EkonomiKıbrısManşetSiyaset

Hesap ortada..

Serbest piyasa ekonomisi diyerek insanları soyup soğana çeviren ve haksız kazanç sağlayan anlayışın önüne set çekmelidir devlet. Nitekim daha fazla göz yummamalıdır bu haksız kazanç sağlayan soygun düzenine

Bugün gelin kafadan basit hesaplar yapalım. Aylığı geçtim, zira mevcut koşulların dayattığı konjonktürde haftalık temel  ihtiyaçları bile bir arada gidermek mümkün değil. ( süt, ekmek, temizlik malzemesi, ve en basitinden bir sebze yemeği ile iyimser olarak belirteyim 300 gr bir et almaya kalkarsanız 250-300 TL’den aşağıya tutar ödemiyorsunuz. Bunun yanında evinizde ortalama elektrik gideri  30-50 TL arası olduğunu varsayın. Eğer işiniz ve eviniz aynı şehirde ise  bu büyük şanstır sizin için.. Fakat yine de haftalık 250 TL’den aşağı değildir tükettiğiniz yakıt.

Bir de evi ve işi farklı kentlerde olanları düşünün, bu rakam yani gider iki katına çıkıyor. Dolayısıyla 3-4 kişilik bir ailenin hayatını idame ettirebilmesi için her gün 350-400 TL bir meblağa  ihtiyacı duyulmaktadır. Şimdi dar gelirli insanları gözünüzün önüne getirin. Asgari ücretle 1 ayı çıkarmaya çalışan insanların neler çektiğini anlamaya çalışın. .

Az empati kurmayı deneyin.

Mevcut şartlarda mümkün mü bu?

Değil.

Zaten olmadığını hepimiz biliyoruz.

Devletin böylesi bir durumda elbette yapması gerekenler var, öncelikle de hayatı ucuzlatmak gibi bir yükümlülüğü söz konusudur. Ve fakat bu konuda yetersiz kalıyor devlet. Piyasada korkunç bir pahalılık var. Haksız kazanç sağlayan işletmeler var. Raf fiyatları sürekli olarak gerekli, gereksiz artma eğiliminde.

İşte bu noktada devlet denetimi sağlanmalı.

Hak edişinden çok kazancın önüne geçecek mekanizmalar oluşturulmalıdır.

Serbest piyasa ekonomisi diyerek insanları soyup soğana çeviren ve haksız kazanç sağlayan anlayışın önüne set çekmelidir devlet. Nitekim daha fazla göz yummamalıdır bu haksız kazanç sağlayan soygun düzenine.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu