Geçmişte farklı branşlarda da spordan para kazanmak genellikle bir hayaldi ve profesyonel sporcular dâhi transfer ücretleri konusunda yüksek sesle konuşmazlardı. Yıllar geçti ve spora ilişkin felsefik yaklaşım da ekonomi merkezinde dönüştü. Sporun melez bir disiplin dalı olan spor ekonomisi, kendine özgün araştırmalarını hâlihazırda yapmakta. Tabiî spor ekonomisi bilim alanının henüz tam olarak yapılandırıldığı söylenemez. Spor ekonomisine kurumsal bir kimlik kazandırdığı kabul edilen Almanya’da bile birçok araştırma boşlukları vardır. Mesela spor ekonomisine özel bir bilimsel dergi bile yoktur.
Amerika’da ekonomiye ve menajerliğe yönelik araştırmalar son 25 yılda kazanç hedefsiz (Non- Profit) organizasyonlar tarafından anlam kazandı. Amerikan spor ekonomisinde olduğu gibi Alman spor ekonomisinde de benzer yapısal zayıflıklar söz konusudur.
Yönetim bilimci Necati Cerrahoğlu; “Spor ekonomisi, tecrübeye dayanan, rasyonel ve ekonomik kararlar veren ve o doğrultuda hareket eden plan ve proje üreten bir spor bilim dalıdır. Spor, içinde bulunduğumuz yeni bin yılda güçlü sektörlerden birisi haline dönüştüğü tartışmasız kabul edilmektedir. Yüksek ücretler ile pazarlanan yayın hakları çoğu kez özel sektörün eline geçti. Kamu yayıncılığı yapan kuruluşlar popüler spor branşlarında özel müteşebbisler ile rekabette geri çekildiler. Uluslararası spor federasyonları organizasyonlarında yayın haklarını daha çok ödeme yapan girişimcilere vermekten çekinmediler. 1998 Fransa Dünya Futbol Kupası 65 milyon Dolar ihale edilmişti, 2002 ve 2006 Dünya Futbol Kupaları yayın hakları için Kirch / ISL Konsorsiyumu 3,4 milyar Dolar ödedi. 2002 kupası için 915 Milyon Dolar ödediği düşünülürse, dört yılda fiyat artış oranı %1000’den fazladır. Bu anormal değer artışı sektörün yönelimlerini göstermesi bakımından yeterlidir. Özel sektör spor ekonomisine kaynak aktarmaya daha fazla kazanmak için devam etmekte, yatırımların uzun vadeli olduğu gözlemlenmektedir” dedi.
Bununla birlikte Amerika’da ligler kendilerini uzun dönemli anlaşmalarla bağlamıştır. TV yayımcı kuruluş açısından NFL’in temel anlaşması 2022’ye kadarken bu NBA için 2025’tir. Cerrahoğlı; “Yeni medya platformları giderek artan bir şekilde daha önemli roller oynarken canlı yayın artırımı ve özel içerik veya flaş haber gibi ek içeriklerin yayınlanması ve maçların gösterimi geleneksel yayın kurulularından beklenmemektedir. Paralı yayın platformları ve Amerika’nın para ağları spor müsabakalarını ellerinde tutabilmek için giderek artan meblağlar ödemektedir” diye konuyu bağlayıverdi. Sonuç mu? TV yayımcı artık sporun kurallarının özüne bile dokunmakta. Örneğin basketbolda artık ilgili televizyon kanalı için zorunlu ‘reklam molası’ da var. E parayı veren, molayı alır.
