Kıskançlık insanlık tarihi boyunca insan yaşamını etkileyen en rahatsız edici duygulardan biridir. Öncelikle şöyle başlayalım sevgili dostlarım kıskançlık nedir ?
Bunun için neler söyleyebiliriz?
Kıskançlık, ilişkilerde, evde, okulda, sokakta aslında hayatın her alanında adı sıkça geçen ve hissedilen bir kavramdır. Kıskançlık yakın ilişkileri fazlasıyla etkileyen ve zarar veren yıpratıcı duygulardan biridir. Değer verdiğimiz bir ilişkinin bozulmasına neden olacak herhangi bir varlığın hissedilmesiyle artan öfke mutsuzluk ve korku ile kendini gösteren bir duygu durumudur.
Genelde iki farklı biçimde yaşanır.
İlki başkasında olan maddi ya da manevi önemi bulunan bir şeyin neden kendisinde olmadığını üzüntülü biçimde sorgulamayı ve bu süreçte yaşanan duyguyu ifade eder.
İkincisi ise kendisinde olan maddi veya manevi önemi olan bir şeyi kaybedeceği ve ondan mahrum kalacağı ile ilgili bir duygudur. Kıskançlık, birçok bireyin yaşamını etkileyen; şüphe, kurgu veya rekabetten kaynaklanan bir ruh halidir. Kıskançlığın en çok yaşandığı durumlara örnek verecek olursak ; Sevilen kişinin bir başkasını tercih edebileceğinin ve onu daha fazla sevebileceğinin düşünülmesi durumu, Kendisinde olmayan ve başkasında olan bir şeye sahip olma isteği, diğer bireylerin kendisinden üstün durumda olmalarına katlanamama hali, diğer bireylerden üstün olma isteği, anne baba gibi figürlerin sahiplenilmesi ve diğer kardeşlerden daha fazla sevilme isteği.
Kıskançlığın normları arasında sadece sevdiklerinizi kıskanmak yoktur.
Bir erkek bir kızı veya bir kızın bir erkeği herhangi bir konuda kıskanması olarak adlandırılmaz. Farklı kıskançlık türleri vardır. Başka başka, tanımadığınız insanları ve hayatları da kıskanırsınız. Bu nedenle hayatınızın çok büyük bir kısmı telefonunuz elinizde onun bunun sosyal medya hesaplarını gezerek geçirirsiniz ve kendinizi sık sık insanlar ile kıyaslamaya çalışırsınız.
Peki kıskançlık doğuştan gelen bir duygu mudur? Kıskançlık genetik olarak aktarılan endişeli ve kaygılı kişilik yapısının yanında, diğer insanlara güvenme ya da sürekli kuşku duymayı öğrenmede etkili faktörler olarak bilinmektedir. Yani genetik olarak aktarılan kıskançlığa yatkınlık, yaşanılan olaylardan etkilenerek ortaya çıkar, ardından da kuvvetlenerek devam edebilir. Kişinin geçmiş yaşantılarının bu noktada oldukça etkili olduğunu söylemek gerekir.
Kıskançlık ile ilgili şu belirtiler kendini göstermekte ; Duygusal dalgalanmalar, depresyon ya da sürekli yaşanan huzursuzluk hali, öfke patlamaları Saldırganlık ve şiddet eğilimi Uyku bozukluğu, iştahta değişiklikler, nefes darlığı, kalp çarpıntısı, baş ağrısı gibi fiziksel belirtiler ile kendini belli etmek de.
Aşırı kıskançlık tedavi edilmesi gereken bir davranış bozukluğudur ve kıskançlık tedavisi konusunda uzman doktorlar tarafından yapılması gerekmektedir. Aşırı kıskançlık tedavisinde izlenen yol ilk olarak bireyin bu duygusunun üstüne yoğunlaşılır ve altında yatan duygulara ulaşıp bireyin aşırı kıskançlık hissetmiş olduğu durumlardaki düşüncelerinin incelenmesi ve kıskançlık öncesinde hissettiği duyguların farkında olmasına çalışılır.
Bireyin bu duygu ve düşüncelerinin farkına varması sağlanır. Bireyin geçmişte yaşadığı travmalarından gelen olumsuz algıları anlayarak bu olumsuzluklarla sağlıklı yöntemlerle başa çıkmasına yardımcı olunur. Genelde bu tip hastaların tedavilerinde terapi ve ilaç yöntemleri kullanılır.
