Yaşadığı süreci anlatan Doğu, 1974 yılında Bostancıya geldiklerini ve Güney Kıbrıs’taki mallarına karşılık 15 dönüm bahçe aldıklarını söyledi. 47 yıldır kullanımında oldukları tapulu mala 2012 yılında gerekli tüm inşaat izinlerini alarak konut inşa ettiklerini anlatan Celil Doğu, “2012 yılında konut inşa etme kararı aldık. Bunun için bir yola ihtiyacımız vardı. Bu sebeple arazimizi yola bağlayabilmek adına anayol ile arazimiz arasında kalan komşumuz ile karşılıklı anlaşma yaparak 1’e 3 oranında takas olacak şekilde imzalarımızı attık. Bu anlaşma sonrasında arazimiz yola bağlanmıştır.” dedi.
Oğlu ve gelininin şuanda inşa edilen bu evde yaşadıklarına dikkat çeken vatandaş, husumetli oldukları bir başka sınır komşularının bu durumu hazmedemeyip, defaatle tapu ölçümleri yaptırarak tapulu malları olan yolu almaya çabaladığını ancak başarılı olamadığını anlattı.
“BAHSE KONU KARARI TORPİL KULLANARAK ALDIRDIĞI KANAATİNDEYİM”
Yolu almakta başarılı olamayan komşunun, 2019 yılında KKTC Hükümeti’nin Bakanlar Kurulu kararı ile kamulaştırma kararı çıkardığını savunan Celil Doğu, “Bahse konu kararı torpil kullanarak aldırdığı kanaatindeyim” ifadelerini kullandı.
Sonraki süreç hakkında da bilgi veren mağdur vatandaş Doğu, “Bu karara göre kamulaştırılan yol için tarafıma ödeme yapılacağı bildirildi. Bu ödemede husumetli olduğum komşunun adı geçmemekteydi. Bu kamulaştırmaya olan itirazımızı ve hakkımızı aramak adına açtığımız davayı kazandık ve kamulaştırmayı iptal ettirdik. Bunu da hazmedemeyen komşu, 2018 yılında Tapu Dairemizin metrik sisteme geçmesini fırsat ve bahane ederek 2020 yılında tekrar tapu ölçümü yaptırdı” şeklinde konuştu.
“EVİMİZE GİDEMEZ DURUMDAYIZ”
2019 yılında kamulaştırma yapılırken adı geçmeyen husumetli komsuya 2020 yılında yapılan ölçümde bahse konu olan yolun husumetli komsuya ait olduğunun gösterildiğini aktaran Celil Doğu, “Bu durumda 2012 yılında başlatıp yıllardır bizim olan evimizin yolunun, artık bizim olmadığı söylenmekte. Bu bilgiler ışığında biz evimize gidemez durumdayız” dedi.
Yaşadıkları mağduriyetin tarifinin imkânsız olduğunu dile getiren mağdur vatandaş, bu mağduriyetin hem maddi hem manevi olduğunun altını çizdi.
Bahse konu arazi içerisinde ekili olan ağaçların dahi 1974 öncesine ait olduğunu, bu arazilerin sair planlarının da hem Güney Kıbrıs yetkili mercilerinde hem de ellerindeki tapularla ayni olacak şekilde bulunduğunu söyleyen Celil Doğu, “Bütün evraklarımız KKTC Hükümeti’mizin atadığı imza yetkilileri tarafından orijinal ıslak imzalı olup elimizdedir. İlgili Birimlerin sehven yapılan bir hata inancıyla bu mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz” çağrısında bulundu.
“HÜKÜMETİMİZİN VATANDAŞINI MAĞDUR ETMEYECEĞİNE DAİR İNANCIMIZ SONSUZ”
Gerekli düzeltmenin yapılmasını umut ederek buradan İlgili mercilere çağrıda bulunan vatandaş, “Bu yapılan yanlış ölçümün geri alınacağına olan inancım vardır. KKTC Hükümetimizin hiçbir vatandaşını mağdur etmeyeceğine olan inancımızı koruyacağız…” mesajı verdi.