KıbrısManşet

Önce samimiyet sonra politika

Belirlenen ve üzerinde uzlaşma sağlanan hangi tarih olursa olsun, o güne kadar da ülkeyi mevcut iktidarla yönetmek yerine yine mutabakat ile geniş tabanlı bir erken seçim hükümetinin oluşturulması doğru bir adım olacaktır

Başbakan Ersan Saner, muhalefete gelin nisaba destek verin erken seçim tarihini belirleyelim kartını masaya koydu.

Bu samimi bir çağrı mı?

Öncelikle Sayın Başbakan bunu ortaya koymalıdır.  Mecliste tüzük dinlemeyen, metazori alelacele komite oluşturan, bu komitede muhalefeti saf dışı bırakan ve “ kendin çal kendin oyna” tavrı geliştirip kafasına göre 2022 Nisan’ı erken seçim tarihi olarak belirleyen ve muhalefetin konuyu  yargıya taşımasına vesile olan azınlık hükümetinin Başbakanı Sayın Saner’in şimdi Meclise gelin erken seçim tarihini belirleyelim demesi çok inandırıcı gibi durmuyor..

Ve fakat buna rağmen Meclisin çalışması için bir yol bulunmalıdır.

Her şeyden önce şunu ortaya koyalım.

Mevcut hükümetin 2022 Nisan’a kadar görevini sürdürmesi mümkün mü?

Kesinlikle hayır..

Peki Meclisten erken seçime ihtiyaç duyulmayacak bir hükümet modeli çıkar mı?

Evet bu hala mümkün..

Yeter ki yapıcı siyaset kurumu toplumsal bir sorumluluk üstlenebilecek, cesaretli adımlar atacak anlayış geliştirilsin.

Erken seçim bugün  ülkenin derdi değildir.

Hatta olmamalıdır.

Lakin mevcut azınlık hükümetinin başına buyruk, yasalara ve tüzüklere ters düşen, üstelik toplumsal mutabakata ihtiyaç duymadan kararlar üretmesi ciddi bir rahatsızlık ortaya çıkarıyor..

Dolayısıyla toplumsal mutabakatı sağlayacak sorunlara ivedilikle odaklanacak ve süratle çözümler üretecek, yeni bir hükümete ihtiyaç vardır. Bu şu anki hükümetle devam etmek demek değildir elbette. Nitekim herkesin hemfikir olduğu gerçek şudur ki; mevcut hükümetin her anlamda tükenmiş olduğudur..

Bütün bu gerçekleri önümüze koyduğumuz zaman kapanırken nisabın olmadığı hükümet o gün misyonunu tamamlamıştır. Lakin 4 ay tatile yatarak nasılsa iktidarız rahatlığı ve genişliği içinde o gün bunu görmezden gelen Sayın Başbakan, şimdi gün gelip çatınca hade gelin Cumhuriyet Meclisini açalım ve ilk olarak erken seçim tarihini belirleyelim diyor..

Samimi olmuş olsaydı Sayın Başbakan, bunu meclisi nisabı sağlamadan kapatırken hayata geçirirdi.

Ve aslında burada şunu anlıyoruz.

Mecliste şu anki aritmetikle mümkün olduğu halde herhangi bir toplumsal mutabakat ortaya çıkmayacak. Bu da kaçınılmaz olarak ülkeyi  erken bir  seçime götürecek..

Bu artık çok net olarak görülüyor.

O halde Sayın Başbakan’ın muhalefeti ikna etmesi için geçtiğimiz hafta içi ve sonu dahil muhalefet partileriyle yoğun bir diplomasi yürütmesi, muhalefetin de onay vereceği bir uzlaşı ile erken seçim tarihinin belirlenip bugünkü oturumda kesinlik kazanması anlamında gerekli düzenlemelerin yapılacağına dair taahhüt vermesi gerekirdi.

Sanırım bu olmadı.

Doğal olarak muhalefet partileri  de Sayın Başbakan’ın önceki tavırlarını referans alarak bu çağrıyı dikkate almadılar..

Zira önceki tecrübelerinden Sayın Başbakan Hamza Ersan Saner’in ve hükümetin bazı mensuplarının  kendilerine karşı birçok konuda net olmadığını bizzat yaşayarak gördüler.

Şimdi de haliyle güvenmiyorlar..

Peki Meclis olur da ilk birleşiminde nisaba takılırsa bundan sonra ne olur?

Elbette makul bir zamanda toplumsal mutabakatın esas alınacağı erken seçim tarihi ivedilikle belirlenir.

Lakin burada şu çok önemlidir.

Belirlenen ve üzerinde uzlaşma sağlanan hangi tarih olursa olsun, o güne kadar da ülkeyi mevcut iktidarla yönetmek yerine yine mutabakat ile geniş tabanlı bir erken seçim hükümetinin oluşturulması doğru bir adım olacaktır..

Diğer Haberler

Başa dön tuşu