlığı’nı haşat ettiniz. Anlamakta güçlük çektiğimiz kararlar ardı ardına geliyor. Birinin bunu halka anlatması lazım. Bu hükümetin aldığı kararda çift PCR yapılacağı açıklandı ve ilgili kişilerin eğer turistler otelde değillerse de evlerinde izole edilmesi kararı alınmıştı. Bu kararla ilgili sıkıntımız olduğunu biz söylemiştik. Çünkü ev karantinası daha önce denendi ve bunu denetlemediğimiz gördük.”

“YAPTIRIM UYGULAYAMAZSINIZ ÇÜNKÜ ÖYLE BİR YASA DA YOK!”

“İkincisi, ‘Otel karantinasıyla ilgili otel inisiyatifine bırakılan koşullar, karantina koşullarını kapsamıyor’ dedik. Buna rağmen siz bu kararı yürürlüğe koydunuz. Peki evine gidecek kişi evinde değilse ve dışarıya çıktıysa, bu kişiyle ilgili yasal işlem yapılacağı söyleniyor ama hangi yasanın hangi maddesine göre bir ceza verileceği hakkında bilgimiz yok. Hatta böyle bir yasa da yok. Yaptırım uygulayamazsanız ne yapacaksanız? Meşhur kuaför olayı sonrası karar değişip, PCR sonuçları açıklanıncaya değin kimsenin evine gitmeyeceğini söylediniz ve ertesi gün yine alınan kararı değiştirip, kişileri yine evlerine yolladınız. Uygulayamayacağınız kararları tekrar yürürlüğe sokmanın anlamı ne? Bu kararın tutarlı hiçbir yanı yok. Şu anda yaşanan şey tam bir kaos. Ülkeyi kaosa sürüklediniz. Ne yapacağınızı ne siz biliyorsunuz ne biz. Sonra da Başbakan da “Bu süreci biz yönetiyoruz” diyor kürsüde. Siz bu süreci yönetmiyorsunuz, yönetemiyorsunuz.”

“NE YAPTIĞINIZI BİLMİYORSUNUZ!”

“Ne yaptığınızı bilmiyorsunuz! Yürürlükte olmayan kararlar uygulamaya ve hukuka aykırı uygulama yapmaya devam ediyorsunuz. Başbakan Tatar, “Pandemi hastanesini yapmak zaman alacak” diyor. Daha önce de ‘Mağusa Hastanesi pandemi hastanesi olacak’ dediniz, sonra ‘Pandemi hastanesi yapacaksınız’ dediniz, sonra merkezi cezaevini pandemi hastanesi yapacaktınız, sonra ‘İhaleye çıkacaksınız’ dediniz, sonra ‘170 yataklı servis oluşturduğunuzu ve Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ni kullanacaksınız’ dediniz, sonra ‘GAÜ Hastanesi pandemi hastanesi olacak’ dendi. Sonra ‘Başka hastane yapacağız’ dendi. En son da yeni yol haritasının Kolan Hastanesi’ni satın alarak pandemi hastanesi olacağını söylediniz. Şimdi de kürsüde ‘Hayır, Kolan Hastanesi fazla para istedi. Biz hastane yapacağız ama zaman alacak’ diyorsunuz.”

“NASIL OLUR DA BUNA KRİZ YÖNETİMİ DERSİNİZ? BU SİZİN YÖNETSEL KRİZİNİZDİR. BU BİR KAOSTUR.”

“Biz 5 aydır bu yüzden söyleniyoruz zaten. Kaç tane vaka çıktığının bir önemi yok. Buradaki sıkıntı ameliyat olan hastaları 1 günde dışarıya çıkarıyor doktorlar, çünkü vakalar geleceği için hastanelerde diğer servislerde verilen hizmetlerde tedirginlik var. İçeride de sağlık personeli sayısı yeterli değil diye biz pandemi hastanesi diye tutturduk. Bugün oldu hala o yol haritasının 1. maddesinin asla gerçekleşmeyeceğini görmüş olduk. Nasıl olur da buna kriz yönetimi dersiniz? Bu sizin yönetsel krizinizdir. Bu bir kaostur. Ne yaptığınızı, ne söylediğiniz bilmiyorsunuz, halk da size güvenmiyor. Kolan Hastanesi’nin kaç para istediğini bilmiyorsanız niye çıkıp öyle bir açıklana yaptınız? Nasıl bir yönetim anlayışıdır? Neyi yönetiyorsunuz? Olağan dışı bir dönemden geçiyoruz. Son derece zor kararlar veriyoruz. 300 saat toplantı yaptınız ve sonuç ‘Karmaşa’!”

“KARARI İPTAL ETTİĞİNİZ ANDA ZATEN SİZ HUKUKA AYKIRI OLDUĞUNU SÖYLEDİNİZ. NEYİ NASIL ÖRT PAS ETMEYE ÇALIŞIYORSUNUZ?”

“Vakıflar’da bugün münhal açtınız güya sınav yapıyorsunuz. Bizim dönemimizde biz münhal açmak istedik, DAÜ yazılı sınav yapacak anlaşma kararı alındı ve sonrasında mülakat yapacak dedik. Siz ise bugün yazılı sınavdan vazgeçip sözlü mülakat yapıyorsunuz ve onda da ‘Kimsin? Nesin? Nerede doğdun?’ diyerek vakıflara personel alıyorsunuz. Nasıl inanalım pandemi sürecini iyi yönettiğinize? Gerçekten tahammülümüz kalmadı. Hiçbir noktada hiçbir soruya da ikna edici yanıt vermiyorsunuz, hatta yanıt bile vermiyorsunuz. Hukuka iptal kararları hukuka aykırı işlemleri uygulanır. Yaptığınız işlerin hukuka aykırı olduğunu siz de biliyorsunuz. Mahkeme bugün ara emri verecekseydi bunun açıkça hukuka aykırı olduğunu tespit edecekti. Kararı iptal ettiğiniz anda zaten siz hukuka aykırı olduğunu söylediniz. Neyi nasıl ört pas etmeye çalışıyorsunuz?”

“YÖNETEMEMEYE MAZARET OLARAK BUNLARI ÖNE SÜRMEYİN”

“Burada çıkıp, eski retoriklere girip de Güney’deki kararları öne sürerek, ‘Sonsuza kadar kapalı mı kalacaktık?’ diyorsunuz. Elinizi vicdanınıza koyup söyleyin, dışa açılım olması gerektiğini 4 aydan beridir söylüyoruz. ‘Dışa açılmamız lazım, yeni normale hazırlıklı olalım, o hazırlıklar olmadan bizi bu sürece sokmayın’ dedik. Siz ne hastane yaptınız, ne personel tamamladınız, ne de organize şeması çıkardınız. Hiçbir plan yapmadan açılıma gittiğiniz noktada da başka ülkeleri öne süremezsiniz. Biz, baştan beri yeni normale geçmek zorunda kalacağız dedik. Siz ise bunun organizasyonunu yapmayan, yapamayan hem de üstüne üstük 300 saatlik 60 toplantı yapıp, hiçbir önlem alamayan güvenilmeyenlersiniz. Başkalarını suçlamayın. ‘Türkiye’den gelenleri istemezsiniz da Güney’den gelenleri istersiniz’ demeyin sakın! 50 karar açıkladınız, sonra ‘Yok bu da olmaz, bu da olmaz’ diyerek karar değiştirdiniz. Vazgeçin artık! Yönetememeye mazaret olarak bunları öne sürmeyin.”

“SİZİN BU GÜVENSİZLİĞİNİZ YÖNETİM ŞEKLİNİZDİR. AYNI RETORİKLERİ ÖNÜMÜZE GETİRMEYE DEVAM EDERSENİZ, TEPKİMİZ DAHA SERT OLACAKTIR. HABERİNİZ OLSUN!”

“Bugünden sonra bu kararları Sağlık Bakanlığı verecek değil mi? Türkiye’de bile Sağlık Bakanlığı 1 Bilim Kurulu ile bu süreci yönetirken biz her gün başka bilim kurulu kurduk. Gerçekten bu içinden çıkılmaz bir süreçtir. Sakın ha birilerini yok ‘toplumda endişe yaratıyorsunuz’, yok ‘güvensizlik pompalıyorsunuz’ demeyin! İkisini de yapan sizsiniz. Gelinen noktada sorumlu sizsiniz. Esnafı desteklemeye paramız yok dersiniz sonra da Maliye Bakanı çıkıp her şeye paramız vardır diye açıklama yapar. O yüzden sizin bu güvensizliğiniz yönetim şeklinizdir. Aynı retorikleri önümüze getirmeye devam ederseniz, tepkimiz daha sert olacaktır. Haberiniz olsun!”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu