KıbrısManşetSiyaset

HP vicdani etik ahlaki tercih yaptı

HP kendi yetkili organlarında bu oyunun bir parçası olmak istemediğini gösteren bir karar üretti. Saygı duyulması gereken bir karar. Ha HP şunu yanlış yaptıydı, bunu hatalı yaptıydı vs. Yeri geldi eleştirdik. Üstelik en ağır şekilde eleştirenlerden birisi oldum. Lakin siyasi tarihimizde bu hataları yapan sadece HP mi olmuştu? Elbette hayır. Kaldı ki HP’nin yaptığı hataların içinde devletin kaynakları çarçur edilmedi. Çalan çırpan da olmadı.

Halkın Partisi, sine-i millete dönme kararına ilişkin geniş kapsamlı bir açıklama yaptı. HP’den yapılan açıklamada Kıbrıs Türk halkına yaşatılan demokrasi bunalımlarının normalleştirilmesini kabul etmeyeceklerine dikkat çekilirken “Demokratik teamüllere aykırı olarak kurulan ve meşruiyet sorunu bulunan bu hükümetle Cumhuriyet Meclisi çatısı altında “hükümetçilik-muhalefetçilik” oyununa dönüşecek bir ilişkiye girmek, bu yapılanları normalleştirmek, kanıksamak anlamına gelecektir” ifadelerine yer verildi.

Çok net ki; Halkın Partisi (HP)  bu çadır tiyatrosunu reddetti ve bu duruma daha fazla seyirci kalamayacağını gösterdi. Bu vicdani etik ve ahlaki ve onurlu bir tercihtir, gerisi sadece mazeret üretmektir..

Kaldı ki HP bu kararı üretirken CTP’ye karşı bir karar üretmedi. Bunu alıp savunmaya geçmek ve bu kararı değersiz kılmak yersiz. Hoş  ülkenin ihtiyacı da bu değildir.

Her parti farklı mücadele stratejileri belirleyebilir. Her parti  kendi yöntemini elbette halka izah edebili. Ayrıca ortada duran sorun tek bir partinin de sorunu değildir.  Dolayısıyla HP’nin bu kararına saygı duyulmalıdır. Ve fakat üzülerek görüyorum ki, bu kararı gölgelemek isteyen bir kesim var.

Neymiş efendim, HP zamanıyla 4’lü koalisyonu bozmuş ve bugünlere gelmesine katkı yapmış.. HP’nin 4’lü koalisyonu bozma gerekçesi halkın takdirine bırakıldı. Halk sandıkta tepkisini gösterdi ve HP’yi şu veyahut bu şekilde cezalandırdı.

Velhasıl HP yaptığı hataların siyasi bedelini sandıkta ödedi. Lakin bugün HP’nin tavrı ve ürettiği karar doğru bir karardır. Dolayısıyla HP’nin bu tavrı anlamlı ve kıymetli

bir duruştur. Bunu HP’nin önceden yaptığı bir takım eylemlere endeksleyip değersizleştirmeye çalışmak kimse kusura bakmasın ama art niyet içeren basit bir çabadır… HP kendi içinde bir duruş sergileyerek demokratik düzeni hiç edenlere karşı tepkisini olabilecek en etkili şekilde gösterdi.

Lakin bu duruşu göstermeyenlerin neredeyse hışmına uğradı. Yapmayın böyle!

HP kendi yetkili organlarında bu oyunun bir parçası olmak istemediğini gösteren bir karar üretti. Saygı duyulması gereken bir karar. Ha HP şunu yanlış yaptıydı, bunu hatalı yaptıydı vs. Yeri geldi eleştirdik. Üstelik en ağır şekilde eleştirenlerden birisi oldum. Lakin siyasi tarihimizde bu hataları yapan sadece HP mi olmuştu? Elbette hayır. Kaldı ki HP’nin yaptığı hataların içinde devletin kaynakları çarçur edilmedi. Çalan çırpan da olmadı.

Buna rağmen ülkenin kaynaklarını yıllardır kötü kullanan, bunun üzerinden kişisel menfaat sağlayanların, devlet imkanlarını çarçur edenlerin  HP kadar eleştirilmediği de bir gerçek.. Bunu da halkın  ülkedeki siyasete dair geliştirdiği sığ anlayışa verelim. Ve fakat HP’nin bu kararını da şu olmalıydı, böyle yapılmalıydı diyerek hafife almanın da bir manası yok, zira HP daha fazla bu oyunun bir parçası olmak istemedi dolayısıyla vicdani, etik ve ahlaki bir tercih yaptı.. Sevgili Mete Hatay’ın da ifade ettiği gibi “HP’nin aldığı bu karar merkezdeki Kıbrıslı Türk seçmeninin bile son yapılan müdahaleleri kabullenemediğini göstermesi açısından çok önemlidir”  Burada bir başka önemli konu muhalefet saflarının içte ve dışta birlikte hareket alanı yaratması mevzusudur. Dolayısıyla gün tüm muhalefetin birleşme günüdür, bireysel ve partisel hesapları bir tarafa bırakma zamanıdır.. Meclis içi ve Meclis dışı tüm muhalefet birleşmeli. Ayrılıkçı olan değil birleştirici olan, ortak davranmayı başarabildikleri oranda toplum kazanacak.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu