KıbrısManşetToplum

İpçiler, Mülteci çocukla yaşadığı diyaloğu sosyal medya hesabından paylaştı

Bağımsızlık Yolu Parti Meclisi Üyesi Avukat Cemre İpçiler, Merkezi Cezaevi'nde geçtiğimiz günlerde gündeme gelen 13 yaşındaki Suriyeli Mülteci çocukla yaşadığı diyaloğu sosyal medya hesabından paylaştı

Bağımsızlık Yolu Parti Meclisi Üyesi Avukat Cemre İpçiler, Merkezi Cezaevi’nde geçtiğimiz günlerde gündeme gelen 13 yaşındaki Suriyeli Mülteci çocukla yaşadığı diyaloğu sosyal medya hesabından paylaştı

İşte o paylaşım:

“Yalnızca son 10 günde, 16 yaşından küçük 5 TUTUKLU çocuk ile görüşme yaptım.
Görüşme yaptığım yerler karakol hücresi, cezaevi ve askeri mahkemeydi.
Çalışma arkadaşlarımın da özellikle son zamanlarda cezaevi ve hücrelerde tespit edip görüştüğü birçok çocuk var.
Mesleki olarak bana çocuklarla konuşma eğitimi verilmedi. Kendi bilgim ve ilgim kadarıyla, şunu yaparsam iyi olur mu, şu doğru mu diye sora sora öğrenmeye çalışıyorum.
Bugün (o manşetlere konu olan) 13 yaşındaki mülteci çocuğa davasında kullanacağım bilgiler için birtakım yetişkin soruları sormadan önce biraz sohbet etmek, normalleştirmek istedim. Kıdemli arkadaşım da bunun iyi bir fikir olacağını söyledi.
Sonra tabii cezaevi gibi ortamda bücürük bir çocuk görünce hafif dumura uğrama durumu oldu bende. Çocuklara okul sormayı hiç sevmem ama ülkenden ayrılmadan önce hangi okula gidiyordun deyiverdim. En son 9’uncu sınıfa gidiyordum dedi. Derslerin nasıldı, matematiği sever miydin dedim… Güldü ve yüzündeki gülümsemeyle geriye yaslanıp bir şeyler anlatmaya başladı. Ben de çok klişe bir konu da olsa güzel yerden girdiğimi sanıp tercümanın çeviri yapmasını bekledim. Beklediğim şey matematiği pek sevmediği gibi bir yanıttı. Meğer onun gülerek anlattığı şey, 9’uncu sınıfı bitiremeden okulunun bombalandığıymış. Bu arada, matematiği iyiymiş. Ondan önce ülkeden kaçıp Avrupa’ya yerleşen kardeşleri ve yeğenleri hep bilim dallarında okullar okuyormuş. Sanırım sayısalcıyım demek istedi. Hemen sonrasında aynı soruya yanıt veren 15 yaşındaki seyahat arkadaşı da son yıllarda okula gitmek için evden çıkanlar ölüyor diye babasının onu okula göndermediğini anlattı. O da yüzünde bir gülümsemeyle anlattı, belki de büyüklerin sorumluluğunu alan her çocuk gibi, ben üzülmeyeyim diye…
Kendi kendime ben senin açacağın sohbete sıçayım dedim tabii, demedim mi… Zaten yetişkinler çocuklarla okul dışında konular konuşmayı öğrenmeli. Bir daha cezaevinde mülteci çocuklarla ne sohbet edilebilir diye psikolog mesai arkadaşıma danışacağım. Belki futbol konuşuruz ve o zaman da hep futbol oynadıkları sahanın yerinde artık koca bir çukur olduğunu anlatırlar, kim bilir…
Karakollardakiler hariç, yalnızca cezaevinde şu anda 150’nin üzerinde mülteci var ve istatistiki olarak tutuklu mültecilerin %10’u çocuk.
Neredeyse hiçbiri bizim ülkemizde kalmak için gelmeyen, ya Türkiye’den güneye, ya güneyden Türkiye’ye gitmeye çalışırken transit olarak bizim ada yarımızdan geçmek durumunda olan mültecileri YARGILAMAKTAKİ KAMU YARARI NEDİR?
Botlarda ÖLÜMÜ göze almış insanları isterseniz yıllarca hapse atın, caydırıcılığı olur mu?
Mesele yalnızca cezaevindeki çocuklar değil. Çocukları beraber seyahat ettikleri yetişkinlerden koparıp, onların mahkemeleri devam ederken çocukları bazen aylarca dilini konuşmadıkları bir yerin yurtlarında tutmaya çalışıyoruz.
Mülteciler adi suçlu değil. Mültecileri adi suçlu gibi yargılamamızın kimseye faydası yok, zararı var.
Ben çocuklarla ne sohbet edileceğini öğreneceğim, peki siz insan haklarını öğrenebilecek misiniz?
Ekleme: Mültecilerin yargılanmaması için yasa değişikliğine gerek yok (sığınma hakkı ve genel koruma çerçevesi için var ama yargılanmamaları için mevcut yasalarla hareket edilebilir.)
Polis ve Başsavcılığın istişare ederek, mültecilerin yargılanmasında kamu yararı bulunmadığından hareketle doğrudan muhaceret prosedürlerine tabi olmaları tercih edilebilir. Pandemi dönemi yapıldı. Tercih ve perspektif meselesidir.”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu