
Aynı zamanda Medya Etik Kurulu Başkanı olan gazeteci Aysu Basri Akter’in, Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın konuk olduğu programa ilişkin “Havuz medyası” benzetmesi sert tartışmalara yol açtı. Erhürman’ın konuk olduğu programda katılan gazeteciler Akter’i sert sözlerle eleştirdi.
Akter, Cumhurbaşkanının sınırlı sayıda gazeteciyle programa katılması örneğinin gelişmiş demokrasilerde olmadığını belirterek, özel yayınların medya özgürlüğü ve demokrasi açısından sorunlu yapımlar olduğunu kaydetti. Akter şunları yazdı:
“Özellikle son 10-15 yıl içinde biraz da Türkiye’den yansıyan enteresan bir alışkanlık gelişti.
Başbakan ya da Cumhurbaşkanları bişeyler söylemek ya da gelen yoğun medya davetlerine eşit davranmak kaygısıyla, birkaç medya yetkilisini aynı anda ağırlayıp sorularına cevap veriyor ve bu özel programlar aynı anda birkaç kanalda birlikte yayınlanıyor.
Oysa gelişmiş demokrasilerde bunun örnekleri yok.
Çünkü bu, asimetrik bir ilişki yaratıyor.
Medyanın, sorgulayıcı, denetleyici gücünü erozyona uğratıyor.
Siyasilerin kendi seçtikleri zamanda, kendi seçtikleri mekanlarda, kendi seçtikleri kişilerle yaptıkları programlar gazetecilik işi değil, daha fazla siyasilerin imaj programları oluyor. En azından böyle bir sorun yaratıyor.
Siyasi iktidarlar güçlerini kullanarak bir anda birkaç yayın kuruluşunun özgün yayın akışlarına doğrudan müdahale yaratıp bir havuz medyası yaratıyorlar.”
REŞAT: “AYIP ETTİN”
Programa katılan gazetecilerden Rasıh Reşat, Akter’in paylaşımının altında tepkisini şu sözlerle ifade etti:
“Şimdi okuyabildim. Malum, avaracı değilim. Oturup onun buna laf yetiştirecek, ders verecek, hakaret edecek vaktim çok yok. O yüzden kısa tutacağım. Aysu Basri ayıp ettin. Meslektaşlarına hakaret ettin. Aşağılamaya çalıştın. Ama iyi oldu köşe yazısı konusu çıktı.”
EKMEKÇİ: “SABIR DA BİR YERE KADAR”
Programdaki gazetecilerden Hüseyin Ekmekçi ise şunları yazdı:
“Sabır da bir yere kadar… Havuz medyası elemanı muamelesini layık görenlere teessüf ederim… Parti gazeteciliğini 19 yaşında reddettim, tek bir kamu sınavına girmeyerek, sadece gece gündüz mesleğime odaklandım. Daha da ağır konuşmuyorsam…Hiiiç kimseyle kavga edecek canım yüreğim yok…
Bir de, sevdiklerim beni kırabilir, saygım sevgim bulunan hiç bir meslektaşımı kırılsam da kırmayacağım.”




































