HP heyeti iki toplumlu siyasi partilerin enerji ve ekonomi gündemiyle düzenlenen ara bölgedeki toplantıya katıldı

Halkın Partisi heyeti iki toplumlu siyasi partilerin enerji ve ekonomi gündemiyle düzenlenen ara bölgedeki toplantısına katıldı, HP heyetinin önerisi karar metnine girdi:

“AB’NİN ÇEVRE VE ENERJİ FONU ADANIN TÜMÜ İÇİN KULLANILABİLİR”

Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk siyasi partiler bugün arada bölgede düzenlenen toplantıda bir araya geldi. Halkın Partisi MYK Üyeleri Ahmet Tokatlıoğlu, Yusuf Avcıoğlu ve Lefkoşa İlçe Başkanı Mehmet Manavoğlu’nun önerisiyle AB’nin çevre ve enerji için verdiği maddi fonların iki toplum için kullanılması toplantının karar metnine girdi.
Ayrıca karar metninde, şimdiden geliştirilecek ekonomik işbirliklerinin, bulunacak bir çözüme de katkı yapacağı vurgulandı.

HP heyeti, çevre ve enerji konularında AB tarafından verilen fonların ada genelinde kullanılmasının gerektiğini, çünkü her iki konunun da adanın tümünü ilgilendiren bir konu olduğunu dikkate çekti. Toplantı sonrası hazırlanan karar metninde bu fonların Kuzey Kıbrıs ve Güney Kıbrıs için birlikte kullanılması noktasında ortak görüşe varıldı.

Kıbrıslı Rum siyasi partiler ile bugün ara bölgede gerçekleşen diyalog toplantısında, Halkın Partisi MYK üyeleri Ahmet Tokatlıoğlu ile Yusuf Avcıoğlu ve HP Lefkoşa İlçe Başkanı Mehmet Manavoğlu yer aldı.

Halkın Partisi, toplantıda, Kıbrıs sorunundaki ‘Çözümden Önce İşbirliği’ vizyonu çerçevesinde enerji ve çevre konusunda işbirliği önerisinde bulundu.

HP yetkilileri, Avrupa Birliği’nin çevre ve enerji için verdiği maddi kaynağı, ada genelinde kullanmaları gerektiğini çünkü bunun ada genelini ilgilendiren bir konu olduğunu savundu.

“AB’NİN AYIRMIŞ OLDUĞU BÜTÇE VE FONLARIN VARLIĞINI GÜNDEME TAŞIMAK İSTİYORUZ”

Halkın Partisi’nden yapılan açıklamada bilimsel araştırmalara göre Kıbrıs adasının genelinde gerçekleşen elektrik üretimi, çevre ve insan sağlığı açısından son derece tehlikeli durumda olduğu belirtilerek, elektrik üretiminde Fuel Oil kullanılması, çevreye verilen zararın ana sebebi olmakla birlikte, gelişmiş ülkelerin kullanmayı bıraktığı bir yöntem olduğu ifade edildi.
Avrupa Birliği’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne Kıbrıs’ta çevre ve enerji alanlarında yatırımların ve şartların iyileştirmesi için ayırmış olduğu bütçe ve fonların varlığını gündeme taşımak istedikleri vurgulandı.

“İŞ BİRLİĞİNE DAVET EDİYORUZ”

Açıklamada; “Ada genelinde üretilen elektriğin çevre ve insan sağlığına vermiş olduğu zarar tek bir toplumu etkilememekte; aksine adanın genelini ve hatta Doğu Akdeniz bölgesini olumsuz etkilemektedir. Fuel oil kullanımından dolayı doğaya salınan tehlikeli atıklar dolayısıyla ülke genelinde birçok insan kanser hastalığına yakalanmakta, ada genelinde üretilen her türlü gıda malzemesi hava kirliliğinden etkilenmektedir. Bu noktada, Halkın Partisi olarak uzun zamandır ortaya koyduğumuz “çözümden önce işbirliği” vizyonu dahilinde çevre ve enerji alanlarında iki toplumu da ilgilendiren bu önemli konuda tarafları işbirliği yapmaya davet ediyoruz” çağrısında bulunuldu.

“ADA GENELİNİN AVRUPA ENTERKONNEKTE AĞINA BAĞLANMASI SON DERECE HAYATİ”

“İki toplumu temsil eden siyasi partiler olarak, Avrupa Birliği’nin Kıbrıs için ayırmış olduğu çevre fonunun ada genelini ilgilendiren konularda iki toplum için de kullanılması adil olandır” denilen açıklamada, iki toplum liderini de AB ve diğer birçok uluslararası fondan kaynak yaratarak enerji ve çevre sorununa çözüm bulma yolunda işbirliğine davet edildi.
Yapılan açıklamada; Kıbrıs adası genelinde yenilenebilir enerji kaynaklarının azami seviyede kullanılabilmesi ve hatta iki toplumun gelir elde edebilmesi açısından, ada genelinin Avrupa Enterkonnekte ağına bağlanmasının son derece hayati olduğu vurgulandı.
“Önermiş olduğumuz işbirliği vizyonu çerçevesinde tarafları Enterkonnekte bağlamında da sonuç alıcı ve iki tarafın da yararına olacak şekilde çalışmaya davet ediyoruz” çağrısında bulunuldu.

“KAPSAMLI ÇÖZÜMÜN TEK YOLU, İKİ TOPLUMU DA İLGİLENDİREN KONULARDA İŞBİRLİĞİ YAPMAK”

Adada kapsamlı çözüm müzakere süreçlerinde iki toplumun da son derece uzun bir zaman kaybına uğramış olduğunun unutulmaması gerektiği belirtilen açıklamada, “kapsamlı çözüme ulaşmanın tek yolun, iki toplumu da ilgilendiren konularda işbirliği yaparak adım adım kapsamlı çözüme gitmek olduğuna inanıyoruz. İşbirliği’ni federal veya tarafların uzlaşacağı farklı bir modele ulaşmanın yolu ve yöntemi olarak kabul etmemiz gerekiyor” ifadeleri kullanıldı.