KıbrısManşetSiyaset

Şahali: Kıb-Tek’le ilgili şeffaflık bekliyoruz

CTP Milletvekili Erkut Şahali, Kıb-Tek’ten sorumlu bir önceki bakanın borçların sıfırlandığını, ancak şimdiki bakanın kurumda borç olduğunu söylediğini ifade ederek, bu konuda şeffaf bir açıklama beklediklerini kaydetti

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Gazimağusa Milletvekili Erkut Şahali, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda hükümet programını değerlendirdi.

CTP Gazimağusa Milletvekili Erkut Şahali de, Hükümet programının ilk maddesiyle hemfikir olduğunu, Koronavirüs ile mücadelenin önemine işaret ederek, özellikle sağlık alanında siyasetin geri çekilip, sağlıkta gerçekten uzmanların görüşlerinin uygulanmasının gerekliliğine değindi.

Şahali, alınan kararların yükünün de sağlıkçıların omuzlarına yüklenmemesi gerektiğine işaret ederek, hastanede bugün ortaya çıkan olayın skandal olduğunu kaydetti ve hasta veya temaslı olan kişilerin kendini saklaması konusunda gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini vurguladı.

Hükümetin seçime yönelik sürecin idare edilmesi amacıyla kurulduğunu, ancak programın çok iddialı olduğunu ifade eden Şahali, hükümetin önünde duran doğal seçim takvimi dolayısıyla hedeflerini yapmasının zor olduğunu anlattı.

Şahali, Kıb-Tek, spor ve diğer bazı alanlarda önemli sözler söylendiğini, ancak hükümetin daha güvenoyu almadığını ifade ederek, ortaya konan vurgun iddialarının bugünden açıklanmasını istedi.

Kıb-Tek’ten sorumlu bir önceki bakanın borçların sıfırlandığını, ancak şimdiki bakanın kurumda borç olduğunu söylediğini ifade eden Şahali, bu konuda şeffaf bir açıklama beklediklerini kaydetti. Şahali, Kıb-Tek’te iş barışı korunarak adım atılması isteminde de bulundu. Futbolda atılacak adımlarda mevzuata önem verilmesi gerekliliğine işaret eden Şahali, azınlık hükümetinin onay alabileceği tek şansın partilerinden ayrılan milletvekillerinin desteği olduğunu belirterek, hükümete asla iş yapabilecek bir hükümet olarak bakmayacaklarını, ancak halka hizmet edecek sorumlu adımlara destek vereceklerini söyledi.

UBP’ye yönelik eleştirilerde bulunan ve güven duyamayacaklarını savunan Şahali, müdahalelere karşı olduklarını ve direnmenin önemli olduğunu kaydetti. Hükümet programını değerlendirirken, bu hükümeti icraat hükümeti olarak görmediğini belirten Şahali, önünde 5 ay olan hükümetin özellikle istihdam için hiçbir girişim yapmaması gerektiğini söyledi.

Şahali, yurttaşlık ile ilgili de aynı şeyin geçerli olduğunu, Yurttaşlık Yasası’nın değiştirilmesi konusunda elbirliğiyle çalışmaya hazır olduklarını ifade ederek, bu konudaki görüşlerini anlattı. Yabancı iş gücü yanında işsizliğin sürekli arttığı bir zamanda yerli iş gücünün korunmasının önemine işaret eden Şahali, istihdam, yurttaşlık ve kamuda verimliliği artırma konusunda bir yasa çalışması yapılacaksa bilmek istediklerini, çünkü bu hükümetten reform beklenemeyeceğini savundu.

AB yasalarına uyum konusunda çalışmalara devam edileceği söylenen hükümet programına bakıldığında hükümetin AB ile konuşabileceği zemini bozmaması gerektiğini ifade eden Şahali, bu konuda yaşandığını savunduğu akıl karışıklığının bir an önce düzeltilmesini istedi.

Şahali, Kıbrıs sorununa yönelik maddeleri de yorumladığı konuşmasında, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs adasındaki kaynakların eşit sahibi olduğunu, ancak bunun nasıl olduğunun açıklanamadığını, akıl karışıklığının burada da yaşandığını, programda birçok çelişki olduğunu savundu.

Tarım konusuna da değinen Şahali, tarım sektöründe gidilen yolun doğru bir yol olmadığını, örneğin süt konusunda küçük ve orta ölçekteki işletmelerin nasıl destekleneceğinin belli olmadığını ifade etti. Şahali, Sütek’in de ciddi bir borç içinde olduğunu ileri sürerek, kurumun tekrardan ayağa kaldırılması gerektiğini söyledi. Şahali Toprak Ürünleri Kurumu’nun da borç yükü altında olduğunu, bu önemli kurumun da bu zor durumdan kurtulmasının elzem olduğunu vurguladı.

Hellim konusunda da gerekli adımların atılması gerektiğini, hellim tescilinin ülke için çok büyük önem taşıdığını vurgulayan Şahali, sadece AB nezdinde değil Türkiye’de de bunun mücadelesinin verilmesi gerektiğini kaydetti.

CTP Milletvekili Erkut Şahali, konuşmasında, Kıbrıs adası etrafındaki doğal gazda hangi bağlamda eşit hak olduğunu sordu.

Kıbrıs konusunda devlet politikası olarak ifade edilen görüşlerin, devlet politikası olmadığını savunan Şahali, konuşmasında tarım konusuna da değinerek, tarımsal desteklerin etkin ve verimli kullanımına ilişkin hükümet programında belirtilen hedefin son derece soyut olduğunu ileri sürdü.

Süt ürünlerinin önemine değinen Şahali, küçük ve orta ölçekli işletmelerin destekleneceğinin ifade edildiği hükümet programında, bu küçük ve orta ölçekli işletmelerin somut bir şekilde belirtilmesi gerektiğini vurguladı.

Şahali, Süt Endüstrisi Kurumu’nun tarihinde ilk kez borç batağında savrulduğunu, pandemi bahane gösterilerek borç yükü altında ezildiğini, Süt Endüstrisi Kurumu’nun tekrar ayağa kaldırılması gerektiğini kaydetti.

TÜK’ün de çok zor durumda olduğunu, TÜK’Ün Kıbrıs Türk hayvancısı için çok önemli olduğunu vurgulayan Şahali, TÜK’Ün de bir an önce düzlüğe kavuşturulması gerektiğini kaydetti.

TÜK’ü ambarları boşalmış vaziyette görevi devralan Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun işinin çok zor olduğunu belirten Şahali, hellim konusuna da değinerek, hellim tescilinin hayvancının hayata tutunabilmesi için elzem olduğunu vurguladı.

Hükümetin üretici ile birlikte ticaretin ahlaki ve eşitlikçi bir şekilde gelişmesi işin çalışması gerektiğine işaret eden Şahali, TC’den gelen suyun tarımsal kullanımına başlanmadığını, hükümet programında suyun tarımsal kullanımına  ilişkin bir proje bulunmamasını eleştirdi.

TC’den gelen su konusunda atılan nutukların abartılı olduğunu savunan Şahali, evsel kullanım haricinde kalan suyun çok küçük bir tarımsal alanda kullanılmasının mümkün olduğunu, kalan bu su ile tüm bölgelerde tarım yapılmasının mümkün olmadığını söyledi.

Sadece Güzelyurt’taki tarım alanlarında etkin ve filli kullanımına yetebileceğine işaret eden Şahali, tarımsal dönüşümü sağlayacak projelere değindi.

Şahali, hükümetin bu programla uyumlu bir bütçe sunmaları temennisinde bulundu.

Türkiye’den gelen suyun tarımsal amaçla kullanılmasının önemine de işaret eden Şahali, kendi bakanlığı döneminde yaptıkları projeden örnek vererek, suyun tarımsal alanda kullanılması için gerekli girişimlerin yapılacağını düşündüğünü anlattı. Suyun ülkeye ilk geldiği zaman hem kullanım hem tarım alanında kullanılacağının, hatta istenirse Rum tarafına bile verilebileceğinin söylendiğini ancak suyun yeterli olmadığını, ayrıca pahalı olduğunu savunan Şahali, suyun alınacak önlemlerle tarıma yönlendirilebileceğine dikkat çekti.

Diğer Haberler