Kişmir, Pandemi süreci ile olumsuz yönde etkilenen vatandaşın sorunlarına değinirken Üçüncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu döneminde sözleşmeli olarak saraya istihdam edilen ve Dördüncü Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı döneminde de sözleşmeleri her yıl uzatılarak görevlerine devam eden Mert Beysoydan ve Artun Korudağ’ın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından görevlerine son vermesini, “emek düşmanlığı” olarak değerlendirdi.
Beysoydan ve Korudağ’ın hiç bir gerekçe gösterilmeden işsiz kaldığını aktaran Kişmir, Tatar’ın partizan ve popülist anlayışının kanıtı olduğunu ifade ederek, “Bu anlayışa tek diyebileceğim ‘Yazıklar olsun’dur” dedi.
“Tüm sektörlerin ekonomik olarak çöktüğü, vatandaşın alım gücünün dibe vurduğu, çalışanların hayat pahalılığı ödeneğinin anayasaya aykırı bir şekilde hükümet tarafından kaldırıldığı, işsizlik oranın tavan yaptığı, kapısına kilit vuran iş yerlerinin her geçen gün arttığı bu süreçte, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın hiçbir gerekçe göstermeden 8 yıldır Cumhurbaşkanlığında çalışan iki emekçiye, bitecek olan sözleşmelerini uzatmayacağını bildiren bir yazı göndermesi tam bir emek düşmanlığıdır!
Mert Beysoydan ve Artun Korudağ, Üçüncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu döneminde sözleşmeli olarak saraya istihdam edilmişler ve Dördüncü Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı döneminde de sözleşmeleri her yıl uzatılarak görevlerine devam etmişlerdir. Görevlerini her koşulda layıkıyla yapan iki emekçi arkadaşımız, Beşinci Cumhurbaşkanı Ersin Tatar döneminde de aynı şekilde hizmet vermeye devam etmelerine rağmen ne yazık ki Tatar’ın partizan ve popülist anlayışı yüzünden şimdi işsiz kalmakla karşı karşıyadırlar. Basın emekçisi olan Beysoydan ve Korudağ’a hiçbir gerekçe gösterilmemesi de bu partizanlığın en büyük kanıtıdır. Bu anlayışa tek diyebileceğimiz “Yazıklar olsun”dur.
Bir ülkenin liderini düşününüz ki, o ülkede tarihin en büyük ekonomik krizi yaşanırken o lider iki emekçinin işine son versin!
Koltuklarınız da partizanlığınız da yerin dibine batsın!”
