KıbrısManşet

Rogers: “Özersay’ın deneyimine güveniyoruz”

Panel konuklarından HP Genel Sekreteri Jale Refik Rogers, Rum Yönetimi’nin zenginliği ve yönetimi paylaşmaya yanaşmadığını bu nedenle Özersay’ın çözümden önce daha küçük iş birliği vizyonları olduğunu açıkladı.

Kıbrıs Postası, Seçim Özel Panel serileri yayınının 3’üncüsünü dün akşam gerçekleştirdi. İrfan Batu’nun moderatörlüğünü yaptığı “Seçim Özel” panelinin dün akşam ki konukları, partilerin Genel Sekreterleri oldu. Panelde UBP Genel Sekreteri Hamza Ersan Saner, CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın, HP Genel Sekreteri Jale Refik Rogers, YDP Genel Başkan Yardımcısı Enver Öztürk, DP Genel Sekreteri Afet Özcafer, TDP Genel Sekreteri Halil Hızal ülke siyasetinde geçtiğimiz 5 yılı ve yeni dönemdeki 5 yılı parti pencerelerinden ve bireysel düşünceleri ile değerlendirdi.

Panelin ilk oturumunda ülkenin siyasetinin 5 yılının nasıl geçtiği değerlendirilirken panelin ikinci oturumunda ise önümüzdeki 5 yıllık süre ile ilgili yorumda bulunuldu.

Halkın Partisi Genel Sekreteri Jale Refik Rogers, geçtiğimiz 5 yıllık süre içerisinde sadece ilk 2 yılında müzakere süreci yaşandığını kaydederken, bugün ise gelinen noktada anlaşılmış konuların bile korunamadığı birçok noktada geriye gidildiğini kaydetti.

Yine 1974 yılından beri ilk kez Kıbrıs Rum kesiminin bu denli silahlanıp adaya yabancı güçlerin geldiğini de belirten Rogers, en az dış temasın da 2015- 2020 döneminde olduğunu ifade ederek, “yurt dışından gelen yetkililer bizimle bu dönemde görüşmedi” yorumunda bulundu.

Rogers, birçok konuda deneyimli ve uzun yıllar müzakerecilik alanında görev yaptığını belirttiği Cumhurbaşkanı adayı Özersay’a güvenlerinin sonsuz olduğunu ifade etti.

“MÜZAKERE SÜRECİNİN ÇÖKMESİNDEN SONRA BÜTÜN GÖRÜŞMELER HEP GAYRİRESMİ OLDU”

Temmuz 2017 tarihinde müzakere masasının çökmesinin ardından bir ilerleme kaydedilemediğini ifade eden HP Genel Sekreteri Jale Refik Rogers, Crants Montana müzakere sürecinin çökmesinden sonra ilerleme kaydedilmediğini ve sonraki bütün görüşmelerin hep gayriresmi olduğunu belirtti.

BM Genel Sekreterinin son yaptığı 5’li konferans çağrısının da gayriresmi olacağının açıklandığını belirten Rogers, bu süreçte ise anlaşılmış şeylerin bile korunamadığını, birçok noktaların geriye gittiğini söyleyerek, Kıbrıs Türk toplumunun garanti hakkını yitirmeyi asla kabul etmemesine rağmen ilk defa bu dönemde ‘sıfır asker, sıfır garanti’ konusunun bile gündeme geldiğini kaydetti. Rogers “Kıbrıs müzakerelerinde geldiğimiz en geri noktadayız” yorumunda bulundu.

Uluslararası arenada Kıbrıs Türk halkının sesinin duyulması gerektiğini söyleyen Rogers, bunun için en uygun kararın Özersay olduğunu söyledi.

Önümüzdeki 5 yıllık süreç için ülke adına ciddi gelişmeler yaşanacağını kaydeden Rogers, “kendi haklarımızı daha aktif savunduğumuz bir dönemdeyiz. Geldiğimiz durumda, parametrelerin değiştiğini görüyoruz. Kıbrıs Rum liderliği samimiyet testine tutulması gerekir diye düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

Kıta sahanlığı sınırlandırma anlaşmasında Kudret Özersay’ın müzakerecilik sürecini yönettiğini ifade eden Rogers, doğal gazla ilgili bundan sonra da proaktif politikanın önemli olduğuna vurgu yaparak, “uluslararası arenada sesin duyulması gerekir. Özersay bundan sonra yapacağı çalışmalarında da bilgi birikimi ile Kıbrıs Türk halkının sesinin duyulmasını sağlayacak” dedi.

“Bizim şu anda önerimiz çözümden önce belli konularda iş birliğidir” diyen Rogers, “çünkü bu aşamada kapsamlı çözüm konusunda ısrar edersek Kıbrıs Türk toplumunu belirsizliğe ve müzakere masasına hapsederiz” şeklinde konuştu.

Müzakereler konusunda Özersay’ın “ilk anda iş birliği” konusunun en somut vizyonu olduğunu ifade eden Rogers iki toplum arasında güvenin tesis edilmesi konusunda vizyon sahipleri olduğunu belirterek,  Özersay’ın bu vizyonuna güvendiklerini açıkladı.

“Özersay’ın 2015 seçimleri döneminde ortaya koyduğu “Kapalı Maraş’ın  Kıbrıs Türk toplumu yönetiminde eski sakinlerine iade edilmesi” fikrinin, o dönemlerde eleştirildiğini belirten Rogers, “geldiğimiz noktada bu görüş benimsendi. Özersay’ın müzakerecilik döneminde de bu konuda yazdığı raporları vardır” şeklinde.

Bu hususta Özersay’ın bir de envanter çalışması yaptırdığını anımsatan Rogers, “belli adımlar attı. Hassas bir konu olduğu bilincinde hareket ediyoruz. Bu bir hayal değildir gerçekçi bir adımdır. Bilgi ve deneyimle hareket edilerek açılmalıdır. Ben açtım oldu tavrı başarıya ulaşamaz. Uluslararası paydaşlarla hazırlanarak dikkatli adımlarla Maraş açılabilir. Özelde Mağusa genelde ülke ekonomisine katkısı olacak” şeklinde konuştu.

Birleşik Krallık ile de ticaretin başlamasında olumlu bir hava olduğunu ifade eden Rogers, Özersay’ın siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler alnında deneyimli ve bir profesör olduğunu belirterek “bu konu da deneyim müzakere yeteneği ve diplomasi ile geliştirilebilir. Tüm bu özelliklere sahip Özersay’a güveniyoruz” şeklinde konuştu.

KAYNAK: KIBRIS POSTASI

Diğer Haberler

Başa dön tuşu