GenelKıbrısManşetSiyaset

Rogers: Çevre ve kültürel miras talan zihniyetiyle yok ediliyor

Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers, Economist Intelligence Unit’in açıkladığı Küresel Yaşanabilirlik Endeksi üzerinden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni değerlendirerek ülkeyi son dönemlerde yöneten üçlü hükümette zihniyetlerinin hep aynı olduğunu, yaşanan pandemi sürecinin de yok sayıldığını ve ülkenin her geçen gün yaşanabilir olmaktan uzaklaştığını söyledi.

Rogers, “İstikrar, sağlık hizmetleri, kültür, çevre, eğitim ve altyapı kategorilerinde 173 kenti değerlendiren Economist Intelligence Unit, Küresel Yaşanabilirlik Endeksi’ne göre en yaşanabilir kentleri açıkladı. İstikrar konusu bu ölçümlerde ülkelerdeki terör, savaş ve suç oranları konularını içermekte ve dolayısıyla son sıralarda Libya, Suriye gibi yerler bulunuyor. En üst sıralarda ise Viyana, Kopenhag ve Melbourne gibi şehirler var. Pandemiden sonra sağlık ve eğitim altyapılarını geliştiren ülkeler bu listede yükseliş yaşamışlar. Düşündüm de eğer biz bu değerlendirmeye girebilsek kaçıncı sırada olurduk?

Pandemi aslında ülkemiz için de bir dönüm noktası olabilirdi. Ancak, pandeminin sonundan beridir bizi yöneten zihniyet bu süreç hiç yaşanmamış gibi talan zihniyetini artırarak sürdürmüştür. Gerek meclis kürsüsü gerek basın yayın organları ve sosyal medyadan yıllardır sürekli uyarıyoruz ama üç maymunu oynamaya ve ülkemizi her geçen gün yaşanabilir olmaktan uzaklaştırmaya devam ediyorlar” ifadesini kullandı.

“Teknecik’ten çıkan kara dumanlar bile normalleştirildi”

Çevre konusunda da hükümetin hassasiyetten uzak olduğunu belirten Jale Refik Rogers, Teknecik Santrali’nden her gün çıkan ve normalleştirilen kara dumanlar olduğunu aktardı. Rogers sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizde ilk akla gelen Teknecik santralinden her gün çıkan ve artık normalleşen kara dumanlar, Güngör çöplüğünün bir türlü yapılamayan ihalesi, altyapısız kontrolsüz yapılaşma ile denizlere akan kanalizasyonlar geliyor. Enerji yatırımı yapılması zorunluluğu yıllardır konuşuluyor ama onların başka planları var diye parmak kıpırdatmıyorlar. Kopenhag’da gemilerin gezdiği kanallardan su bile içilebilirken biz kıyılarımızdan denize girerken on defa düşünüyoruz.”

“Kültürel mirasımıza saygı göstermeyen bir zihniyetle karşı karşıyayız”

“Kültür ve sanat konusunda hükümet kıllını kıpırdatmazken, ülkemizde yüz yıllar önceden bize yadigar kalan kültürel mirası da değil korumak, adeta bozmak için uğraşıyor. Girne Antik Limanı’nda yaşananlar bir utançtır. Akdeniz’de Lüzinyan devrinden kalan tek antik limanın ülkemizde bulunması şansımız, ancak bu limanı restore ederken ne hikmetse hükümet Anıtlar Yüksek Kurulu’na (onlar da ne yapıyor belli değil) baş vurmayı düşünmemiş, aylar sonra betonlar dökülünce sormaya karar vermiş! Elbette herkes şüphe ile yaklaşır, altında bir şey arar. Bu betonların dökülüp kırılması ile devleti zarara uğratanlar soruşturulacak mı? Mare Monte yanında bulunan 3000 yıllık Lambousa Krallığı kaya mezarları da gene bu hükümet döneminde özel bir şirkete Bakanlar Kurulu kararı ile verildi. Kültürel mirasa saygı göstermek yerine Apostolos Andreas Manastırı’na mescit yapılıyor. Bu listeyi uzatmak mümkün, özetle söylenebilecek şu ki var olan kültürel mirası değil korumak, talan etmekle uğraşan bir zihniyetle karşı karşıyayız” diyen Rogers, ülkenin bir diğer sıkıntısının altyapı olduğuna değindi: “Altyapı konusunda ülkemize ‘Gel de ne olursan gel’ bakış açısı ile kontrolsüz nüfus akışı devam ederken toplu taşımacılığı geliştirmek için parmağını kıpırdatan yok. Işıksız zifiri karanlık yollarda her gün insanlar ölüyor. Ama hükümet edenler, buna da gözünü kapamaya devam ediyor. İmar planlarını değil yapmak, yapılanları da yürürlüğe koymamayı marifet sayıyor bizi yönetenler. Ercan konusuna girmeyeceğim, zaten yaşananlar ortada.”

“Okulları yeni döneme hazırlamak için hiçbir adım atılmıyor”

Okulların açılmasına kısa bir zaman kaldığını hatırlatan Bağımsız milletvekili, okulların iyileştirilmesine ilişkin hala tek bir adım atılmadığını belirtti. Eğitim ve sağlık başlıklarının en çok konuşulan ama hiçbir şey yapılmayan konular olduğuna dikkat çeken Rogers, “Eğitim Bakanı kendi denetim ve gözetiminde verilmesi gereken din eğitimini yaz aylarında resmi yazı ile camilerde kuran kursları olarak verilmesine izin vermiş. Hastalar ilaç bulamıyor. Çok ve büyük bina yapmayı kalkınma zannedenler devleti, ülkeyi yıllardır zarara sokan uygulamalara devam ediyor. Bu listede eksik var fazla yok. Çevreyi ve kültürel mirası ayaklar altına alıp, peşkeş çekmek ve yok etmek için adeta yarış halindeler. İnsanımız dur demeye çalışmaktan yorulmuş, umutsuz. Gelecek nesillere bırakacağınız bu mu? Düşün artık bu halkın yakasından, talan zihniyetinizi de alın ve gidin!” dedi.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu