DünyaManşetSpor

Resultante importante

Dupont’un hazır Fenerbahçe ile bir tanışıklığı olmuşken, devlet olarak konuya ilişkin çok değerli bir Türk Spor Hukukçusu olan Sevgili Alpay Köse Teşkilatı’yla bir dava hazırlığı yapsak ve profesyonel lobi ve de hukuk grubuyla boykota ilişkin bir presleme başlatsak kadı günah yazar mı?

Fenerbahçe’yi harbiden kutlamak lâzım. Sıfır kupalı Ali Koç Bey öncesiydi. Başkanını ve birçok yöneticisini içeri aldılar, omurga merkezli birçok futbolcu bırakıp gitti ama “Kalan sağlar bizimdir” diyen eski teknik direktörleri Aykut Kocaman ve talebeleri bir mucize yarattılar. O dönemde de değerli eşleri lider Galatasaray’ı deplasmanda yine mağlup etmişlerdi ve sonuçta Türkiye Süper Ligi’nin şampiyonluğuna yönelik en önemli seçicisi olduklarını herkes kabul etti.

E başka? Bir zamanlar İtalya’da teknik direktörlük yapan Fatih Terim; “Resultante importante (Önemli olan sonuçtur veya Hatice’ye değil, neticeye bak)” demişti Bologna maçı sonrası ya, durum aynen bu yönde. O dönem diğer bir yanda da, Şampiyonlar Ligi’nden ihraç edilmeleri nedeniyle UEFA’yla CAS (Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi) hesaplaşma mücadelesi içerisine girmişlerdi. O dönem Fener ne demiş? “Sahada gerçekleşmiş bir şike yoktur” demiş. Hâlbuki FIFA esasen ‘girişim’e bakar tıpkı Milano örneğinde olduğu gibi.

Neyse, bu tip uyuşmazlıklara kim bakar? Tabiî ki de CAS (Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi). CAS, 1981 yılında dönemin IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi) eski Başkanı Juan Antonio Samaranch’ın fikir önderliğinde ortaya atıldı. 1984 yılından beridir de aktif. Genel amacı uluslararası spor uyuşmazlıklarını sonlandırmak. Sonuçta tüm uluslararası spor federasyonlarının tüzüğünde de CAS’a bağımlılık var. Kısaca CAS’ın aldığı kararların ‘bağlayıcılığı’ var.

Yılda ortalama 200 davaya bakıyorlar. Bu davalarda da henüz dava kaybetmemiş veya kaybedeceği davaya girmeyen meşhur spor hukukçusu Louis Dupont adında Belçika’lı bir avukat çok çalışmıştı ama Fener’in elle tutulur bir çıkışı da yoktu vesselâm. Toplam 265 hâkim arasında bir de de Türk üye (Türker Arslan) bulunmaktaydı ama nefesi yetmedi rahmetlinin.

Spor hukukçusu cinsinden bu saatten sonra bizi anca Dupont tipi bir teşkilat keser veya derdimize o deva olur mu? Mantıklı. KKTC Tanıtma Sanayi olarak yıllardır tonlarca para har vurup, harman savurduk. Dupont’un hazır Fenerbahçe ile bir tanışıklığı olmuşken, devlet olarak konuya ilişkin çok değerli bir Türk Spor Hukukçusu olan Sevgili Alpay Köse Teşkilatı’yla bir dava hazırlığı yapsak ve profesyonel lobi ve de hukuk grubuyla boykota ilişkin bir presleme başlatsak kadı günah yazar mı?

Sonuçta artık onlarca AB Standartları üzerinde performansçımız var. TC eski Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in Türkiye’nin ilk yerli üretim otomobili Devrim için dediği; “Garp kafasıyla araba yaptık, şark kafasıyla benzin koymayı unuttuk” deyişi tam da bize göre. Sonuç mu? Hatice çok ama netice yok, tıpkı Devrim adlı araba olduğu gibi ki tıpkı Terim’İn de dediği gibi; “Resultante importante”.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu