KıbrısManşetSağlıkSiyaset

Sağlık hakkı anayasal haktır

Devlet yurttaşları için vardır deyişinden yola çıkarak  devletin bu zor günlerde aileye elini uzatması ve bu insani konuda çalışma yapanlara destek olması gerekmektedir. Kısacası devletin her kademesinden beklenen yaklaşım böylesi bir dönemde aileyi ve aileye destek olmaya çalışan herkesi kucaklamaktır

Asya bebeğin sağlığına kavuşması için ailesinin ve duyarlı insanların ortaya koyduğu mücadelenin çok büyük öneme ve çok büyük kıymete haiz olduğunu öncelikle belirtmek isterim.

Bu safhada da herkesin aynı sorumluluğu göstermesi gerektiğine inanıyorum.

Basından takip ettiğim kadarıyla anlıyoruz ki Asya bebeğimizin tedavisi için kullanımı elzem olan ilaçların Türkiye’den tedariki ya da erişimi konusunda ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır.

Dolayısıyla  çok net ki sadece ailenin çabaları ile bu imkanlara ulaşılması pek mümkün görünmüyor.

O halde burada devlet desteğine  acilen ihtiyaç vardır.

Ve tabii ki böylesi bir durumda devlet adamlığını ortaya koyabilecek bir duyarlılığa da aynı oranda ihtiyaç vardır.

Peki bu aşamada ne yapılabilir?

Devlet yetkilileri bu sorumluluğu aile ile paylaşarak hiç vakit kaybetmeden Türkiye Cumhuriyeti Devleti yetkilileri ile temasa geçmek suretiyle  çözüm odaklı bir arayış içine girilebilir.

Nitekim ben Türkiye’nin böyle bir talebi geri çevireceğini asla düşünmüyorum.

Yeter ki devlet düzeyinde bir girişim başlatılsın. Bu noktada kuşku yok ki  en büyük sorumluluk da KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’a ve hükümet yetkililerine  düşmektedir.

Devlet yurttaşları için vardır deyişinden yola çıkarak  devletin bu zor günlerde aileye elini uzatması ve bu insani konuda çalışma yapanlara destek olması gerekmektedir. Kısacası devletin her kademesinden beklenen yaklaşım böylesi bir dönemde aileyi ve aileye destek olmaya çalışan herkesi kucaklamaktır.

Oysa biz ne gördük?

Sevgisizlik gördük, hoşgörüsüzlük gördük, samimiyetsizlik gördük ve nihayetinde şiddet gördük..

Aileye ve Asya bebeğe destek olmak için ilgili bakanlığın önüne gelen fakat ilgili bakandan randevu dahi alamayan, üstelik onları polisle karşı karşıya getiren bir anlayış gördük.

Bu  nasıl bir akıl tutulmasıdır!

Polisin bu insanlara karşı gereksizce orantısız güç kullanması ve orada  arbede yaşanması gerekli miydi?

Elbette hayır, buna hiç gerek yoktu.

Fakat maalesef bunların hepsi yaşandı.

Tutuklananlar oldu.yerlere düşenler oldu.

İtilen kakılan insanlar oldu..

Bu neyin öfkesidir?

Nasıl bir görev anlayışıdır?

Lütfen bunu bize biri izah etsin.

Zira bunu aklı başında bir insanın anlaması mümkün değildir..

Kaldı ki sağlık hakkı her yurttaşın anayasal hakkıdır. Bu devletin önemli bir yükümlülüğüdür.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu