EkonomiKıbrısManşetTürkiye

Saydam: Biz Pazar akşamı 10 liralık bir borçla yattık Pazartesi sabahı 15 liralık bir borçla kalktık

Dövizin TL karşısındaki yükselişinin vatandaşa olumsuz şekilde yansıyacağını kaydeden Saydam, Türkiye’de orta ölçekli durumda olanların döviz artışını daha uzun vadede hissedeceğini fakat ülkemizde özellikle dövizle borçlanan kesimin bu etkiyi çok daha kısa sürede hissedeceğini ifade etti.

Dövizde yaşanan artış ve TL’nin değer kaybının olumlu sinyaller vermediğini aktaran Ekonomist Mehmet Saydam, sürecin yakından takip edilmesi gerektiğini söyledi.

Dövizin TL karşısındaki yükselişinin vatandaşa olumsuz şekilde yansıyacağını kaydeden Saydam, Türkiye’de orta ölçekli durumda olanların döviz artışını daha uzun vadede hissedeceğini fakat ülkemizde özellikle dövizle borçlanan kesimin bu etkiyi çok daha kısa sürede hissedeceğini ifade etti.

“MERKEZ BANKASI’NDA YAŞANAN DEĞİŞİMLER PİYASAYA GÜVENSİZLİK AŞILADI”

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nda kısa zaman içinde yaşanan başkanlık değişimlerinin etkisinin piyasalara güvensizlik olarak yansıdığını aktaran Saydam, “Süreci bir müddet daha takip etmek gerekiyor. 20 ay gibi kısa bir sürede, Merkez Bankası gibi ekonominin kalesi olan bir yerde başkanın 4 kez değiştirmesi piyasaya güvensizlik aşılamaktadır. Bununla birlikte para politikalarında ciddi bir değişime gidildiğinin sinyali var” diye konuştu.

“PİYASALARI YAKINDAN TAKİP ETMELİYİZ”

Saydam, “Merkez Bankası Başkanı 3 ay önce göreve geldiğinde faizleri yukarı çekip dövizi baskılamaya çalışmıştı. Ancak şu an geldiğimiz noktada konuşulan konu bu değil. Daha öce deneyip başarısız olduğumuz, toplumu yatırıma yönlendirecek uzun vadeli konut satışı temelinde bankalardaki mevduatların dövizden TL’ye dönebilmesi için kurun yukarılarda kalacağı bir sistem gibi gözüküyor. Zaten merkez bankası yeni sistemde faizleri aşağı çekmeye dair bir politika izlerse dövizin yukarı doğru fırlaması devam edecektir. Bir süre daha döviz piyasası dalgalı olacaktır. O yüzden gelişmeleri stabil mi değil mi diyerek piyasaları yakından takip etmemiz gerekir” dedi.

“ETKİLERİ İLERLEYEN DÖNEMDE GÖRECEĞİZ”

Türkiye ekonomisinin şu an için olumlu sinyaller vermediğini aktaran Saydam, “Ortada şöyle bir net var şu an alınan karar ve uygulamalarla Türkiye ekonomisinin çok farklı bir bölgeye gireceğini düşünüyoruz. Bugüne kadar AB ve IMF ile yapılan görüşmelerde sıkı bir ekonomi politikasından bahsederken bir anda dövize karşı kendi ulusal parasını korumaya çalışacak ancak bunu faiz indirimine giderek yapmayı planlıyorlar. Bunun da tepkileri oldukça farklı olacaktır. İlerleyen dönemde göreceğiz ama şu an içinde bizlere olumlu bir sinyal vermiyor” dedi.

“TL POLİTİKASI BİZE BAĞLI DEĞİL”

Dövizdeki artışın cebe nasıl yansıyacağını da özetleyen Saydam, “Halka yansıması uzun vadede olacaktır” diyerek, “Biz Pazar akşamı 10 liralık bir borçla yattık Pazartesi sabahı 15 liralık bir borçla kalktık. Tüketimin yüzde 90’ınını ithal ürünlerinden karşılayan bir ülke olarak bu konuda ciddi bir sıkıntı ve daralma yaşayacağımız kesindir.  Güney’in sınır kapılarının kapalı olması, Güney’den girişlerin olmaması, turizmin olmaması, yükseköğrenimin kapalı olması piyasayı da zorlayacak konulardır.  Türkiye’de bu döviz krizi yaşanırken orta kesim vatandaş etkilenme oranı çok uzun vadeye yayılırken Kıbrıs’ta borçlanma maliyeti TL yerine döviz üzerinden yapılmasından dolayı kısa vadede birçok vatandaşımızın borcu katlanmış ve bir sıkıntıya düşmüş olduğu gerçeğidir. Bu gerçeğe maalesef ülke ya da devlet olarak müdahale edebilme yetimiz de yoktur. TL politikasını belirleyen bizler değiliz.  Bu yüzden de piyasaları çok yakından takip etmeliyiz. Süreç sıkıntılı devam edecek” şeklinde konuştu.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu