GenelKıbrısManşet

Özduran: İzinsiz açılan su kuyuları benim ekmeğimi kuruttu

İncirliköyü sakini Enver Özduran 33 yılını verdiği mesleğini yapamaz hale geldiğini söyledi.

İncirliköyü sakini Enver Özduran 33 yılını verdiği mesleğini yapamaz hale geldiğini söyledi.  Rum döneminden kalma hali arazi üzerindeki su kuyusu ile tarım sulamasını yaptığını ancak açılan izinsiz kuyuların suyunu bitirdiğini ve bu nedenle mesleğini yapamaz hale geldiğini kaydetti.

GIYNIK Gazetesine ulaşan ve 8 yıldır yaşadığı mücadeleyi anlatan Özduran, kendisine ait su kuyusunda su kalmama sebebinin yakın bölgede izinsiz açılan su kuyuları olduğunu kaydetti ve izinsiz açılan daha sonra ise prosedüre uygun hale getirildiğini iddia ettiği su kuyularıyla ilgili İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Gazimağusa Kaymakamlığı ve hatta Ombudsmana kadar yazılı şikayette bulunduğunu ancak şikayetlerine karşı mağduriyetinin giderilmediğini ifade etti.

“YILLARCA MÜCADELE ETTİM AMA KARŞILIK BULAMADIM”

“Bu kuyu benim mevcut durumumu etkiledi ve tarım yapamaz hale geldim. Çeşitli mercilere yazılı sözlü müdahalelerime de hiçbir sonuç alamadım. Burada üretim yapamıyorum ama kuyuyu açan şahıs memur ve eşi adına yapıyor bütün işlemleri. Onlar üretim yapıyor ben yapamıyorum. Yıllardır bu kadar mücadeleme karşılık bulamadım ve bıraktım ama şimdi yeni bir kuyu daha eklendi. İçişleri Bakanlığı tarafından hali araziye izin verildi ve ikinci bir kuyu açıldı” şeklinde konuşan Özduran, hali araziye yeni bir kuyu açmanın yasal olmadığına işaret etti.

“TEK İŞİM ÇİFTÇİLİK O DA ELİMDEN ALINDI”

Patates üretimi yapan ancak 2013’ten bu yana susuz kalan ve üretim yapamaz hale gelen Özduran, “Ben üretim yapamazken suyum yokken izin talep ediyorum. Bende kuyumun yanına kuyu açayım. Bende yoluma devam edeyim benim yegane işim çiftçilik başka bir gelirim, aylık, yıllığım yok. Milyonlarımı, ömrümü bu topraklara yatırdım. Hayatım, gençliğim gitti. Hükümet bizi köylümüzle eşimiz dostumuzla karşı karşıya mı getirecek? Çareler aradım, yazdım söyledim. Artık sesim duyulsun amacım düşman olmak değil” diye konuştu.

ÜRETİCİYE İZİN YOK MEMURA İZİN VAR

Kuyuların eski olmadığını, yeni açılan kuyular olduğunu ve bilirkişi raporu ile bu durumun kanıtlanabileceğini aktaran Özduran, su kuyusu açanların da suçu olmadığını tüm suçun yasak olduğu halde bu izinleri verenlerde olduğunu söyledi ve şunları ekledi, “Köylümün de suçu ok gidip talep etti hükümet de verdi. Ben üretici olduğum halde bana izin vermiyor, memura izin veriyor. Mevcut açılan kuyular önce açıldı siyasi olarak hükümet kanadında güçleri olduğu için açılan kuyu kayıt altına alındı. Nasıl alındı? Bu kuyu Rum zamanından kalma atıktı biz onu temizledik su çıkınca müracaat etik ve su işleri kayıt altına aldı. Bir ikincisini kazdığında da kuyu yoktu. Onun müracaatı da aynı şekilde oldu. Defalarca ekip getirdim her şeyi ispat ettim ama hiçbir şey yapılmıyor çünkü kimse sorumluluk almak istemiyor. Ben ne yapacağım? Açlığımdan mı öleyim? Borcun içinde yığılıp gideyim mi? Zaten üretimde para kalmadı. Bir buçuk TL’ye patates veriyoruz neyi karşılıyor? Ama bu bizim hayatımız. Herkes gibi memleketi bırakıp kaçayım mı? Topraklarımdan, insanımdan mı olayım? Büyüklerimiz bize bir çare üretsin. Burada ben hakkımı arıyorum. Bana da bir çare üretilsin. Yeni kazılmış kuyu ile temizlenmiş kuyu arasında dağlar kadar fark vardır. Bilirkişi bunu geldiği gibi çözer yeter ki istesin.”

“HÜKÜMET ÜRETİCİYE DÜŞMAN”

Özduran, “45 yıldır bu topraklardayım. Adım başı ne vardır biliyorum. Buralarda kuyu olmadığını herkes biliyor. Kuyu nerelerde vardır onu da biliyorum. Yeni açılan bir kuyu için yıllarca savaştık ama ‘Hayır orada kuyu vardı’ deniyor. Köylü de yalancı duruma düşüyor çünkü daire gelip onaylıyor. Her merciye ulaştım. Bana ‘takip edilecek, gereken ne ise yapılacak’ dendi. Hep bekledim ama bugüne kadar hiçbir şey olmadı. Her sabrın bir sonu vardır. Ben nereye kadar bekleyeceğim? Bu ekmek kavgasıdır başka bir şeye benzemez. Ekip dikip üç kuruş para kazanmak için gençliğimiz heba oldu. Bu yerlerde yatırımı olmayan insan x köylümün icarcısı olarak tüm hali araziyi kazmaya başladı. Hükümet kanadında aşılmaz bir güç var ki hali araziye kuyu kazılıyor. Ben zamanında Mağusa Kaymakamı’nı getirdim ve ispatladım. Bana bir haftaya kadar bu kuyuyu kapatacağım ya da sana devredeceğim suyun olmadığı için dedi. Ama bugün bile hiçbir şey olmadı. Hali arazideki kutunun etrafı patates ekili gözüküyor. Ama bugüne kadar patates ekilmedi ve bu su sınır dışına çıkamaz diye belge vardır. Ama bu sular nereye gidiyor? Gazimağusa Kaymakamı o dönem Akdoğan Bucak sorumlusuydu yerinde inceleme yaptı. Bir haftaya kadar raporunu hazırlayacağım. Haklısın burada bir haksızlık var gelecek hafta beni gör dedi. Bir sonraki hafta kaymakamlığa gittiğimde beni tanımadı ve biz böyle bir konuşma yapmadık ve ben sana öyle bir rapor sunmak için söz vermedim dedi. Ne malında ne kazancında gözüm var ama sen ekeceksin ben bakacak mıyım? Bir üretici olarak beni neden bu kadar mağdur ediyorsunuz? Demek ki hükümet bana düşman. Çıksın bir yetkili bir şey söylesin ya da kaç git desin, istemem seni desin. Bu memlekette yerin yoktur desin ben de heba ettiğim gençliğimi burada bırakıp kaçayım. Ben sadece üreticiyim” diyerek mağduriyetinin giderilmesini talep etti.

 

 

 

Diğer Haberler

Başa dön tuşu