ManşetSağlıkSporYaşam

İlk taşı günahsız olan atsın

2021 yılı içerisinde “İnsanoğlu yılda 120 milyar USD’yi sadece güzelliği için harcamış” diyor planlama uzmanları. Bu işin içerisinde tabiî ki de çeşitli diyetler de var. İnternette yer alan Yo Yo diyetleri yanı sıra; Karatay, Taş Devri, Atkins, Hollywood, Akdeniz, South Beach, Milenyum, Zone, İsveç, karpuz-hellim ve ölümün goca körü diyetleri yoğunlukla denenmekte

2021 yılı içerisinde “İnsanoğlu yılda 120 milyar USD’yi sadece güzelliği için harcamış” diyor planlama uzmanları. Bu işin içerisinde tabiî ki de çeşitli diyetler de var. İnternette yer alan Yo Yo diyetleri yanı sıra; Karatay, Taş Devri, Atkins, Hollywood, Akdeniz, South Beach, Milenyum, Zone, İsveç, karpuz-hellim ve ölümün goca körü diyetleri yoğunlukla denenmekte.

Mâlum, her diyet yaratıcısı bir diğerinin dezavantajını deşifre etmekle uğraşıyor bu sektörde. Bu yolda bir de bazı terörist tıp doktorları var ya; “Onu yeme, bunu ye de kalp, tansiyon veya şekerden kurtulasın. Haa, bunu da içme ama bunu iç” diyorlar hem de ‘marka’ belirterek. “İlk taşı günahsız olan diyet yaratıcısı atsın” derseniz işte orada herkes birbirine bakar, kaçan trenin ardından misâli!

Neyse, herkesin diyeti kendine. Diyet ne demek? “Beslenme tarzı” demek. Bazen kilo vermece, bazen de kilo almaca için uğraşıyoruz. Bu süreçte de bıkkın ve de bitkin bir yaşam devam eder bildik. İngiliz-Türk atalar demiş ya; “Where is hareket, there is bereket” demiş. İşte aynen durum bu vaziyette devam eder. Temele egzersizi koymayanlar tekrardan kilo alacaklar ve bu konuda da gayet eminler, kör de kendinden bilir örneği bizde olduğu gibi.

N’apalım? Robot gibi değil, insan gibi egzersiz yapalım. Kâh koşu, kâh yürüyüş, kâh yüzme, kâh bisiklet, bazen de yoğun yüklemeli antrenman yapalım. İlk insan ne tür bir insandı? Avcı ve toplamacı bir insandı! Bazen vahşi hayvanlardan yusuf yusuf kaçmaca, bazen de bir avın peşinden koşmaca durumları gariplerim. Zaten doğada az yiyecek, çok hareket vardı ya; özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra hepimizi şeker ve un manyağı yaptılar.

Yıldız sanatçılarla da reklamları döşediler. Eee, e’essi promosyon olarak da obezite, kanser, tansiyon, kalp, şeker ve/veya kolesterol ilaçlarına bağımlı kıldılar. Suç kimde? E tabiî ki de bizde! Atalarımız hep doğal beslenip huzurlu bir hayat sürmüşler ama biz bu endüstrinin içerisine stres faktörünü de ilâve edince zehir oldu hayatımız.

En tatlı zehir (şeker) ve un sayesinde sürüngen birer et bullisi olduk! Özetle herkes doğal yollarla beslenmeli ve de günde en az bir saat egzersize çıkmalı. Bu işin başka yolu yok. Merdiven altlarında üretilen gebertici zayıflama hapları var ya, onu da geçiniz! Dedik ya; “Allah’ın yarattığı cinsten işlenmemiş doğal beslenme ve de egzersiz” bu işin bilindik Sağır Sultan sırrı. Ötesi ise birkaç kürek toprak değerli okuyucum. Sonuç mu? İlk taşı günahsız diyet yaratıcısının atmasını bekliyoruz. Yerse veya yersen…

Diğer Haberler

Başa dön tuşu