İngiltere’nin önde gelen haber gazetelerinden biri olan The Guardian ilginç bir tespitte bulunuyor ve diyor ki “ekonomik krizden etkilenen kuzey Kıbrıs’ta giderek artan öfke güney ile yeniden birleşme çağrılarına yol açıyor”
Bu haberin Kuzey Kıbrıs’ta ekonomik kriz ve öfke kısmı elbette doğru bir saptama oldu. Ve fakat konunun birleşme tarafı tamamen siyasete bağımlı bir konu.
Ve açıkçası ekonomik kaygıların ve siyasi belirsizliğin insanlar üzerinde bıraktığı olumsuz etkinin yansımaları ile Kıbrıs sorunu halk nezdinde önceliğini kaybetmiş olsa da, adada mevcut durumun devam edemeyeceği gerçeğini de kimse göz ardı etmiyor. Dolayısıyla hem bölgenin istikrarı için, hem de adada Kıbrıs halklarının kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşmasının ihtiyaç olduğu çok açıktır. Lakin yarım asırdır bunun nasıl ve ne şekilde hayat bulacağı konusunda süren anlaşmazlıkla sorunu çözmekten uzaklaşıyoruz.
Bu da haliyle ada halkları olarak hepimizi yoruyor. Peki ne yapılabilir?
Her şeyden önce Kıbrıs halkları olarak siyasetin dışında ortak paydalarımızı öne çıkarmakla işe başlayabiliriz.
Nedir bizim ortak paydalarımız?
Öncelikle vatanımız.
Kıbrıs Kıbrıs halklarının ortak vatanıdır.
Kimsenin kimsenin üzerinde tahakküm kuramayacağı bir konudur bu.
Bu tartışmaya açık bir konu değildir.
Ve tartışılmamalıdır.
Ada üzerinde Kıbrıslı halkların, Türkler ve Rumların eşit hakları bakidir.
Bu gerçeklik üzerinden bir ilerleme sağlanmadığı sürece çok açık ki
adada çözüme ulaşmanın önü hep kapalı kalacak. Oysa hepimiz mevcut durumun devamının sağlanamayacağı konusunda üç aşağı beş yukarı hemfikiriz. Kıbrıs’ta devam eden sorunun tarafları olarak bu sorunu ortadan kaldıracak ve çözecek iradenin sadece Kıbrıs halklarına ait olmadığını da hepimiz biliyoruz. Bütün bunlar alt alta sıralamak gerekirse, Kıbrıs’ta mutlak surette bir çözüme ihtiyaç olduğunu, bu sorunu çözmek için ada halklarının iradesinin yetmeyeceğini, Kıbrıs sorununun çok taraflı bir sorun olduğunu, bölgenin ve adanın siyasi istikrara gereksinimi olduğunu, Kıbrıs’ın Kıbrıs halklarının ortak vatanı olduğunu ve olası bir çözüme bu realiteler üzerinden ulaşılması gerektiğini söylemek mümkün.
Ha bu federasyonla mümkün olur, gevşek federasyon ile hayat bulur, iki ayrı egemen devlet temelinde olur konusuna hiç girmeyeceğim. Ve fakat Kıbrıs’ta uluslararası toplumun da desteğinin şart olduğu bir çözüm şeklini ortaya çıkarmak durumundayız.
