Kerlo: Sakinlikle ve saygı çerçevesinde bu olayı takip edelim

Uzun yıllardır yaşamını Güney Kıbrıs’ta sürdüren ve Alpha News’te çalışan gazeteci Hatice Kerlo, Ayia Napa’da yaşanan Asya Karaali’nin darp edilmesi olayıyla ilgili uzun ve detaylı bir değerlendirmede bulunarak, olayın detaylarına ilişkin önemli bilgiler verdi.

Hatice Kerlo’nun değerlendirmesi şu şekilde:

“Cumartesi günü, 3 Haziran tarihinde Ayia Napa’da gerçekleşen darp olayı ile alakalı:
Öncelikle bu paylaşımı yapmamdaki amacı belirtmek isterim. Konu ile alakalı Kıbrıs’ın güneyinde 2001 yılından itibaren yaşayan bir kişi olarak konu ile alakalı neler olduğu hakkında birçok mesaj aldım. Bu mesajları almamın sebebi aslında burada yaşamdan ziyade, çalışmakta olduğum görev alanlarımdan ötürü oldu sanırım.
Evet, ben bir basın mensubu, polis ve mahkeme tercümanı, şimdi artık bir hukukçu kimliğine sahip olarak yıllardır adanın güneyinde yaşayan bir Kıbrıslıyım.

Önce kısaca bir olaydan bahsetmek gerekirse, bahsi konu tarihte 4 genç adanın kuzeyinden güneyine eğlenmek için gider ve geri evlerine dönmek için araçlarına yürüdükleri sırada talihsizce adanın güneyinde yaşayan 3 genç ile bir olay yaşarlar.

25 yaşındaki bir genç kız bu olayda darp edilir ve devamında hastaneye daha sonra da polise şikâyette bulunmak için karakola gider. Şikâyetinin ardından olaya karışan kişiler polis tarafından (CID Ammohostu) tutuklanır ve gerekli soruşturma başlar.

Şimdi dikkat edilmesi gereken birçok unsur var:
– Olay polise intikal etti ve 2 kişi ağır bedensel yaralama ve saldırı gibi suçlar için tutuklandı ve bir soruşturma başlatıldı. (Basına yansıyan resmi bilgi) Soruşturma daha çok yeni ve yapılan herhangi bir yorum veya karalama veya ırkçı söylem bu küçük ve çok ağır yaralar almış bir adada davanın seyrini bir anda değiştirebilir. (Bu ülkede bunu çok gördük) Buna vatandaşlar olarak çok dikkat etmeliyiz. Şu anda olaya karıştığı düşünülen bir 3’üncü kişi daha polis tarafından aranmakta.

– Bir olay yaşandı ve bu olayda mağdur olan 25 yaşında bir genç kız var. İşte, ne işi vardı o saat orda, gecenin bir yarısı kız başına Ayia Napa’da ne yapıyordu, oh iyi gelsin kendine, akıl koysunlar bir daha gitmesinler, faşistler, Rumlar hep böyle, yerse kuzeyde yapsınlar böyle bir şeyi, adamsalar adamlara saldırsınlar, bakalım ne yaptı da… Ve daha ağıza alınmayacak birçok söylem ve yorumlar, aslında sadece mağdur olan kişiyi değil, gerek mağdurun ailesini, gerek olaya karışan ve halen yasalar önünde resmen suçlulukları ispatlanmış olmayanları (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/2. maddesine göre, “Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayılır”.), gerekse onların ailelerini ve en önemlisi de bu birçok ağır acılar yaşamış adanın insanını çok kötü etkiler. O yüzden yorum yapmadan önce olaya geniş bir pencereden bakmak gerek.

– Olay polisiye bir olay ama maalesef adanın gerek kuzeyinde gerekse güneyince durum politikaya kadar çekildi ve politika çerçevesinden bakılıyor. Bu durum sadece adanın bütününde çok kötü yaralar açabilir.

– Bu olay dünyanın herhangi bir ülkesinde herhangi bir ülke vatandaşları arasında yaşanabilirdi ki keza her gün neler – neler duyuyoruz. O yüzden olaya karışanlar Türkçe ve Yunanca konuşan Kıbrıslılar arasında yaşandı diye bunu eskiden kalan açık yaraları gündeme getirerek ırkçılık, faşistlik gibi söylemlerle yorumlamak kendimce doğru değildir.

– Unutulmaması gereken çok hassas bir durum var: Olaya karışan kişiler çok genç ve önlerinde uzun bir hayat var. Bir olaya karıştılar ve bu olay ne yazık ki darp olayıdır ve yine çok yazık ki bir genç kıza karşı yapılan ağır bir darp olayıdır kısacası hep söylediğimiz bir ŞİDDET durumu var. Şiddet asla halı altına süpürülmemesi gereken ve yasalar karşısında tekrarlanmaması için cezalandırılması gereken bir durumdur. Ama bu ceza dediğim gibi yasalar karşısında yapılmalıdır. Asla ve asla gerek sosyal medyada gerekse herhangi başka bir şekilde linç edilerek bilip bilmeden karalamalar yapılarak kimse cezalandırılamaz.

– Genç olduklarını vurgulamakta çok önemli bir durum var: Hepsi genç olayda bulunan 7 kişi de çok genç. Ne yazık ki sosyal medya ve internet dediğimiz şey hiçbir şeyi silmez ve unutturmaz. Bunu yazmamdaki amaç yarın bu gençler bir meslek sahibi olacak veya yuva kuracak veya birer anne baba olacaklar bunları gerek iş yerleri tarafından gerekse evlatları tarafından okunması durumunda bu yaralar hep açık kalacak. O yüzden nasıl yorum yaptığımıza çok dikkat etmeliyiz.

– 25 yaşındaki genç kızımız bir paylaşım yapmış olayın herhangi bir düşmanlığa ve gerginliğe sebep olmasını istemiyor diye bunu gerçekten dikkate almak gerekir. Mağdur olan bir kişi bunu söyleyecek olgunlukta ise bizim hepimizin sakin olup bu durumun hukuki sürecini takip etmemiz gerekir.

– Sosyal medyada birtakım görüntüler dolanıyor hatta ve hatta 25 yaşındaki mağdurun 2 metre yükseklikten düşüş anını görüntüleri paylaşılıyor. Çok dikkat edilmesi gerekir bu görüntüler polis tarafından değil vatandaşlar tarafından paylaşılıyor. Bu görüntüler internet denen ortamda hep kalacak ve yıllar sonra bile tek bir tıklama ile tespit edilecek. O yüzden çok dikkatli olunması gerekir. Sabırla sakinlikle olayı mahkeme sürecinde takip etmek ve sadece mahkemeden çıkacak bulguları konuşmak daha doğru kanaatimce.

Kısacası, herkes kendine düşeni yapması gerekiyor diye düşünüyorum ve olaya bu kadar dıştan müdahale edilmemesi gerektiğini de. Bu yazıyı okuyan herkesten sağduyu olmasını gerçekten rica ederim.

Hepimiz bu ülkenin evlatlarıyız. Ben 2001 den itibaren ailem ile Kıbrıs’ın güneyinde yaşayan bir birey olarak sizi temin ederim ki bugüne kadar tek bir kez bile böle bir durumla karşı karşıya kalmadım. Çok yazık ki 25 yaşındaki bir kardeşimiz böyle kötü bir olay yaşadı. Umarım en kısa zamanda soruşturma tamamlanır ve tüm şeffaflığı ile kamuya açıklanır. Ama dediğim gibi unutulmaması gereken bir durum var 25 yaşındaki mağdur ve şiddet uyguladıkları iddiası ile tutuklanan kişiler bizim bir kardeşimiz veya akrabamız veya çok sevdiğimiz dostlarımız olabilirdi. Sakinlikle saygı çerçevesinde olayı takip etmek bence kanaatimce en sağlıklısı.

Şunu da belirteyim bir basın mensubu olarak ve güneyde yaşamamdan ötürü aldığım sorulara sadece sayfamdan cevap vereceğim. Bunu basın mensubu olarak değil vatanını ve yurdum insanını seven ve bu ülkede bu tür gerginliklerin tekrar tekrar yaşanmasını istemeyen bir vatandaş olarak yapacağım.

Sağlıcakla kalın.”