Halkın Partisi MYO Üyesi Ramadan Durmazer “Pazarda bile insanlar birkaç parça şeyin dışında satın alamıyor, özellikle dar gelirli vatandaşlar artık kendilerinin ve çocuklarının sağlıklı beslenme ihtiyacını karşılayamıyor” dedi.
“GAYRİ MEŞRU HÜKÜMET T&T’YE YAPTIĞI KIYAĞI DERHAL GERİ ÇEKMELİDİR”
Gayri meşru hükümetin T&T firmasına yaptığı yaklaşık 2 milyar Türk Liralık vergi indirimiyle ilgili kendisine yöneltilen soruyu yanıtlayan Durmazer; “Esnaf bir bir kepenk kapatırken, ayakta duramayacak hale gelip ticari hayatını sürdüremez hale gelmişken, devlete karşı yükümlülüklerini yerine getirmeye çabalıyor. Herkes vergi yükümlülüğünü yerine getiriyor da Ercan’daki bu firma neden muaf turluyor? Bunu gören diğer işletme sahipleri ve esnaf bu saatten sonra vergi vermek ister mi? Yoksa “madem ki birilerine kıyak çekiyorsunuz ne haliniz varsa görün” diyerek iyice vergi kaçırma, ödememe eğilimi içerisine girmez mi? Ne yapmaya çalışıyorlar?” Diye sordu.
Ülkede bu kadar büyük ekonomik buhran varken bu firmaya özel muafiyetlerin, vergi aflarının, özel teşviklerin konuşulması doğru değil. Ülkenin durumu ortadayken böyle bir af kabul edilemez, gayrimeşru hükümet bu kararından bir an önce vazgeçmeli” dedi.
“İLK EVİM KREDİSİNİN KAPSAMI ACİLEN GENİŞLETİLMELİDİR”
İlk Evim Kredisi Projesi’ne de değinen Durmazer “Bu şartlarda kredilerin ödenmesi destek olmadığı sürece mümkün gözükmüyor. Kota ne o da belli değil. Maalesef siyasetin yozlaşmasıyla ilerleyen bir düzenden dolayı bu konuda çok tedirginim. Biraz daha açıp genişletmeleri gerekiyor krediyi. O rakamlarla ev alınıp alınmayacağından bile emin değilim. Bu kredi Merkez Bankası ve bankalar ile istişare edilerek daha ada arttırılmalı. Gençlerimiz bankalara gittiğinde kotanın dolduğu söyleniyor. Toplumda bunun bir karşılık bulacağını zannetmiyorum. Çünkü her şey ahbap çavuş ilişkisine döndüğü için torpili olanlar bu krediyi kullanabilecek” şeklinde konuştu.
“ÜLKEDE LİYAKATA DAYALI OLMAYAN BİR SİSTEM VAR”
Ülkeden umudunu kesen ve göç eden gençlerin olduğunu söyleyen Durmazer; “Ben baba olarak ülkenin geleceğinden emin değilken, gençlerimiz ne düşünüyordur kim bilir. Ne yazık ki ülkemizde sistematik bir bozulma var. Sisteme dayalı değil, insana dayalı bir gelişim gösteriyoruz devlet olarak. Liyakata dayalı olmayan bir sistem var. Sistemin olmadığı yerde ülkemizde sorunların önüne geçilebileceğini sanmıyorum. Halkın Partisi’nin iktidarda olduğu dönemde gösterdiği performansla kişiye özel değil, topluma dokunacak çalışmalar yapmamızla bunu göstermiş olduğumuzu düşünüyorum” dedi.
“ENGELLİ İSTİHDAMININ KRİTERLERİNİ AÇIKLAMALARI GEREKİR”
Gayri meşru hükümetin verdiği engelli istihdamı konusuna da değinen Durmazer; “bu konuda bile endişe duyuluyor. Şu anda kamuda çalışan memur ve geçici işçilerle birlikte 18 bin insanımız var. Yasa bir kota koymuş; 750 civarı engellinin kamuda çalışması gerekiyor. Şu an bakıyoruz kamuda 250 civarı engelli vatandaşımız var. Arada 500 civarı fark var. Aslında 50 rakamı şu an için bile yeterli değil. Neye göre bu rakam belirlendi? Bunun açıklanması lazım, kriterlerin netleşmesi lazım. Neden 50 değil de kota varken daha fazla engelli vatandaşımızı işe almıyoruz” şeklinde konuştu.
“TRAFİKTE CİDDİ BİR EĞİTİME İHTİYAÇ VAR”
Son günlerde ülkede yaşanan trafik kazaları ve önlemlerle ilgili de açıklamalarda bulunan Durmazer; “Trafik sorunu artık bir halk sağlığı konusuna dönüşmüştür. Bu artık yeniden projelendirilmesi gereken bir konuya dönmüştür. Ciddi bir eğitim ihtiyacımız var. Bu sadece sürücü kurslarının verdiği eğitim değil. Küçük yaştan itibaren trafikteki saygıyı anlatacak bir eğitim olmalı. Bakanlık bunu kamu spotlarıyla geliştirmeli. Ulaştırma Bakanlığı açıklamalar yerine bununla ilgili projeler üretmeli. İlkokuldan lise sona kadar trafikte saygıyı getirecek bir eğitim programı hazırlamalı. Toplumun genelinde ahlakla alakalı bir erozyon yaşıyoruz ve bu trafiğe de yansıyor. Ülkede yollarımız her şeyimiz düzgün olsa bile karşılıklı saygı olmadığı sürece bu sorunlar düzelmez” dedi.
“OKULLARDA BU KADAR SORUNA RAĞMEN TEK Bİ ÇİVİ BİLE ÇAKILMADI”
Eğitimde yaşanan sorunlara da değinen Durmazer; “Türkiye’de yaşanan deprem felaketi sonrası eğitimde zaten çocuklarımızın yaşadığı sorunlar vardı. Eylül ayına geliyoruz, daha tek bir çivi bile çakılmadı. Depremden dolayı bu konu gündeme geldi ve çocuklarımız çadırlara koyuldu. Konforsuz bir alanda eğitim görmek zorunda kaldılar. Göstermelik olarak bireyler yapıldı ama atılmış bir adım yok. Hiç bir çalışma yok. Yine bir kaosla başlayacağımızı düşünüyorum. Bina sorunuyla başlar, öğretmen açığıyla devam eder. Seneye aynı şeyleri yine konuşuruz” diyerek sözlerini bitirdi.
