KıbrısManşetSiyaset

Kafalar karışmış belli..

Böyle bir kanaate nasıl varmış bilmiyorum ama Türkiye Cumhuriyeti’nin bunca yıllık dış politika tecrübesi içinde böyle bir yaklaşım sergileyebileceğini açıkçası düşünmüyorum

Paris Bosphorus Enstitüsü Başkanı ve bir dönem TÜSİAD Avrupa Temsilciliği ve TÜSİAD Genel Sekreterliği de yapmış olan Dr. Bahadır Kaleağası diyor ki , “SEÇİMLERE DOĞRU TÜRKİYE KKTC’Yİ İLHAK EDECEK”

Hade bakalım!!

Buyur burdan yak!

Ne diyor Kaleağası, durumlar düzelmediği takdirde seçimlere doğru KKTC’nin Türkiye tarafından ilhakının söz konusu olacağını ileri sürüyor.

Peki neye dayanarak?

Türkiye-AB ilişkileri temelinde yaşanacak bir olumsuzluk, yani Türkiye’nin AB’den ümidini kesmesi ile birlikte Kıbrıs’ın Türkiye iç siyasetinin elinde kalan tek koz olacağını ve AKP’nin bunu seçim malzemesi olarak kullanabileceğini iddia ediyor.

Bahadır Kaleağası bu düşüncesinin bir öngörü mü yoksa bir kulis bilgisi mi olduğu yönündeki soruya da “Analiz-kulis karışık, cevabı vererek bu durumu  Rumların da bildiğini iddia ediyor. Kaleağası’na göre AKP’nin seçim kazanmasının  tek yolunun Kuzey Kıbrıs’ın ilhakı olduğuna işaret ediyor..

Paris Bosphorus Enstitüsü Başkanı ve bir dönem TÜSİAD Avrupa Temsilciliği ve TÜSİAD Genel Sekreterliği de yapmış bu muhterem..

Ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türkiye tarafından ilhak edileceğini söylüyor.

Bu elbette beyefendinin kişisel düşüncesi.

Böyle bir kanaate nasıl varmış bilmiyorum ama Türkiye Cumhuriyeti’nin bunca yıllık dış politika tecrübesi içinde böyle bir yaklaşım sergileyebileceğini açıkçası düşünmüyorum.

Bu çok çok uzak bir ihtimal.

Zira böyle bir karar Türkiye’yi iyice yalnızlaştırır.

Hoş, bu öyle kolay bir mevzu da değildir zaten!

Hade ilhak ettim bitti kapandı diyemezsiniz.

Bunun uluslararası bir boyutu var.

Bugün Türkiye’nin Kıbrıs’taki faaliyetlerine uluslararası alanda meşruiyet kazandıran etken Kıbrıs Cumhuriyeti’nin üç garantör ülkesinden birisi olmasıdır. Hukuki dayanağı budur.

Siz kalkar ve Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ilhak edeceğini söylerseniz, o zaman Türkiye’yi Kıbrıs’ta işgalci diye nitelendirmiş olursunuz.. Ve uluslararası toplumun özelinde yaratılan algı içinde uluslararası mahkemeler nezdinde savaş suçu, insanlık suçu, işgal dahil birçok hususta Türkiye’nin yargı yolunu açarsınız.

Böyle bir şeyi Türkiye’yi yönetenlerin de arzu edeceğini düşünmüyorum, fakat şu da gerçek ki maalesef Türkiye kamuoyu içinde bu yönde düşünceye sahip olanların sayısı çok fazla..

Kuzey Kıbrıs’ta böyle bir çoğunluğun olabileceğine ihtimal vermek istemesem de, belli bir kesimin de Türkiye’ye tarafından Kuzey Kıbrıs’ın ilhakını destekleyenlerin olduğu sır değil.Nitekim Kıbrıs’ta çözüm arzu etmeyen Kıbrıs bütünlüğü içinde uluslararası meşruiyeti olacak olan iki parça devletten biri olmak yerine , Türkiye’ye bağlanmayı tercih edenler var.

Bunlardan birisi de  Ulusal Birlik Partisi (UBP) Merkez Yönetim Kurulu üyesi, Bayrak Radyo Televizyon Kurumu (BRTK) Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Özer Kanlı..

Özer Bey sosyal medya hesabından  yaptığı paylaşımda, “federal çözüm” olacaksa, ilhak anlamına gelen adanın kuzeyinin Türkiye’ye bağlanması seçeneğini tercih ettiğini belirtti.

Özer Bey, Türkiye’nin KKTC için en doğru seçenek olduğuna inanıyor.

Bir taraftan da KKTC’nin yaşaması gerektiğini söylüyor. Yani benim anladığım Özer Bey hem KKTC’ Türkiye’ye bağlansın düşüncesini savunuyor, aynı anda hem de KKTC’yi yaşatmak için mücadele verilmesini istiyor.

Bu da tabi Özer Bey’in kendi kişisel düşüncesi…

Bu düşünceye asla katılmıyorum, lakin saygı duyuyorum..

Fakat yine de o iş nasıl olacak diye sorma ihtiyacı duyuyorum..

Ya bir taraftan Türkiye’ye bağlanmayı arzu ediyorsunuz, ya diğer taraftan KKTC vardır, gerçektir diyorsunuz. Sanırım elmalar armutlar karışmış yine..

Diğer Haberler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu