İş olsun diye derecelendirmiyorlar

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin kredi notunu B2’den B3’e düşürdüğünü, not görünümünü ise negatiften durağana çevirdiğini açıkladı.

Moody’s, Türkiye’nin ödemeler dengesi üzerinde artan baskıları ve döviz rezervlerinin daha fazla düşme riskini, kredi notunun düşürülmesine neden olarak gösterdi. Malum Moody’s uluslararası kredi derecelendirme kuruluşudur. Yani uluslararası ekonomi çevrelerinde itibar edilen bir kuruldur. Dolayısıyla Moody’s ülkelerin ekonomisi üzerine yaptığı saptamalar o ülkelerdeki yatırımcıları ihtiyatlı olmaya iter. Özellikle yabancı yatırımcılar için bu veriler büyük öneme sahip olduğundan mütevellit yatırım yapmayı düşündükleri ülkeleri seçerken ortaya çıkan veriler dikkate alınır.

Yani demem o ki Moody’s gibi kuruluşların ülkelere dair kredi notu derecelendirmesi hafife alınacak bir durum değil.

Çoğunlukla bir ülkenin ekonomik seyri bu değerlendirmeler sırasında etkili olurken, yine de zaman zaman işin siyasi tarafı da bunda etkili olur. Bu derecelendirme her ne kadar da Türkiye ekonomisi üzerinden hayat bulsa da, bir müddet sonra  bu durumun olumsuz etkilerinin Kıbrıs’ın kuzeyinde çok daha fazla hissedileceğini de öngörmemek gerçekçi olmaz. İşte bu noktada KKTC devletinin kendi dinamikleri içinde önüne koyduğu bir planı var mı sorusu sanırım beyhude bir beklenti olur.

Bu arada Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faizi 100 baz puan indirimle yüzde 13 seviyesine düşürdü.

Bunun  piyasalar üzerinde etkisini önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz zira KKTC ekonomisinin doğrudan bağımlı olduğu sistem itibarıyla ve TL kullanımından mütevellit TC Merkez Bankasının atacağı her adımın yansımaları KKTC ekonomisini doğrudan olumlu/olumsuz etkilemektedir. Tabiatıyla Kuzey Kıbrıs’taki ekonomi yönetimi de Türkiye Cumhuriyetine bağlıdır.

Diyeceğim o ki süreç ekonomi üzerinden bir türlü dinmeyen fırtınanın etkisini artırabilir.