Rusya-Ukrayna krizinin Rum yönetimi açısından “gri olgular” yarattığına dikkat çekildi. Uluslararası unsurun Ukrayna ve Kıbrıs sorunu arasında “çifte standart taktiği” güttüğü ve Rum yönetiminin 50 yıldır güttüğü politikanın başarısız olduğu ortaya çıkarırken Kıbrıs sorununun iki toplum arasında, daha çok kapanmış bir sorun olduğu intibaı yarattığına dikkat çekildi.
Haftalık Kathimerini, Rum yönetiminin uluslararası toplumun Ukrayna için gösterdiği tepkiyi Kıbrıs için de göstermesini sağlamak maksadıyla Ukrayna ve Kıbrıs sorununu bağdaştırmak için uygun anı kollarken Rusya’nın, Ukrayna meselesiyle aynı olduğunu göstermek için tırnak işareti ve sıfat kullanmaksızın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne atıf yaparak “halıyı ayağının altından çektiğine” işaret etti.
Gazete edindiği bilgilere dayanarak Rum yönetiminin Rusya’dan, Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov’un uluslararası toplumdan Ukrayna’nın Donetsk ve Luhansk bölgelerine KKTC ile aynı statünün verilmesi talebinde bulunduğu açıklaması hakkında izahat istediğini kaydetti.
Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in, Rum yönetiminin Rusya’dan izahat isteme niyetini gizlemediğini ancak malum nedenlerle, mevcut konjonktürde ses tonunu yükseltmekten kaçındığını kaydeden gazete görüştüğü yabancı bir diplomatik kaynağın söylediklerini şöyle aktardı:
“Rus Dışişleri Bakanı’nın açıklamalarındaki sorun yalnız tırnak işareti kullanmadan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden söz etmesi değil, öncelikle KKTC’nin kazandığı statüyü seferber etmesi ve BM himayesindeki müzakerelere atıf yapmasıdır. Yani Moskova, Ukrayna için de benzer bir model istiyor, dolayısıyla KKTC’nin takip edilecek örnek olduğunu düşünüyor. Bundan, Moskova’nın, Ukrayna’daki projelerinde model olarak kullanabilmek için KKTC’nin sağlamlaşması değilse bile varlığı ve idamesinde menfaat gördüğü sonucu çıkartılabilir.”
