GenelKıbrısManşet

Meryem’i ölüme götüren şey neydi?

20 gündür kayıp olan Meryem Toprak gözyaşlarıyla defnedildi.

20 gündür kayıp olan Meryem Toprak gözyaşlarıyla defnedildi.  

25 Ekim tarihinden beri kayıp olan bedensel ve zihinsel engelli Meryem Toprak’ın cansız bedeni 14 Kasım günü Çamlıca köyü yakınlarında ormanlık engebeli bir arazide bulundu. 15 Kasım Pazartesi günü ise toprağa verildi.   

Günlerce aranan ve tüm ülkenin sağ olmasını umut ettiği Meryem’in cansız bedeni 20 gün sonra bulunabildi.  Meryem’in kesin ölüm nedeni ise yapılacak tetkiklerin ardından belli olacak ancak Çamlıca Köyü’nün batı kısmındaki engebeli bir arazide bulunması birçok soru işaretini de beraberinde getirdi. Meryem’in son görüntüleri bir evin güvenlik kameralarına yansıdı, 25 Ekim’de saat 15:30 sıralarında evinin iki arka sokağında gezinen Meryem, yoldan aşağı doğru yürüyerek kayboldu. Meryem ya Tirmenyolu üzerinden ya da Ovayolu üzerinden yürümeye devam etti ancak sonrasında neler yaşandı ve onu ölüme götüren şey ne oldu henüz bilinmiyor.  

GIYNIK’ın güvenilir kaynaklardan elde ettiği bilgilere göre Meryem kaybolduktan 24 saat sonra hayatını kaybetti.  Ancak o bölge yakınlarında aramalar yapılsa da kimse Meryem’e ölü ya da diri rastlamadı. Av sezonu başladı ancak avcılarda avın ilk haftasında Meryem’i görmedi. Avın ikinci haftasında ise Meryem’in ölü bedeni bir avcı tarafından görüldü.   

NE OLMUŞTU? 

25 Ekim günü evinden çıkan ve en son 16:30 sularında görünen Meryem’den o günden sonra haber alınamadı. Aileyle birlikte Meryem’in bulunması için köy halkı, avcılar, Geçitle Belediyesi ekipleri, sivil savunma ve gönüllüler seferber oldu, ancak umutlu bekleyiş yerini umutsuzluğa bıraktı.  

Meryem’in bulunabilmesi için kriz masası kuruldu, geniş çapta aramalar yapıldı. Özellikle Yamaçköy yakınlarında bulunan Mallıdağ, Tirmen ve Çamlıca bölgelerinde gönüllü ekiplerde dahil olmak üzere her yer köşe bucak arandı ama 20 gün boyunca Meryem bulunamadı.  

Günlerce yapılan aramalarda yanıt vermedi avcılar bölgeye geldi yine de Meryem bulunamadı. Avın ikinci haftasında Meryem’in cansız bedenini bir avcı gördü ve polise haber verdi. Meryem, evinden 7 buçuk kilometre uzaklıkta dağlık, çetrefilli ormanlık arazide bulundu. Meryem’in cansız bedenine ulaşıldıktan bir gün sonra cenaze namazı kılınarak toprağa verildi.   

AİLESİ UMUTLA BEKLEDİ 

Meryem Toprak’ın ailesi sürekli çağrı da bulunarak evlatlarının bulunması için yardım istemişti.  Meryem Toprak’ın ablası Semra Toprak, GIYNIK TV’de yaptığı açıklamada “Her ne olmuşsa olsun lütfen onu getirip köyüne bırakın, ölüsünü veya dirisini, yalvarırız getirin, yeter ki ne olduğunu bilelim” demişti.  

Toprak, ablasıyla ilgili; “İnanmıyorum kaybolduğuna, biri aldı ırzına mı geçti, araç mı çarptı, çarptıktan sonra panikle alıp gitti mi, öldü diye geri getirmedi mi, ne olduysa oldu, şikayetçi olmayız, lütfen yeter ki getirin, nereye gittiğini, ne olduğunu bilelim”diyerek yardım istemişti ve kardeşinden şu sözlerle bahsetmişti,  “Engellidir ama çok akıllıdır, hiç annesinden ayrılmazdı, asla köyün dışına çıkmaz. Köye çok yakın ve biri de köyden uzak iki tarlamız vardı. Annemin evde olmadığını hissetti, sanırım onu bulmaya çıktı diye düşünüyoruz. Ne olduysa bundan sonra oldu işte.   

MUHTAR: “SON UMUDUMUZ AVCILARDI” 

Yamaçköy Muhtarı İsmail Türk Meryem’in ölümünün ardından GIYNIK’a açıklamalarda bulundu, Muhtar, Meryem’in o bölgeye kendi başına gittiğine inanç belirterek, “Kendisinin gittiğini düşünüyorum. Birileri tarafından oraya atıldığını düşünmüyorum. Üç günde gidebileceği bir yerdi. Yol üzerinde olsa zaten bulunacaktı. Akşamüstü kayboldu ve bizim baktığımız yerlerde değil de orman bölgesine gittiği için bulunamadı.  Herkes Meryem’i çok severdi. Herkesin evine giderdi, yemiş verirlerdi. Son yemişini ablam verdi.  Konuşamazdı, zararsız herkesin evine giderdi. Kimseye zararı yoktu. Defalarca bu şekilde evden ayrıldı ama akşamüstleri evine gelirdi. Annesi de onu bildiği için panik yapmadı yine geleceğini düşündü.  Annesi zeytinden geldikten sonra hemen aramadı ama akşam da gelmeyince tüm köy Meryem kayboldu diyerek aramalar başladı.  Bir hafta Meryem’i aradık son umudumuz avcılardı. Avın ilk gününde bulunmadı. Avın ikinci haftasında polise bildirildi. Kimseye zararı yoktu” dedi.  

TÜRK: “ÇOK AKILLIYDI ANNESİNİN OLMADIĞI YERE GİTMEZDİ” 

Yamaçköy sakinlerinden Hüseyin Türk ise Meryem’in son görüldüğü yerden yarım saat sonra geçtiğini ancak Meryem’i o yol üzerinde görmediğini belirterek, “Onun geçtiği yerden yarım saat sonra ben geçtim, talebe minibüsü geçti kime görmedi. Kısa bir süre sonra kayboldu. Yol boyunda bulamadık. Gecelere kadar Meryem’i aradık.  Bulunduğu yerin biraz yukarısından polislerle geçtik ama geceydi göremedik.   Normalde yoldan çıkmazdı gece oluna çetin yerlerden arazilerden gitti. Yolda olsaydı bu çocuk o gecede bulunacaktı.  Meryem hemen her gün komşularına giderdi ama annesinin olmadığı yere girmez annesi yoksa arabaya bile binmezdi. Daha önceleri birkaç kişi yolda buldu ama bu çocuk arabalarına binmedi. Köylü olsun, yabancı olsun kimsenin arabasına dahi binmezdi. Kimse evine alamazdı evin kapısından alırdı çikolatasını giderdi.  O çocuk o çetin yerlerde olamaz, gidemezdi. Düz arazi diyorlar ama engebeli bir yer. Bilmiyorum, kendi başına gitmiş diyorlar” ifadelerine yer verdi. 

ÇAVDAROĞLU: “HER GÜN YANIMA GELİRDİ, ŞAKALAŞIRDIK” 

Köy sakini Emine Çavdaroğlu ise Meryem’in her gün evlerine geldiğini söyledi. Meryem’i son görenlerden birinin kendisi olduğunu kaydeden Çavdaroğlu, “Geldi yemişini verdim ona gitti. Her gün saatini şaşırmadan gelirdi. Daha önceleri akşamüstü gelirdi.  Son 3-4 aydır öğle ikindi aralarında gelmeye başladı.  Bulunduğu bölgeye bakarsak Tirmen yoluna sapmadığına göre Ovayolu’na saptı. Tirmenyol üzerinde annesi zeytin topluyordu görürdü onu. Zihinsel özürlü ama şakalaşırdık gülüşürdük.  Bizi anlayabiliyordu bazı zamanlar sinirli gelirdi, kendince bir şeyler söylüyor anlatıyor gidiyordu. Melek mi desek ne desek zararsız bir çocuk” yorumunda bulundu. 

Diğer Haberler

Başa dön tuşu