KıbrısManşetSpor

“Off the record” filân

Dört mevsim boyunca gerek saha, gerekse salonlarda soyunma odalarının büyülü kokusunu teneffüs eden bir basın emekçisidir spor gazetecisi. Çocuğu 40 derece ateşle yanarken mürekkep kokulu loş ışıklar altındaki küçük bir çalışma odasında sayfasını kapatan, hafta içi ve sonu fark etmez, yağmur-çamur demeden saha ve TV stüdyosu arasında mekik dokuyan, mesai mevhumu gözetmeyen bir yapıdır bu organizma

“Off the record” öncelikli bir gazetecilik terimidir; Gazetecinin haberi haber kaynağını kayda almaması koşulu ile açıkladığı bilgi anlamına gelen bir terimdir bu. Türkçe meâli ise “Aman aramızda kalsın, kimseyle paylaşmayalım”dır güya ama bu sırrın en büyük paylaşım dürtüsü de “Aramızda kalmasın/On the record” şeklindeki dürtmedir.

Neyse, profesyonel gazeteci olayı gözlemleyerek ve/veya haberi birincil kaynaktan alarak, kaynağın güvenilirliğini de test edebilecek yeteneğe sahip midir? Evet! Üslûbu konusunda titiz, dil bilgisi ve imlâ kurallarını bilen, okuyucunun anlayabileceği dilde basit ve akıcı bir şekilde düşüncelerini ortaya koyan bir özelliğe sahip midir yine bildik bizim spor gazetecisi? E olmalıdır. Yalan haberden uzak, olaylara daha geniş açıdan bakabilecek bir dünya görüşüne sahip, karşı cepheye de cevap hakkını kullandıran bir anlayışa sahip midir? E tetikçi değilse evet!

Başka? Bir hayli okuyucusunun olduğunu bilerek, özel hayat hakkını çiğnemeden, sadece problemleri ortaya koymamak; problemleri ortaya koyarken problemin nedenlerini ve çözüm yollarını da araştırma yaparak ortaya koymak onun boynunun bir borcu mudur? E pek tabiî de!

Dört mevsim boyunca gerek saha, gerekse salonlarda soyunma odalarının büyülü kokusunu teneffüs eden bir basın emekçisidir spor gazetecisi. Çocuğu 40 derece ateşle yanarken mürekkep kokulu loş ışıklar altındaki küçük bir çalışma odasında sayfasını kapatan, hafta içi ve sonu fark etmez, yağmur-çamur demeden saha ve TV stüdyosu arasında mekik dokuyan, mesai mevhumu gözetmeyen bir yapıdır bu organizma.

Sosyolog-yazar Cem Atabeyoğlu’na göre spor gazetecisi; “Konusu spor olan, bu alandaki güncel olayları gazeteciliğin temel kuralları çerçevesinde takip eden, yorum ve fotoğraflarla zenginleştirilerek duyuran, bilgi veren bir uzmandır”. Can Kozanoğlu ise spor gazetecisini; “Spor olaylarını yakın takibe alan, yazan, yorumlayan, resimleyen kişidir. Spor sahaları ile okuyucu arasında ve de sporseverler arasında bir köprüdür” diye târif ediyor. Bu çerçevede ‘gazetecilik’ bir iş mi, yoksa bir meslek mi? Maalesef gazetecilik bu memlekette artık bir ‘iş’ olmuş çorba parasına. Hele hele “Off the record” diye başlayan cümlelerde biraz abartma, biraz yalan, biraz da acı gerçekler var tabiî ki. Ne mi oldu? Tabiî ki de konular artık “On the record” oldu.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu