Bu kadar pişkinliķ olmaz demeyeceğim zira bu anlayışın genişliği tam da oradan geliyor. Başbakan Ünal Üstel, UBP Milletvekili Hasan Taçoy ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar CTP’yi suçlayıp, ‘Meclisi açmak onların da sorumluluğu’ mealinde açıklamalar yapıyorlar. Oysa sıra CTP’ye gelene kadar UBP kendi içindeki yalanı dolanı ve entrikaları sorgulamalı.Faiz Sucuoğlu’nu oyuna getirdik, Zorlu Töre’ye kazık attık, Kutlu Evren’i rezil kepaze ettik diyemiyorlar.. Yahu arkadaşlar iktidar sizsiniz. Meclisteki çoğunluk da sizde. Ve Meclis Başkanını seçemiyorsunuz.. Bu da önemsiz bir şeymiş gibi biz beceremedik Meclisi açamadık CTP açsın diyorsunuz.
Kusura bakmayın da bu nasıl bir acizliktir böyle, nasıl bir iktidarsızlıktır yaşadığınız gerçekten anlaşılır gibi değil.. Konu şu ki hükümetin bu vakitten sonra meşruiyeti kalmamıştır. Hoş tükenmiş bir siyasetin de ilanıdır bu! CTP açmalıydı,açmamalıydı konusu softa şaşırmasından başka bir şey değildir. Hoş bu ülkede kimse de aptal değildir, herkesin gözleri önünde yaşanıyor bu kepazelik. Dolayısıyla hiçbir şey olmamış gibi Kutlu Evren yine adayımızdır bu defa salt çoğunluğu sağlayacağız ve seçeceğiz yaklaşımı pişkinliğin de ötesinde bir aymazlıktır, üstelik tüzük ihlalidir. Ve fakat çok ilginçtir herkesin gözleri önünde tüm bu yaşanan rezillik ve kaosa rağmen yıllardır UBP’nin bu kadar yüksek bir oy oranını nasıl alabildiği siyaset bilimciler, sosyologlar, psikologlar veya ilgili hangi bilim insanları varsa bizlere açıklamak zorundadırlar.Bunun illaki bilimsel temele dayalı bir izahı olmalı.. Değişen demografik yapının elbette bunda çok büyük etkisi vardır, sistemli bir biçimde verilen vatandaşlıkların nüfus yapısındaki değişikliği de bu sonucun ortaya çıkmasında etkisi büyüktür. Ve elbette zümresel menfaat dağıtan bir düzenin varlığı da bu sonuçların en büyük nedenidir.Lakin onun da ötesinde bu ülkede her şeyin çok çabuk unutulduğu ve bununla birlikte yaşanan her anomalinin normalmiş gibi görülmeye başlamasıdır.