KıbrısManşetSağlıkSürmanşetTürkiye

Pilli: Bürokrasi hızıma yetişemedi

Zaman zaman en ağır eleştirilere maruz kalan Sağlık Bakanı Dr. Pilli’nin en büyük şikâyeti bürokrasinin ağırlığı…

“ÖNCELİĞİM HEP HALK SAĞLIĞI OLDU”… “Vekil de olsam bakan da olsam önceliğim siyaset değil halk sağlığı oldu. Her zaman çıkar düşünmeden herkese eşit şekilde sağlık hizmeti sağlamaya devam ediyorum. Sağlıkta statüko vardır, bir değişim yapılması gerekmektedir. Bu değişimin olması gerekiyor.  Değiştiği takdirde hem halk iyi hizmet alacak hem de sağlık emekçileri daha mutlu olacaktır.”

“BAZI ŞEYLER SÜPRİZ OLMADI”… “Sağlık sistemindeki yapıyı çok iyi biliyordum, bana sürpriz olmadı. Olumlu ve olumsuz her şeyi gördüm. Gerçeği söylemek gerekirse, bürokrasi benim hızıma yetişemedi. Bürokrasi hızlı olsaydı sağlıktaki sorunlar daha erken çözülebilirdi. Yine de biz sağlık alt yapısını güçlendirdik, güçlendirmeye de devam edeceğiz. Bu makamda çalışıp halkıma bir şeyler bırakıp gitmek istiyorum.”

“MİZAHI HOŞGÖRÜYLE KARŞILIYORUM”… “Hakkımda yapılan karikatürleri ve mizahi paylaşımları hoşgörüyle karşılıyorum, hatta bazılarına gülüyorum da… Şahsıma direk hareket, küfür ya da ağır bir söylem olmadığı takdirde bunları hoş karşılayabilirim… Benimle yeri geldi dalga geçtiler, bazılarına üzüldüm… Ben sadece şuna inandım, elbet bu günler geçecek… Halkımız duyarlıdır doğruyu gördüğüne eminim…”

GIYNIK ÖZEL – GİZEM ÖZGEÇ’İN RÖPORTAJI

“ARKAMDAN HEP İYİ ŞEYLER SÖYLÜYORLAR”

SORU: Bakan ve siyasi kimliğinin dışında Ali Pilli kimdir?

PİLLİ: Baf kazasının Falya köyünde doğdum. İlk ve ortaokulu orada okudum daha sonra Baf Kurtuluş Lisesi’ni tamamladım.

1974’den sonra Türkiye’ye gidip Çukurova Üniversitesi’nde Tıp ihtisasımı tamamladım. Üniversite’nin ardından İncirlik Üssü’nde çalıştım, daha sonra ülkeme dönüp askerlik görevimi tamamladım.

Askerlik bitince Güzelyurt Sağlık Merkezi’nde çalışmaya başlayıp 1988 ‘de Emine hanım ile evlendim. Emine mimardı ve onunla evlendikten sonra 1990 yılında eşimin master eğitimi için İstanbul’a gittik. Ben Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde iç hastalıkları bölümünde çalışmaya başladım. Eşim de İstanbul Teknik Üniversitesi’nde eski eserler üzerine doktorluk eğitimini tamamladı. 1994 yılında eğitimi bitti. İstanbul’da güzel günlerimiz geçti ve 1994 yılında yeniden ülkemize döndük.

Döndükten sonra ödeneksiz izinle ayrılmış olduğum Güzelyurt Sağlık Merkezi’nde tekrardan işe başladım. Sonrasında zaten 2013 yılına kadar, Güzelyurt’ta çoğu kurumda çalıştım.

Ben halkla her zaman iyi ilişkiler kurdum, ‘iyi bir sağlıkçı’ ve ‘iyi bir insan’ olduğumu söylerler. Yıllarca zveriyle hizmet ettim. Çevremdekiler sürekli beni vekil yapmak istediklerini söylerdi, nitekim bu söylemlerin sonucunda Güzelyurt bölgesinden UBP’nin vekil adayı oldum ve seçildim.

Vekil olsam dahi, önceliğim her zaman siyaset değil halk sağlığı oldu. O günden bu güne menfaat ve çıkar düşünmeden herkese eşit şekilde sağlık hizmeti sağlamaya devam ediyorum.

“ÖNCELİĞİM SAĞLIKTIR”

SORU: Neden siyasete UBP’den girmeye karar verdiniz?

PİLLİ: Ben oldum olası doktor olmak istiyordum siyaseti istemiyordum ama çevreden gelen istekler neticesinde aday oldum. UBP’yi tercih etmemin nedeni siyasi görüş olarak onlara yakındım. Ama önceden de söylediğim gibi ben bir doktorum ve ilk önceliğim sağlıktır. Halkımı seviyorum.

“AKSİLİKLER PEŞİMİZİ BIRAKMADI”

SORU: ‘Keşke hiç siyasete girmeseydim’ dediğiniz anlar oldu mu?

PİLLİ: Siyasete girdiğim için pişman değilim. Siyasete ilk girdiğim andan itibaren önceliğim hep halkıma daha iyi hizmet vermek oldu. Sağlık alt yapısındaki sorunları görüyordum ve bunları iyileştirmek istiyordum. İlerleyen günlerde süreç nasıl işler bilemem ama vaktim olursa ve bu görevde kalabilirsem bunları yapacağım. Göreve geldiğim zamandan itibaren aksilikler de peşimizi bırakmadı. İlk olarak Batı Nil Virüsü sonrasında Lefkoşa Devlet Hastanesi yangını ve yüzyılda bir gelen Kovid-19 pandemisi hızımızı kesti ama biz hedeflerimizden vazgeçmedik, çalışmalarımızı göz ardı etmedik. Bu kötü olaylar da eklenince, sağlıktaki sorun 1 iken 7 oldu. Kovid ile olan mücadelemizde başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Bu dışardan da görünüyor, tüm dünya da bunu biliyor.

“BÜROKRASİ HIZLI OLSAYDI…”

SORU: Çok uzun yıllar hekimlik tecrübesi sonra Sağlık Bakanlığı görevi, sağlık sistemine ilişkin hayal kırıklığınız oldu mu?

PİLLİ: Sağlık sistemindeki yapıyı çok iyi bildiğim için bana sürpriz olmadı. Olumlu ve ya olumsuz her şeyi gördüm. Aslında bürokrasi benim hızıma yetişemedi. Bürokrasi hızlı olsaydı sağlıktaki sorunlar daha erken çözülebilirdi. Biz sağlık alt yapısını güçlendirdik ve güçlendirmeye de devam edeceğiz.

“ ‘ALİ PİLLİ BİR ŞEY YAPMADI’ DEMESİNLER”

SORU: Ali Pilli yeniden aday olur mu? Yoksa siyasetten çekilir mi?

PİLLİ: Şu an gelecekle ilgili konuşmak için erken. Aday olurum ya da olmam gibi bir düşüncem henüz yok. İlk olarak yapmam gereken şeyleri yapıyorum. Bu makamda çalışıp halkıma bir şeyler bırakıp gitmek istiyorum. ‘Ali Pilli bir şey yapmadı’ demesinler. Bu alt yapıları bitirmek istiyorum ve bazı yatırımların oturması için uğraşıyorum.

Biz 2020 yılını sağlık yılı ilan ettik. Bunun için içten gelen duygularımızla çalıştık çabaladık. Bütün sistemdeki değişikliğin ortaya çıkması istedik o enerjimiz vardı. Hız kesmedik, çaba harcadık.

Güzelyurtluların sağlık sistemi olarak ne kadar zor durumda olduğunu biliyordum onun için ilk hedefim oradaki hastaneyi bitirmekti.

Sonrasında Girne’ye iyi bir hastane kazandırmaya çalıştım. Girne turizm ve öğrenci açısından oldukça zengin bir bölgeydi. Orada da bürokrasi oldukça yavaş işledi. Fondan aldığımız parayı sakladık, seçim yasakları bittiğine göre artık ihaleye çıkabiliriz.

Ve en önemlisi KKTC’nin genel olarak büyük ve güzel bir hastaneye ihtiyacı vardı. Proje çizildi çalışmaları yapıldı ve en sonunda Anavatan Türkiye’den gelen 2,5 milyon liralık katkı ile ona da başlandı ve şu an o da bitmek üzere. Türkiye’den 8 tır dolusu ekipman geldi. Solunum cihazları, ambulanslar ve bir sürü kullanılacak araç gereç hibe edildi.

Mağusa Devlet Hastanesi ile ilgili amacım ise orayı 3. Basamak bir hastane yapmaktı. Ameliyathanelerini geliştirdik, tamir ve tadilat işlemleri yapıldı. Doktor takviyesi de yapılacak. Çalışmalar devam ediyor.

Lefkoşa Devlet Hastanesi yangını bizim için büyük bir felaketti, birçok alan kullanılamaz hale geldi ama biz bunları kısa süre içerisinde yenilemeyi başardık. Duvarlar boyandı, cihazlar tamir edildi ve yenilendi.

Yaşanılan Kolay bir şey değildi. Hastanenin ana arteri olan yoğun bakım servisimiz servis dışa kalmıştı. Anjiyo bölümümüz gitmişti. 28 Şubat’ta yanan hastaneyi 10 gün içerisinde elimizden geldiği kadar onarmaya çalıştık. Kovid belası çıkmasaydı daha da iyi yapabilirdik. Ama bunlara rağmen 15 yataklı yoğun bakım servisi ve iki yeni ameliyathane yapıldı.

AMATEM için çalışmalara başladık, projesinde bizzat benim imzam var. Ülkemizdeki uyuşturucu bağımlısı insanları, gençlerimizi tedavi etmek ve onlara daha iyi gelecek sağlamak için bunun da kısa sürede tamamlanmasını umut ediyorum.

“SAĞLIĞA SİYASET KARIŞTI”

SORU: Çetin bir süreç geçti, sağlıkta örgütlü sendikalar destek oldu mu, haksızlığa uğradığınızı düşünüyor musunuz?

PİLLİ: Her şeyden önce sendikaların bir görevi vardır, üyelerinin haklarını savunmalıdır. Ben sendikaların işine karışamam ama sendikalar işleri dengede tutmak için işvereni de savunmalıdır. Ben sendikalardan genel olarak memnunum ama sadece bir tanesinden değilim çünkü onlar sağlık işinin içerisine siyaseti karıştırdı.

“SİYASETTEN UZAK TUTMAYA ÇALIŞTIM”

SORU: Bir hekim olarak bu pandemiye siyaset bulaşması sizi üzdü mü?

PİLLİ: Özveriyle ve çok çalıştık, evimizden bile uzak kaldık, doktor ve hastalarla birlikte olduğumuz için bir müddet evimizden uzak kaldık. Sağlıkçılar da evlerini ayırdı. Ben Ali Pilli olarak siyasetten uzak durmaya çalıştım. Allah’ı var muhalefetinde bana çok zorluğu olmadı, çok fazla muhaliflik yapmadılar. Sağlığa siyaset bulaşmıştır biraz ama ben halen birlik beraberlik içinde bu işi götürebileceğimize inanıyorum.

“GÜLÜP GEÇİYORUM”

SORU: Bakanlığın süresince çok acımasız eleştirilere de maruz kaldınız, dalga geçtiler. Kızdığınız, üzüldüğünüz oldu mu?

PİLLİ: Karikatürleri hoşgörüyle karşılıyorum hatta bazılarına gülüyorum da. Herkesin bir mesleği vardır, görevi vardır onlar da görevini yapıyor. Şahsıma direkt hakaret, küfür ya da ağır bir söylem olmadığı takdirde bunları hoş karşılayabilirim. Yeri geldi benimle dalga da geçtiler bunlara da sadece üzüldüm.

Ben sadece şuna inandım, elbet bu günler geçecek. Neticede bu siyasettir, halkımız duyarlıdır, doğruyu gördüğünde gene benim yanımda olacaktır.

Ben başarılı olacağımıza hep inandım. Hedefim bu işi hep daha iyi yapmak oldu. 2. Dalga olacağını biliyorduk ona göre de önlemlerimizi aldık. Vakalarımız yükseldi, tedbir almaya çalıştık bazen basın da bizi eleştirdi onlara da bir şey demiyorum.

İlk kovid vakası çıktığında doktorlarımız da, biz de hazırlıksızdık. Ekipmanlarımız yoktu, yapılan eleştiriler neticesinde solunum cihazlarımız da oldu ekipmanlarımız da oldu, tecrübelendik ve salgınla nasıl mücadele edeceğimizi birlikte öğrendik. Çok şükür 870’lere çıkan vaka sayılarında sadece 5 kaybımız oldu bu da aslında salgını az çok kontrol edebildiğimizi gösteriyor. Ben her zaman sağlıkçı olarak düşünüp hareket ediyorum, önceliğim budur.

“SAĞLIĞIM GAYET İYİ”

SORU: Bakanlar Kurulu sırasında rahatsızlanıp hastaneye kaldırıldınız ve anjiyo oldunuz. Bakanlar Kurulu’nda gerginlikler mi yaşadınız? Diğer kabine üyelerini ikna etmekte zorlandınız mı?

PİLLİ: Benim Bakanlar Kurulundaki arkadaşlarla bir sıkıntım olmadı. Görüş ve fikir ayrılıkları illaki oldu. Onlar da kendi fikrini kabul ettirmek için bazı konuşmalar oldu ama ben bir sağlıkçı olarak her şeyi kabul edemezdim. Orası siyasi arena onun dışında hepimiz arkadaşız dostuz, kimseyle bir sıkıntım yoktur, kimsenin de benimle sorunu yoktur. Sonrasında normal olarak iş stresi ve yorgunluk kaynaklı baş ağrılarım oldu. Ben tansiyon için gittim hastaneye, hatta sağlık görevlileri ile tartıştık da. Onlar illa anjiyo dedi ben gerek yok bir şeyim yok benim dedim. Dediğim gibi de oldu yaptık ve bir şey çıkmadı. Yani sağlık sıkıntım yok.

“SAĞLIKTAKİ STATÜKOYU YIKMALIYIZ”

SORU: Sağlıkta bir statüko olduğunu söyleyebilir miyiz?

PİLLİ: Sağlıkta statüko vardır ve bir değişim yapılması gerekmektedir. Bu değişimin olması ve gereken adımların atılması için elimden gelen çabayı göstereceğime eminim. Bu statüko değişmeli, değiştiği takdirde hem halk iyi hizmet alacak, hem doktor hemşire memnun kalacaktır.

Biz boşuna, ‘2020 yılı sağlık yılı olacak ve 2021’e kadar güçlü bir sağlık alt yapısı ile gireceğiz’ demedik.

“EKSİKLERİMİZİ TAMAMLAYACAĞIZ”

SORU: Devasa boyuttaki Pandemi Hastanesi’ni yönetebilecek miyiz?

PİLLİ: Devasa bir hastanemiz oluyor. Bu hastanede her şey tam, ekipmanlar, ambulanslar. Hastanede hizmet verecek personel de tamamlanacak. Şimdiden Türkiye’den çok sayıda KKTC vatandaşı doktorumuz başvurdu, eksiklerimizi tamamlayacağız. Şimdilik sorunumuz yoktur olursa da çözeriz.

“BAŞARILI ŞEKİLDE DEVAM ETMELİYİZ”

SORU: Kovid-19 pandemisiyle ilgili öngörünüz nedir? Önümüzdeki dönemde neler yaşanacak?

PİLLİ: Hava ve deniz yoluyla ülkeye gelişler devam ediyor. Çift PCR uygulaması, ev karantinası ve otel karantinası uygulaması ile vakaları en aza indirmeyi başardık.

Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’nı ve Ceza Yasası’nı güncelledik. Okulları, diğer yerleri kademeli olarak ve tedbirli bir şekilde açmayı başardık. Ev karantinası ile ilgili kuralları ihlal edenler için ceza yasası geçti. Halk sağlığını ve çevre sağlığını tehlikeye atanlar için gerekli yasal işlem yapıldı.

Vakaların azalması ile birlikte öğrenciler gelecek, turistler gelecek ve şimdiki gibi başarılı şekilde devam edersek bu Kovid-19 pandemisinden tamamen kurtulacağımıza inanıyorum.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu