AÇLIK SINIRI 4 BİN 121 TL, ASGARİ ÜCRET İSE 3 BİN 282 TL… 30 Haziran itibariyle açlık sınırının 4 bin 121 TL olduğunu belirten Bengihan, asgari ücretin ise 4 bin 400 TL olduğunu ancak insanların eline geçen net olarak 3 bin 282 TL geçtiğini ve asgari ücretli bir kişinin açlık sınırının altında yaşamaya çalıştığını ifade etti.
YAMALI BOHÇA HÜKÜMETİ, SERMAYE YANLISI SİYASİ KARARLAR ALIYOR… Hükümetin, bu süreçte halkın alım gücünü korumak adına yürüttüğü hiçbir politikanın olmadığını belirten Bengihan, mevcut hükümetin ‘Sermaye dostu, emekçi düşmanı’ olduğunu vurguladı.
ÖZEL SEKTÖRÜN DE HAYAT PAHALILIĞINDAN YARARLANMASI İÇİN YASA ŞART… Bengihan, asgari ücretli çalışanlar için yapılacak yasal değişiklikle beraber onların da bu hayat pahalılığından yararlanma hakları olacağına değinerek, hayat pahalılığı ödeneğinden herkesin yararlanması gerektiğini söyledi.
Tüm dünyayı etkisi altına alan pandeminin yanı sıra dövizin artışı ve Türk Lirası’nın her geçen gün değer kaybetmesi nedeniyle ülkemizde ciddi ekonomik sıkıntılar yaşanıyor.
Açlık sınırının altında kalan asgari ücreti yukarıya çekmek, her geçen gün zamlanan fiyatlara ve pahalılanan hayata halkın ayak uydurabilmesi açısından bugün Asgari Ücret Komisyonu ilk toplantısını yapıyor.
Gerçekleşen asgari ücret saptama toplantısı sonrası belirlenmesi gereken asgari ücretin ne olması gerektiği noktasında GIYNIK, KTAMS Başkanı Güven Bengihan’a mikrofon uzattı.
KTAMS’ın, her ay düzenli olarak açlık sınırı hesaplamaları yapması nedeniyle, halkın sağlıklı bir şekilde geçimlerini sağlayabilmeleri adına almaları gereken asgari ücret miktarının ne olabileceği sorusu yöneltildi.
30 Haziran itibariyle açlık sınırının 4 bin 121 TL olduğunu belirten Bengihan, asgari ücretin ise 4 bin 400 TL olduğunu ancak insanların eline geçen net olarak 3 bin 282 TL geçtiğini söyledi.
Bengihan, bugün açlık sınırının 4 bin 121 TL olduğu bir durumda asgari ücretli bir kişinin açlık sınırının altında yaşamaya çalıştığını ve bunun aylardır böyle devam ettiğini üzülerek ifade etti.
AÇLIK SINIRI 4 BİN 121 TL, VERİLEN MAAŞ İSE 3 BİN 282 TL!
Bengihan, Şubat 2021’de 4 bin 423 TL’nin döviz bazında 380 STG’ye denk gelirken, şu an bunun 320 STG olduğunu ve arada 60 STG’lik döviz cinsinden bir kayıp yaşandığına parmak bastı.
Öte yandan, asgari ücretlinin ‘Açlık Sınırı’ diye belirledikleri şeyin 4 kişilik ailenin zorunlu gıda harcaması olduğu bilgisini veren Bengihan, bu hesaplamada yetişkin kadın, erkek ve 2 çocuğun baz alındığını söyledi.
Yataklı Tedavi Kurumları’nın bu hesaplamaya göre günlük tüketilmesi gereken zorunlu gıda miktarının hesaplandığını ve bunların İstatistik Kurumu’nun fiyat ortalamaları alınarak elde edilen sonuçlar olduğunu aktaran Bengihan, bir ailenin eline geçenin 3 bin 282 TL olması nedeniyle zorunlu ihtiyaçları bile karşılayamadıklarını ve bunun özel sektördekileri açlığa terk etmek olduğunu vurguladı.
Bengihan, bunun kabul edilebilir olmadığını dile getirerek, pandeminin de göz önüne alındığında bir ailenin daha iyi bir beslenme sağlayıp, kovid-19’a karşı vücudunu dirençli tutmalarının imkansızlaştırıldığından bahsetti.
ÖZEL SEKTÖRE HAYAT PAHALILANMIYOR MU?
Halk sağlığı noktasında insanların korunabilmesi için hijyen tedbirlerinin yanı sıra güçlü bir beslenmeye ihtiyaç duyduklarının altını çizen Bengihan, “Tüm bunlar ortaya konuca maalesef özel sektör çalışanları UBP, DP ve YDP’nin yanı sıra YDP’den kopan Bertan Zaroğlu ve hükümete destek veren bağımsız vekillerle birlikte oluşan adeta ‘Beşli Koalisyon Hükümeti’ yani ‘Yamalı Bohça Hükümeti’nin uyguladığı yanlış ekonomi politikası ve sermaye yanlısı aldığı siyasi kararlar nedeniyle ülkede bugün pahalılık söz konusu” dedi.
Bengihan, bugün ülkemizde özellikle temel tüketim maddelerine zam yapıldığına değinerek, iğneden ipliğe her şeyin pahalılandığını söyledi.
Hükümetin, bu süreçte halkın alım gücünü korumak adına yürüttüğü hiçbir politikanın olmadığını belirten Bengihan, mevcut hükümetin ‘Sermaye dostu, emekçi düşmanı’ olduğunu vurguladı.
6 Aylık hayat pahalılığının %8.83 olduğunu, bunun tüm sosyal sigorta ve devlet emeklileri ile kamu çalışanlarına yansıtılırken, özel sektör çalışanlarına karşı haksızlık yapıldığına da dikkat çekti.
“ÖZEL SEKTÖRÜN DE HAYAT PAHALILIĞINDAN YARARLANMASI İÇİN YASA ŞART”
Bengihan, asgari ücretli çalışanlar için yapılacak yasal değişiklikle beraber onların da bu hayat pahalılığından yararlanma hakları olacağına değinerek, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Asgari Ücret Komisyonu’nun keyfini beklemeden, yasalarda yapılacak düzenlemeyle asgari ücret ile geçinenlerin de hayat pahalılığı oranı kadar maaşlarına yansıtılması zorunlu hale getirilmelidir. Bu keyfi olmamalıdır. Sosyal bir devletin ve anayasanın çalışanlar arasındaki prensibi bunu gerektirir. Bu ülkede sadece kamu emekçilerinin hayat pahalılığından yararlanması, özel sektör emekçilerinin de bundan yararlandırılmaması çalışanlar arasında adaletsizlik yaratmaktadır çünkü aynı marketten aynı alışveriş yapılıyor. Hayat pahalılandıysa ve bu hayat pahalılığı ödeneğiyle korunuyorsa, hem asgari ücretliyi hem emekliyi hem de kamu çalışanlarını korumalıdır. Bu devletin sorumluluğunda olmalıdır çünkü devlet halk için vardır. Halka hizmet için vardır.”
