EkonomiKıbrısManşetSiyasetTürkiye

KKTC – Türkiye ilişkisini “bazı ülkelerin IMF ile ilişkisine” benzetmek siyasi gaftır!

Eğer KKTC – Türkiye ilişkilerini IMF’ye benzetecekseniz; yani Sayın Erdoğan’ın dediği gibi, “parayı aldığınız gibi talimat da alacaksanız” ve benim dediğim gibi “bundan gocunmayacaksınız, daha yüksek verene ne dersiniz?

Başbakan Ersan Saner, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile önemli bir anlaşmaya imza attı.

Bu anlaşma kapsamında, ülkeye bu sene için 2,5 milyar Türk Lirası, geçen seneden kalma da 750 milyon Türk Lirası gelecek…

Yatırımlar yapılacak, yollar onarılacak, kendi ayaklarımız üzerinde durmamız sağlanacak…

-*-*-

Anlaşma imzalandığı saatlerde yani Çarşamba günü öğleden öncesinden itibaren, dün sabaha kadar sohbet ettiğim insanlar, mesajlarını takip ettiğim bir çok kişi ve dün sabahki gazete manşetleri bana iki “şeyi” hatırlattı…

-*-*-

Hatırlattı demeyelim; ne diyelim?

Kafama iki soru veya iki sıkıntı yerleştirdi!

Birincisi, ahalimiz bu anlaşmaları artık yemiyor…

Hiç heyecanlanmıyor ki heyecanlanmalı…

Veya daha doğrusu vatandaş bu anlaşmalara güvenmiyor.

Neden?

Çünkü, “parayı elinde görmek istiyor”…

Ayrıca, parayı alacak olanlara, “nereye harcayacakları” konusunda hiç güvenmiyor.

“Kesin yiyecekler bu parayı da” gözüyle bakıyor!

Ve bu durumu yaratan, bunca zamandır para alıp, doğru şekilde harcamayanlardır!

Ve dolaylı suçlu da tabii ki seçmendir ki bunu daha önce çok defalar yazmış bulunmaktayız!

-*-*-

Ayrıca, son dönemlerde de, şu kaleme aktarıldıydı, bu harcamaya kesildiydi, borulara sayıldıydı, 1,5 milyardı, 1,6 milyardı gibi arızalı bilgilerden dolayı; kimse, ama kimse, gerçekten ortada böyle bir para olup olmadığı konusunda “yes b’annem” şeklinde sevinç gösteremiyor!

Tabiri caizse, “boş boş bakıyor!”…

-*-*-

Akabinde de, Başbakan Yardımcısı, “… Benim bu anlaşmanın şeklinden haberim yoktu” deyince ve “Başbakan’ın da haberi yoktu ki” eklemesi veya dedikoduları bu açıklamanın üzerine binince; “al da geeeeel!” şakalaşmaları ortalığı kasıp kavuruyor.

-*-*-

Kimse, kimseye, gözünün güzelliği için para vermez, yardım etmez.

Öyle veya böyle, elbette Türkiye’nin “KKTC üzerinden” çok ciddi çıkarları bulunmaktadır…

Kimse inkara kalkmasın…

Ancak buna rağmen; yapılan her “yardım” kesinlikle teşekkürü hak eder.

Sadece bir kez daha belirteyim; ortadaki görüntü, bundan önceki hatalar, kandırmacalar, aldatmacalar, kısacası hatalı açıklanan rakamlar ve yapılan türlü cinsten iletişim cinslikleri, olayı inandırıcı boyuttan uzağa taşır.

-*-*-

Buraya kadar birinci soru ya da sorundan söz ettik…

Gelelim ikinci soruna…

-*-*-

Şu anda da geçmişte de, “Dünya’daki diğer devletlerin IMF’si varsa, bizim de Anavatanımız var” sözü çok kullanıldı, kullanılıyor…

Aslında çok “hatalı” olduğu ve tam da verilmek istenen mesajı vermediği inancındayım…

Hatta “son derece iğrenç bir benzetme” diye düşünüyorum!

Çünkü IMF, “ülkelerin kanını emen, demokrasilerine tecavüz edip, içişlerine müdahale eden” vahşi kapitalizmin en dangalak kurumudur.

IMF ile bir ülke arasındaki ilişkiyi; KKTC – Türkiye ilişkisine benzetmek kimse kusura bakmasın ama ya “milliyetçi cehalet”tir ya da “bazı gerçeklerin, istenmeden de olsa itirafı” şeklinde açıklanabilir…

-*-*-

KKTC – Türkiye ilişkisi, “ana – yavru” veya “kardeş ilişkisi” değil mi?

O zaman, “IMF” denen kapitalist dangalaklığı bu ilişkiyle benzetmemek lazım!

Ayıptır söylemesi; mesela bu benzetmeyi ben yapsam, herhalde yine tümünüz Ersin Tatar’a saldıracaksınız; “at bu adamı işten, ne tutuyorsun daha?” diye…

Oysa şu anda bu hatayı yapmamanız yönünde, siz değerli “milliyetçi” ağabeylerimi uyarıyorum!

Değil mi?

Hele hele Avrupa gazetesi “Türkiye IMF’miz” diye bir başlık atsa; eminim yine önüne sıralanıp, “taşlayın” talimatı ile taşlayacaksınız değil mi?

-*-*-

Kardeşim; IMF nedir?

IMF, 200’e yakın ülkenin üyesi olduğu, Uluslararası Para Fonu “esas ismi” ile bilinen ve en basit tanımıyla, teknik ve finansal destek sağlamak gibi görevleri bulunan uluslararası bir örgüttür, organizasyondur, fondur…

Ama IMF’nin asıl tarifini, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yapmıştır ve hala yapmaktadır…

Nedir IMF?

“Bugün borcu alan yarın talimat alır”ın adresidir…

Bu nedenle, bu benzetmeyi yaparken, iki kez düşünün; ansızın sizler de “hain” kadrosuna kayıt yaptırmış olmayasınız!

-*-*-

Haaa eğer Türkiye bize 2,5 milyar TL’yi veya 3,25 milyar TL’yi, “talimat da versin” diye mi verdi?

Bunu mu demek istiyorsunuz?

Kardeşim siz hain misiniz?

-*-*-

Eğer KKTC – Türkiye ilişkilerini IMF’ye benzetecekseniz; yani Sayın Erdoğan’ın dediği gibi, “parayı aldığınız gibi talimat da alacaksanız” ve benim dediğim gibi “bundan gocunmayacaksınız, daha yüksek verene ne dersiniz?

-*-*-

Gelelim bizim köyün camisinden çalınan islimle alakalı meseleye…

Sorum şu: Türkiye bize şu kadar milyar TL verdi… Tamam, binlerce kes teşekkürler… Hele aşı konusunda Türkiye’nin hakkı kesinlikle ödenemez… Ammma velakin, yarın, diyelim ki gerçek IMF, AB, ABD, Rusya, İngiltere, Fransa, İtalya, Güney Kore, İsrail falan, bölgedeki doğal gaz kuyularının hatırına, 15 milyar TL toplayıp verirlerse, “oh yes” mi diyeceksiniz?

IMF’yi karıştırmayın!

Tamam mı?

Lütfen IMF’yi karıştırmayın, “onların IMF’si varsa, bizim de anavatanımız var” sözü, bu güne kadar Kıbrıs Adası üzerinde yapılmış en büyük “siyasi gaf”tır!

Diğer Haberler

Başa dön tuşu