KıbrısManşetSağlıkSiyaset

Kaybedecek bir tek canımız kaldı!

Sen gala yapacaksın, her türlü riski gözüme gözüme sokacaksın; film artisti kardeş sevgilisi ile sokakta gezecek, ötekinin kocası gelecek; gayet rahat fotoğraflar çekilecek, “ahan da biz Kıbrıs’ta ne mutluyuz” fotoğrafları paylaşılacak ama ötekine karantina uygulanacak!!!

Virüs!

Nerede bulaşıyor?

Kapalı yerlerde!

Mesela?

Lokantada!

Kapatın!

Kapattılar!

Başka?

Barlarda!

Kapatın!

Hala kapalı!

-*-*-

Başka?

Camilerde de bulaşır mı?

Sus!

Neden?

Sus işte!

Aman kimse de duymasın!

-*-*-

Kardeşim, Türkiye kendisi kapattı!

Niye korkuyorsunuz?

Sus işte!

Sus!

-*-*-

Bu ne sevgi ah, bu ne ızdırap!

Öyle miydi?

Değildi!

Bu ne korkudur ya Rab!

-*-*-

Milli dizinin erkek ve kadın başrol oyuncularının sevgilisi ve kocası geliyor, gidiyor!

Artistlerin bizzat kendileri gidiyor, geliyor!

Sus!

Neden sus?

PCR yaptırıyorlar!

-*-*-

E YDP’li kardeşin de PCR testleri iki kez “negatif” çıkmış!

22 bin TL cezayı kestiniz garibime!

Gerçi garip değil, çok garip bir durum ama neyse!

-*-*-

Meğer daha neler varmış!

Sus!

Yahu neden susalım ki?

Meğer daha çok şey varmış!

Sus!

-*-*-

Camilere ibadet yasağı getirmeye çekiniyorlar ya; onlarca kişi, “görevli” adı altında geliyor gidiyormuş!

Hatta onlarca değil, yüzlerce!

-*-*-

Eeeee, o zaman neden aynı uygulama herkese açık değil?

Neden herkes gelip gidemiyor?

Veya neden artistler, bazı görevliler, hatta ayıptır söylemesi bazı askerler gayet rahat?

-*-*-

Neden gala yapılıyor ama 31 Afrikalı öğrenci parti yapamıyor?

-*-*-

Hukukta emsal önemlidir değil mi?

Sordum bir hukukçuya: “Evet çok önemlidir” dedi ve ekledi:

“… Ama bir hukuksuzluk, başka hukuksuzluğa ya da bir usulsüzlük, başka usulsüzlüğe emsal teşkil etmez tabii ki!”

-*-*-

Yani kısacası artistler suç işliyor diye, biz de işleyemeyiz!

Bilmem anlatabildim mi?

Yani gala yapıldı diye biz de gala organize edemeyiz!

-*-*-

Peki neden onlara bu usulsüzlük veya kanunsuzluk için izin verildi!

Korkudan tabii ki!

Sus!

-*-*-

Kapalı devre turizm başlıyor!

Başlamasın mı?

Bana sorarsanız, buna hiç gerek yok; açın kapıları!

Neden?

Çünkü sinirlerim bozuldu ve bazı usulsüzlükleri, kanunsuzlukları kaldıramıyorum!

-*-*-

Sen gala yapacaksın, her türlü riski gözüme gözüme sokacaksın; film artisti kardeş sevgilisi ile sokakta gezecek, ötekinin kocası gelecek; gayet rahat fotoğraflar çekilecek, “ahan da biz Kıbrıs’ta ne mutluyuz” fotoğrafları paylaşılacak ama ötekine karantina uygulanacak!!!

Bu yüzden kızgınım!

-*-*-

Kapalı devre turizm nasıl olacak?

Otelin ortasına bir direk dikilecek!

Elinde bilekliği olan, o direkten 500 metre uzağa gidemeyecek!

Giderse, Turkcell’de düdük çalacak; Turkcell o düdüğün sesini hükümetimize bildirecek ve hemen ceza verilecek!

-*-*-

Başbakan ne diyor?

“Dünya’da bir ilk!”…

Bu uygulama, bir tek bizde var veya bu uygulama başka ülkelerde çalışmadı, bizde çalışacak!

Nasıl çalışacak?

-*-*-

500 metre!

500 metre mesafeli hangi otel var?

Girne’de bir otelden 500 metre uzaklaşan kişi, çarşıda iki tur atar!

Liman’da yemek yer!

-*-*-

Bir yıldır kumar oynayamayan ciddi müptelaları var!

Gelecekler!

Oynayacaklar!

Ve dönecekler!

-*-*-

Gelmesinler mi?

Ne münasebet!

Gelsinler!

Tabii ki gelsinler!

Oynasınlar!

Kaybetsinler!

Ve dönsünler!

-*-*-

Ama mesele onların oynaması, kaybetmesi değil ki!

Mesele, bu türden uygulamalarla, bizim “oynatmamız” ve “kaybetmemiz” meselesidir!

Oynattık ve kaybettik!

-*-*-

Ne mi düşünüyorum?

“Kaybedecek bir tek canımız kaldı!”…

Bunu düşünüyordum!

Diğer Haberler

Başa dön tuşu